Onlar için itibardan daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | .. بالنسبة لهم هناك أشياء أخرى أكثر أهمية من التكريم |
Sanıyorum üzerinde çalışmam gereken daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | أفترض أنه هناك أشياء أكثر أهمية ينبغي أن أعمل بها |
Dünyada daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | هناك أمور أكثر أهمية في الحياة |
Çünkü hakkında düşünmem gereken daha önemli şeyler var, hayatta kalmak gibi. | Open Subtitles | لأنه عندي أشياء أهم لأفكر بها مثل النجاة |
Düşünmen gereken daha önemli şeyler var. Gel buraya. | Open Subtitles | لديك ما أهو أهم لتحمل همه تعال هنا |
Çünkü, bu Dünya'da benim istediğimden ve sevdiğimden daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | لأن هناك أشياء أكثر أهميّة في هذا العالم من الذي أريده والذي أحبّ |
Tehlikede olan daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أهم على المحك |
Sadece, hayatta daha önemli şeyler var, dünya barışı gibi... | Open Subtitles | هو فقط هناك أشياء أخرى أكثر أهمية في الحياة مثل السلام العالميِ... |
Charlie, daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | تشارلى , هناك أشياء أخرى أكثر أهمية |
Şuan müzikten daha önemli şeyler var. Söyle ona, Ida. | Open Subtitles | هناك أشياء أكثر أهمية من الموسيقى الآن قولي له ، يا إيدا |
Aklımda başka şeyler, daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أكثر أهمية تشغل بالى |
Bunun bir önemi yok. Dünyada çok daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | لا يهم، هناك أمور أكثر أهمية في العالم |
Ama görüşmemiz gereken daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | ولكن هناك أمور أكثر أهمية يجب أن نناقشها . |
Çünkü hakkında düşünmem gereken daha önemli şeyler var, hayatta kalmak gibi. | Open Subtitles | لأنه عندي أشياء أهم لأفكر بها مثل النجاة |
Düşünmen gereken daha önemli şeyler var. Gel buraya. | Open Subtitles | لديك ما أهو أهم لتحمل همه تعال هنا |
Mühim değil, daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | لابأس، هناك أشياء أكثر أهميّة |
Tehlikede olan daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أهم على المحك |
Sorun değil. Konuşmamız gereken daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | لا يهم، لدينا أشياء أهم لنناقشها |
Endişelenmemiz gereken daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | اسمع ، لدينا أمور أهم حسناً ؟ لقد أضعنا الوعاء |
Bu arada benim uğraşmam gereken daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، لدي أشياء أكثر أهمية لفعلها. |
Korkma Quinn. Endişelenmem gereken daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | "لا عليكَ يا (كوين)، فلديّ مشاكل أكبر أقلق بشأنها" |