"daha önce görmediğim" - Translation from Turkish to Arabic

• أره من قبل
• اره من قبل
• لم أراه من قبل
• رأيته من قبل
• أر من قبل
• لم أرها من قبل

Yani bu çok eğlenceli, ama daha önce görmediğim bir şey değil.
أعني أنه ممتع و لكنه بالتأكيد ليس شيئاً لم أره من قبل

Geçen gece onun daha önce görmediğim bir yönünü gördüm.
رأيت جانباً منه ليلة البارحة لم أره .. من قبل

Kalça kemiğinde daha önce görmediğim bir renk değişimi var.
هناك تلوّن طفيف على عظم الحرقفة لم أره من قبل.

Steve'in daha önce görmediğim bir başka yanı varmış meğer.
وكان هناك وجها آخر للستيف الآن لم اره من قبل

daha önce görmediğim adamın biri, beni istemediğim bir ekiple çalışmaya zorladı.
حسناً، لقد حاول رجل لم أراه من قبل قطّ بأن يُجبرني على إستخدام طاقم ل أرغب به

bana teşekkür etti ve daha önce görmediğim bir adamla ayrıldı
وقامت بشكري ، ومن ثمّ إتّجهت إلى رجل لم يسبق أن رأيته من قبل

daha önce görmediğim bir şey değil. Tamam.
ليس ما لم أر من قبل

daha önce görmediğim bitkiler ve hayvanları düşünürdüm.
كنت أتخيل نباتات وحيوانات لم أرها من قبل

Bana daha önce görmediğim bir şeyi gösterdiğini sanma çünkü cinayetlerinin her tarafında intikam arayan bir adamın işaretleri var.
لا تظن أنكِ تظهر إليّ شئ لم أره من قبل لأن سلسلتك لسفك الدماء لديها كل الإشارات لرجل يسعي للعقاب

Bu arada bu sabah, daha önce görmediğim bir albüme rastladım.
.. بالمناسبة هذا الصباح .. وجدت ألبوم صور لم أره من قبل

- daha önce görmediğim kadar sert birşey bu.
ماذا هناك ؟ نحن نحفر خلال معدن لم أره من قبل

Aşçı, Küçük Hitler, Üçkağıtçı Nook ve daha önce görmediğim biri.
الطباخ و هتلر الصغير و نووك ذا رووك و شخص لم أره من قبل

Yapamayacağım şeyse daha önce görmediğim biri hakkında rüya görmektir.
ما لا يمكنني فعله هو أن أحلم برجل لم أره من قبل

- daha önce görmediğim bir şey mi göreceğim içinde?
هل سوف أرى شيئاً فيها لم أره من قبل ؟

Rahatla, orada daha önce görmediğim bir şey yoktu.
استرخي، ليس وكأن هناك شيئًا لم أره من قبل

Oradakilere, "Rica ediyorum, burada daha önce görmediğim bir şey yok," diyordum.
وكنت أقول لهم: "أرجوكم ليس هناك شيء لم أره من قبل."

Aşçı, Küçük Hitler, Üçkağıtçı Nook ve daha önce görmediğim biri.
الطباخ, هيتلر الصغير ونوك على الزاوية وشخص ما لم اره من قبل

daha önce görmediğim bir şey değil yani.
لذلك هو ليس امراً لم اره من قبل

Lütfen, bu daha önce görmediğim bir şey değil.
من فضلك,انه ليس بالشيء الغريب لم أراه من قبل

Sonrasında daha önce görmediğim bir şey gördüm.
ثم رأيت الشيء الأكثر جمالاً من أي شيء رأيته من قبل ومن بعد