| Senden daha fazlasını biliyor. Atla gidebilir misin? | Open Subtitles | أنها تعرف أكثر مما تعرف هل يمكنك الركوب ؟ |
| Orada olmasının tek açıklaması kız, kurulan tuzak ve saldırı hakkında söylediğinden daha fazlasını biliyor olmasıdır. | Open Subtitles | وجودها هناك يعني أنها تعرف أكثر مما تقول عن الفتاة وإيقاع الفخ |
| Ve, sanıyorum ki kız kardeşim bana söylediğinden daha fazlasını biliyor. | Open Subtitles | وأعتقد بأن شقيقتي تعرف أكثر مما تبدي. |
| Bu bekleyemez. Söylediklerinden daha fazlasını biliyor. | Open Subtitles | ولكن الأمر لا يحتمل الانتظار أكثر من هذا، إنه يعرف أكثر مما يقول |
| Kaptan Mahir anlattıklarından daha fazlasını biliyor. | Open Subtitles | الربان (ماهر) يعرف أكثر مما يخبرنا به |
| Bunu itiraf etmemesinin tek nedeni söylediğinden çok daha fazlasını biliyor olması. | Open Subtitles | والسب الوحيد أنها لن تقول ذلك أنها تعرف أكثر بكثير مما تقول |
| Anlaşılan sendne daha fazlasını biliyor. | Open Subtitles | من الواضح أنّه يعرف أكثر منك. |
| Bu Ruby denen hatun bizim bulacağımız bilgilerden çok daha fazlasını biliyor. | Open Subtitles | (هذه الفتاة (روبي تعرف أكثر مما نعرفه نحن بكثير |
| Sandığından daha fazlasını biliyor. | Open Subtitles | إنها تعرف أكثر مما تعتقد. |
| Bana sorarsan, çok daha fazlasını biliyor. | Open Subtitles | تعرف أكثر مما يسمح لها |
| Büyük olasılıkla anlattıklarından daha fazlasını biliyor. | Open Subtitles | أظنها تعرف أكثر مما تقول |
| Bence söylediklerinden daha fazlasını biliyor. | Open Subtitles | أظنها تعرف أكثر مما تبدي |
| - O bunları söylüyorsa, daha fazlasını biliyor demek. | Open Subtitles | - أنها تعرف أكثر مما قالته |
| Anlaşılan sendne daha fazlasını biliyor. | Open Subtitles | 240)} .من الواضح أنّه يعرف أكثر منك |