Bu çizikler çok daha küçük bir şey tarafından yapılmış, neredeyse insan boyunda. | Open Subtitles | هذه الخدوش أحدثت بواسطة شيئاً ما أصغر من ذلك تقريباً مماثل للحجم البشري |
Bütün Appalachia bölgesini gezsen Chicago'dan daha küçük bir şehir bulamazsın. | Open Subtitles | تذهب إلى قلب أبالاتشيا فإنك لن تجد مدينة أصغر من شيكاغو |
Evet ama daha küçük bir şey lazım. Röportajlar için. | Open Subtitles | أجل، لكنني أحتاج إلى شيءٍ أصغر من أجل اجراء المقابلات |
Tabi daha küçük bir yere taşındığınızda buna ihtiyacınız olmayacak. | Open Subtitles | لن تكوني بحاجته عندما تنتقلين إلى منزل أصغر |
Günlük hayatımızda Dünya'yı daha küçük bir yer haline getirmek için ihtiyacımız var. | TED | نحن نحتاج هذا في حياتنا اليومية، من أجل أن نجعل العالم مكانًا أصغر. |
Otel odasında terk ettiği sizinkilerden daha küçük bir kızı var. | Open Subtitles | لديه فتاة صغيرة اصغر من ابناءك تركها في غرفة فندق وذهب |
daha küçük bir şeyle gelmeliydik. | Open Subtitles | حسبت أننا سنستقل سيارة أصغر. |
Ve yine daha küçük bir resme bakarsak, bundan 10 kat kadar daha küçük bir şeye, bir hücreye. | TED | ونحن نكبّر أكثر مجددا، حوالي عشر مرات أصغر من ذلك، إنها خلية |
Bütün bu aktivitenin merkezinde, Güneşimizden daha küçük bir yıldız hâlâ doğum aşamasında. | Open Subtitles | في مركز كل هذا النشاط يقع نجم أصغر من شمسنا مازال يعتبر في مرحلة الطفولة المبكرة |
Fayda sağlamak için seni dolandıran bir anne seni kendi şirketinden atabilen bir üvey anne ve elbette, hayatının aşkının Manhattan'dan daha küçük bir monarşi için seni bırakması. | Open Subtitles | ، أمٍ تحتال عليك من أجل المال وزوجة أب تطردك من شركتك الخاصة وبالطبع حب حياتك تتخلى عنك من أجل نظام ملكي أصغر من منهاتن |
ve uzayda güneş sistemimizden daha küçük bir yer kaplamaktadır. | Open Subtitles | مثل ضخامة الشمس وتستقر في مساحات أصغر من مساحة مجموعتنا الشمسية. |
Şimdi çekirdek içi mesafelerden bahsediyoruz, atom çekirdeğinden binlerce kez daha küçük bir mesafe. | Open Subtitles | الآن نحن نتحدث عن مسافات نووية دقيقة آلاف المرات أصغر من نواة الذرة |
Ayakkabı dolabımdan daha küçük bir hücredeydim. | Open Subtitles | لقد كنت حبيساً داخل زنزانة أصغر من خزانة أحذيتي |
Pardon, daha küçük bir şeye alıştığını ve daha büyüğüyle başa çıkamayacağını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أنا آسف, هل هي معتادة على منزل أصغر و أنت لا تعتقد أنها قادرة على تحمل هذا؟ |
Dünyayı daha küçük bir yer haline getirmeye çalışırken daha fazlası da gelecek. | TED | وسنضيف المزيد مع تفكيرنا بمحاولة جعل العالم مكانًا أصغر. |
İğneden daha küçük bir şeyi, üstelik samanlıkta aramaya benzer. | Open Subtitles | لا ، ليس ابره شىء اصغر من الابره فى كوم قش |
daha küçük bir şeyle gelmeliydik. | Open Subtitles | حسبت أننا سنستقل سيارة أصغر. |