"da benimle" - Translation from Turkish to Arabic

    • معي في
        
    • معي أيضاً
        
    • معي و
        
    • أو معي
        
    Radyocu çocuk sayesinde bütün Seattle'da benimle aynı fikirde. Open Subtitles وبفضل فتى الراديو هذا فان كل سياتل تتفق معي في هذا
    Gerçekten Buckland'da benimle çalışmak istiyor musun? Open Subtitles أحقاً تريدين العمل معي في مؤسسة، باكلاند؟
    Otur! Şimdi, teklifim şu. Seni çocuklarının birinden kurtarıp Stitch Manor'da benimle birlikte yaşamasına izin vereceğim. Open Subtitles هذا هو عرضي , سأريحك من أحد أطفالك و أجلبه للبيت معي في ستيتشمانور.
    çocuğu da benimle alıyor. Open Subtitles نعم وسأصطحب الفتى معي أيضاً ستيف مايلز من الرجال المناسبين لك
    Ya da benimle yanacaksın ve tonlarca arsenik, cıva, sülfür de öyle. Open Subtitles أو ستحترق معي و كل طن من الزرنيخ و الزئبق و الكبريت
    Ya onunlasın, ya da benimle. Open Subtitles لقد حان الوقت أن تقرر إما أن تكون معه أو معي
    Ben İrlanda'yım. İrlanda'da benimle dans etmeye gelin. Open Subtitles أنا من أيرلندا , فتعال أرقص معي في إيرلندا
    Ayrıca, sormak istiyorum da benimle yolculuk eder misin? Open Subtitles وأيضًا، أريد أن أسألكِ إذا كنتِ ترغبين في الذهاب معي في رحلة برية.
    Eğer insansız hava aracı ya da füze falan göndermeyi düşünüyorsan çocukların da benimle çadırda uyuyacaklarını hatırlatmak isterim. Open Subtitles إذا كنت تفكّر بأن ترسل طائرات بدون طيّار أو قذائف فقط أريد أن أذكّرك بذلك الأطفال سوف ينامون معي في الخيمة
    Yatak alana kadar kanepede yatarsın... ya da benimle tıkışırsın ama horladığımı söylerler. Open Subtitles بإمكانك استعمال الكنبة حتى تحصلي على سرير أو يمكنك أن تنحشري معي في السرير لكن الجميع يقول لي أنني أشخر
    Her şey yolunda merak etme. Gelip Moskova'da benimle yaşayacaksın. Open Subtitles كل شيء على ما يرام ستأتي لتعيش معي في (موسكو)ـ
    L.A'da benimle sarhoş olabilirsin... Open Subtitles يمكنك قضاء الوقت معي في لوس انجلوس
    Buldum. Bayan Plummer'da benimle aynı spor salonuna geliyor. Open Subtitles الانسه بلومر معي في النادي الرياضي
    Hem belki sen biraz daha büyüyünce, bazen gelip California'da benimle kalırsın. Open Subtitles ،وربما عندما تصبح يافعا يمكنك المجيء والبقاء "معي في "كالي
    O da benimle birlikte tutsaktı, en azından görüntüsü. Open Subtitles لقد كانت معي في السجن -على الأقل صورة خيالية منها
    Troy da benimle aynı fikirde olacak ki, senin, menajeri olmanı istiyor. Open Subtitles ولا بد أن(تروي)يتفق معي في هذا لأنه يريدك أن تكون وكيل أعماله
    O hafta da George'un balıkçılık gezisi var o yüzden Tessa da benimle gelir. Open Subtitles كان ذلك رحلة صيد جورج السنوية، لذا سآخذ تيسا معي أيضاً.
    Richard da benimle birlikteydi. O da gördü. Open Subtitles ريتشارد " كان معي أيضاً وهو أيضاً" رآه
    Burada kalıp, tüm hayatını gölgeler içinde geçirebilirsin ya da benimle gelirsin, açık havaya çıkıp yüzünde rüzgarı hissedersin. Open Subtitles يمكنك البقاء في الأسفل هنا و عيش حياتك بأكملها في الظلال أو تأتي معي و تقف في الهواء الطلق و تحس بالريح على وجهك
    Bu yüzden benimle birlikte korkabilirsin ya da benimle birlikte kızabilirsin ya da bana kızabilirsin. Open Subtitles لذا، يمكنك ان تكوني خائفة معي و يمكنك ان تغضبي مني او علي
    İstersen Arthur'la gidebilirsin. Ya da benimle. Open Subtitles يمكنك الذهاب مع آرثر ، إذا أردت أو معي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more