"daha önce gördüğüm" - Translation from Turkish to Arabic

• رأيته من قبل
• رأيتها من قبل
• سبق لي رؤيته

Bu cihazın çalışma şekli daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor.
هذا الجهاز ، طريقة عمله لاتشبه اي شئ رأيته من قبل

Gaz üzerinde bazı analizler yaptım. daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor.
لقد قمت بتحليل الغاز وهو لا يشبه أي شيء رأيته من قبل

daha önce gördüğüm paraşütçülere de benzemediğini söylemeliyim.
وشكلك لا يشبه أي هاوي قفز بالمظلات رأيته من قبل

Evet. İşlenme biçimi, daha önce gördüğüm birşeyleri hatırlatıyor.
الطريقه التى تحدث بها , تذكرنى بأشياء رأيتها من قبل

Ters çevirince, bu semboller daha önce gördüğüm kelimeler gibi görünüyor.
هكذا، هذه الرموز تشبه كلمات آخرى رأيتها من قبل

Ya da daha önce gördüğüm her hangi bir tür de değil.
أو أي نوع آخر من الرصاص سبق لي رؤيته

Yani, yeni başlayanlar için, daha önce gördüğüm hiç bir kardeş gibi davranmıyor.
حسناً، في البداية هو لا يتصرف مثل أي أخ رأيته من قبل

Gökkuşağında spektrumun parıldayan bir parçası daha önce gördüğüm her şeyden daha güçlü.
يوجد في قوس قزح ذلك النطاق الفرعي المتلألىء من الطيف، والذي بات أكثر جمالاً عن أي شيء رأيته من قبل.

Her neyse, daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor.
وأياً يكن، لا يشبه أي شيء رأيته من قبل. فما هو؟

Çünkü burası daha önce gördüğüm yetiştirme evlerine benzemiyor.
إن هذا لا يشبه أي بيت لزراعة مخدرات رأيته من قبل

Ormanlar daha önce gördüğüm hiçbir şeye, bulunduğum hiçbir yere benzemiyordu.
هذه الغابة ليست شيئاً رأيته من قبل على الإطلاق لاتشبه مكان ذهبت إليه من قبل

Ne bahsettiğin şeye ne de daha önce gördüğüm bir şeye benziyordu.
لم يبدُ لي الأمر أشبه بأي شيء رأيته من قبل.

Çok fazla. daha önce gördüğüm kimseye benzemiyordu.
-كثيراً إنه لا يشبه أى واحد رأيته من قبل

Thor, bu yaratık daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor.
ثور) ، هذا المخلوق لا يشبه شيء رأيته من قبل)

daha önce gördüğüm raporlara benzemiyor.
على عكس أي فحص سموم رأيته من قبل

daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor.
هذا لا يبدو كأي شيء رأيته من قبل.

Genelde Kitty'den isterim ama ortalarda yok ve burada daha önce gördüğüm tek kişi de sensin.
حسناً, في العادة أقوم بأخذه من (كيتي) ولكنّها ليست هنا وأنت الشخص الوحيد هنا الذي رأيته من قبل

Havadan gelen saldırıdan korunmak daha iyi olacaktır daha önce gördüğüm bütün Nükleer kurulumlardan da çok.
كانت محصنة جيداً ضد الهجوم الجوي أكثر من أي محطة نووية رأيتها من قبل

daha önce gördüğüm oyuncaklara benzemiyorsun.
أنت لست مثل أي لعبة رأيتها من قبل.

- Evet, daha önce gördüğüm tabirler var.
-نعم ، هذه العبارات قد رأيتها من قبل