"da tam" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالضبط ما
        
    • كان على وشك
        
    • حتى كاملة
        
    • تمامًا
        
    • والعكس
        
    • أحسبه ما
        
    İlk katıldığımda, savaşmak için katılmamıştım ama artık katıldığıma göre şimdi olacak olan da tam anlamıyla buydu. TED عندما انضمامى في البداية لم أنضم للقتال، لكن الآن أنا داخل ذلك، هذا بالضبط ما سيحدث الآن.
    İhtiyaçları olan da tam olarak bu-- ...o negatif enerjiyi boşaltmak için aralıksız REM uykusu. Open Subtitles هذا بالضبط ما يحتاجون بعض النوم المستمر لإطلاق تلك الطاقة السلبية
    Hayır! Yapabileceğin şey bir şey yapmamak ki bu da tam olarak yapacağın şey. Open Subtitles لا، أقل ما يمكنك فعله هو لاشيئ وهذا بالضبط ما ستفعله
    O da tam o anda büyükannemle ilk kez tanışacağı buluşmaya gitmek üzere... Birbirlerini önceden tanımıyorlar. Open Subtitles و كان على وشك الذهاب لمقابلة جدتي علماً بأنهما لم يلتقيا من قبل
    Benim hayatımdaysa, karşıma bir kez fırsat çıktı, o da tam değildi. Open Subtitles لكن ما يخصني ، دائرة واحدة و ليست حتى كاملة
    Sonraki birkaç yılda, Seattle'da tam ölçekli insan geri dönüşüm tesisi kurmak bizim amacımız oldu. TED في السنوات القليلة القادمة، سيكون هدفنا بناء أول منشأة شاملة للتسميد بواسطة الإنسان تمامًا في مدينة سياتل.
    Biyolojiyi matematiğe çeviririm ya da tam tersi. TED أترجمُ من علم الأحياء إلى الرياضيات. والعكس صحيح أيضًا.
    Onları kahraman yapan da tam olarak bu. Open Subtitles أحسبه ما يجعلهم جميعًا أبطالًا.
    Ya da tam olarak böyle düşünmemizi istiyorlar. Open Subtitles أو قد يكون هذا بالضبط ما يريدون أن نعتقده
    Bu davanın konusu da tam olarak budur. Open Subtitles وهذا هو بالضبط ما حدث في هذه الحالة أيضا
    Bebeğin kalp atışı güçlü ve sağlıklı. Üstelik çok hareketli. Bu da tam istediğimiz şey. Open Subtitles ضربات قلب الطفل جيّدة و مستقرّة و الطفل نشِط ، و ذلك بالضبط ما تريدانه
    AF: Bence yapmak zorunda olduğumuz şey, bu işin sürmesi için 40-50 milyon dolar bağışlamak, sonra da tam bir şeffaflık yaratmak zorundayız, böylece herkes neler olduğunu tam olarak görebilir. TED أ.ف: أعتقد أن ما علينا فعله هو تمرير من 40 إلى 50 مليون دولار أمريكي لدفع العجلة، ومن ثم فسوف نخلق شفافية مطلقة بحيث يكون بقدور الجميع أن يتابعوا بالضبط ما الذي يجري.
    Ve genclerle ve cocuklarla da tam olarak bunu gormekteydik siralarinin altindan, arkadaslarina mesaj gonderiyorlar. TED وهذا بالضبط ما كنا نراه مع المراهقين والأطفال يفعلونه في المدرسة، تحت الطاولة، ويرسلون رسائل نصية تحت الطاولة لأصدقائهم.
    Japonlar da tam olarak bunu yaptı. Open Subtitles و هو بالضبط ما فعله اليابانيين
    Peter da tam koroya şarkı söylemeye gidiyordu. Open Subtitles .بيتر كان على وشك الرحيل
    Profesör Whistler da tam notumu değiştirmek üzereydi. Open Subtitles بروفيسور ،(ويسلر) كان على وشك تغيير درجتي
    Benim hayatımdaysa, karşıma bir kez fırsat çıktı, o da tam değildi. Open Subtitles لكن ما يخصني ، دائرة واحدة و ليست حتى كاملة
    Bu da tam olarak yarın yapacağın şey oluyor. Bu şekilde her şey normal görünecek. Open Subtitles حسنًا، وهو ما ستفعله بالغد تمامًا بتلك الطريقة كل شيء سيبدو طبيعيًا
    O da tam olarak böyle bir soru sorardı. Open Subtitles تعلم، هذا تمامًا نوع الأسئلة التي كان سيطرحها.
    Çünkü bana söyleyeceğin her şey bende kalır. ya da tam tersi. Open Subtitles . لأن كل شئ تقوله لى يبقى معى و لا يخرج ، والعكس بالعكس
    Yerini belirlemek için ne kadar uğraşırsan, hızını belirlemen o kadar zorlaşır, ya da tam tersi. Open Subtitles كلما حددت موقعها بالظبط,كلما جعلت سرعة أنتقالها غير ثابتة,والعكس بالعكس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more