Bunlar yasal konular ve daha da önemlisi bu sadece kaba taslak. | Open Subtitles | هذا غير قانوني، والأهم من ذلك أنه ليس من التهذيب في شيء |
daha da önemlisi, kural tanımaz davranışlarını durduracak ve yok edeceksin. | Open Subtitles | والأهم من ذلك انه يجب ان توقف وتكف عن اعمال التنظيات |
daha da önemlisi, Genel Perry artık günde iki kez arıyor. | Open Subtitles | الأكثر أهمية , الجنرال بيري الآن على الهاتف مرتين في اليوم |
Doğru. Ama daha da önemlisi ortada bir yöntem olduğu. | Open Subtitles | هذا صحيح، لكن الأهم من ذلك أن هناك نمط متكرر |
daha da önemlisi, o gece ne kadar kokain çekmiş olduğunuz. | Open Subtitles | والأكثر أهميّة من كل ذلك، كم استهلكتِ من الكوكايين قبل تلك الليلة؟ |
Ve daha da önemlisi, merdiven gerçekse, bu bize modern hayattaki daimi tatminsizlik eğilimini açıklar. | TED | والأهم من ذلك ، لو أن ذلك الدرج الصاعد كان حقيقياً ، لفسّر لنا الإستياء المستمر والمتنامي في الحياة المدنية. |
daha da önemlisi, titremeyi kabul ettikten sonra, hala sanat yapabildiğimi fark ettim. | TED | والأهم من ذلك ، لأول مرة إعتنقت الإهتزاز. أدركت أنه لا يزال بإمكاني صنع الفن |
daha da önemlisi, bundan bir model çıkarıp onların dünyada nasıl davrandıklarını bulabiliriz. | TED | والأهم من ذلك ، يمكن أن نستخلص من هذا النموذج كيف نتوقع منهم التنقل حول العالم. |
Taleplerini yerine getirebilmek için vakte ihtiyacımız var ama daha da önemlisi şimdiye kadar kimseyi öldürmediğini tahmin ediyorum. | Open Subtitles | نحتاج لمزيد من الوقت كي نعمل على مطالبك، لكن الأكثر أهمية أنا أرجح أنّك لم تقتل أحد من قبل |
daha da önemlisi senin henüz farkında olmadığın temel gerçeği anlayabiliyorum. | Open Subtitles | و الأكثر أهمية أنني أدرك حقيقة أساسية أنت لم تدركيها بعد |
Ve ağır silahlılar var ve ağır silahlılar okçular, ama daha da önemlisi, atıcılardan oluşur. | TED | وهناك المدفعية، وأقصد بهم رماة الأسهم، لكن الأكثر أهمية هم الحباليين. |
Oren Yakobovich: Bu görüntüler tüm dünyada yayınlandı ama daha da önemlisi aynı toplumda da yayınlandılar. | TED | أورين يكوبوفيتش: لقد بثت هذه الصور في جميع أنحاء العالم, ولكن الأهم من ذلك, فقد تم بثها للمجتمع. |
daha da önemlisi, bu ışının gücü, fiziksel ya da kimyasal değişimlerden etkilenmiyordu, ve sadece elementin miktarına bağlı olarak değişiklik gösteriyordu. | TED | الأهم من ذلك هو أن قوة الإشعاع اعتمدت فقط على كمية العنصر، ولم تتأثر بالتغيرات الفيزيائية أو الكيميائية. |
Ancak daha da önemlisi And uygarlığı düşüncesinin kutsal coğrafyasına bağlanmıştı. | TED | ولكن الأهم من ذلك أنها كانت موصولة مع التضاريس المقدسة لأمم الأنديز |
daha da önemlisi, kimlerin aldığı. | Open Subtitles | لكن ما وضعناه بيعَ بشكل جيّد والأكثر أهميّة كان لمن تم بيعه |
Günün birinde evlenecek olabilirsin, ama daha da önemlisi bir gün kral olacaksın. | Open Subtitles | ربما ستكون زوجاً في يوم ما لكن الأهم أنك ستكون ملكاً يوماً ما |
daha da önemlisi... Senden ve kardeşinden uzak durmak zorunda olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | والاهم من ذلك ، كان يجب علي أن أبتعد عنك وعن أختك |
daha da önemlisi, kanın yaradan kabzaya ulaşması 2-3 dakika almıştır. | Open Subtitles | بل الأهم , قد يستغرق للدم دقيقتان إلى ثلاثة للتدفق من جرح الرأس إلى القبضة |
İçeride kilitli olacaksın ama daha da önemlisi... | Open Subtitles | ستكون محتجزاً في الداخل لكنّ المهمّ في الموضوع... |
Şimdi nedenine, daha da önemlisi nasılına değineceğim. | TED | وإليكم السبب، والأكثر أهمية من ذلك، كيف؟ |
Ama daha da önemlisi, buradaki metabolik oran olan 0,75 oranına benzer katsayı "1" den fazla ve yaklaşık 1.15 - 1.2 arasında. | TED | والأهم من هذا الشيء الدليل على أنه تناظرية الثلاث أرباع لمعدل الأيض هي أكبر من واحد , هي حوالي 1.15 الي 1.2 |
Okulu çok fazla sevmedi, ama robotlarla ilgili yarışmalara katıldı, ve farketti ki bir yeteneği vardı, ve daha da önemlisi bunun için gerçek bir tutkusu vardı. | TED | ولم يكن يحب المدرسة كثيراً واشترك في مسابقة الرجال الآلية وادرك انه يملك موهبة في هذا المجال والاهم من كل ذلك .. كان يملك الشغف |
daha da önemlisi, istekliyiz. Bizler imar edilmesi gereken bir dünyaya sahibiz ve kimse bunu bizim için yapmayacak. | TED | و الأهم من هذا كله ، لدينا الدوافع : لدينا عالم يحتاج للإصلاح ، و ليس هناك من سيقوم بإصلاحه من أجلنا. |
Ama daha da önemlisi çocuklarım kazanmayı ve vermeyi öğrendiler. | TED | لكن الأهم هو أن طلّابي تعلّموا الأخذ وتعلّموا العطاء. |
daha da önemlisi altı rakamlı vergi ödeyen biri, neden bu kadar eski bir araba kullanır? | Open Subtitles | السؤال الأكثر أهميه كيف لرجل يجني 200000 في العام ان يقود سيارة قديمة هكذا؟ |
daha da önemlisi, asıl sen ne arıyorsun burada? | Open Subtitles | و أهم من ذلك , ماذا تفعل أنت هنا؟ |