"daha karmaşık bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • أكثر تعقيداً
        
    • أكثر تعقيدا
        
    • لا تعقدى الأمور أكثر مما
        
    • أكثر تعقيدًا
        
    • اكثر تعقيدا
        
    Hangisini?" Şimdi düşünün.Bu karar hastayı kalça nakline gönderme konusunda bir karmaşa yaratmıyor. Ama hastayı geri çağırmak, birden daha karmaşık bir hal alıyor. TED الآن فكروا بهذا. هذا القرار يجعل من السهل مواصلة المريض لعملية إستبدال الورك. لكن إرجاعه، فجأة يصبح أكثر تعقيداً.
    Bu daha karmaşık bir durum. Biz...içeri girebilir miyiz lütfen? Open Subtitles الأمر أكثر تعقيداً مما يبدو عليه، هل يمكننا الدخول؟
    Kağıtları imzalayın. Bundan biraz daha karmaşık bir durum. Ona lökoferez de yapacağız. Open Subtitles الأمر أكثر تعقيداً من هذا سنقوم أيضاً بفحص للكريات البيضاء
    Bunun yerine, biraz daha karmaşık bir şeye bakmayı tercih ediyor olabiliriz. TED بدلا من ذلك قد نكون بحاجة لاختيار شيء أكثر تعقيدا بقليل لنحلله.
    Aşk kimyasal bir süreç ama biraz daha karmaşık bir durum. Open Subtitles الحب هو تفاعل كيميائي لكنه شيئا ما أكثر تعقيدا من ذلك
    Bunu olduğundan daha karmaşık bir hale getirme. Open Subtitles أودرى لا تعقدى الأمور أكثر مما هى عليه
    Bu ışık beneğinin daha karmaşık bir türü, yassı solucan olan planaryada bulunur. TED مثال أكثر تعقيدًا من بقعة الضوء هذه ويمكن العثور عليها في دودة مسطحة،
    Görüyorum ki her şeyi daha karmaşık bir hale getirdim. Open Subtitles يظهر ان كل شيئ فعلته جعل كل شيئ اكثر تعقيدا
    Bilmiyorum. Fazla basit. daha karmaşık bir şey bekliyordum. Open Subtitles لا أدري، تبدو بسيطة للغاية، ظننتُ أنّها ستكون أكثر تعقيداً من هذه
    Bir dahaki sefere, daha karmaşık bir problem düşünmek zorunda kalacağım. Open Subtitles فى المرة القادمة, سأفكر فى مسألة أكثر تعقيداً.
    Ama bazı böcekler için, savunma daha karmaşık bir meseledir. Open Subtitles لكن عند بعض الحشرات، يُعتبر الدفاع شأناً أكثر تعقيداً.
    Popülarite sandığından daha karmaşık bir şey çıkabilir. Open Subtitles قد تكتشف أن الشعبية أكثر تعقيداً مما تعتقد.
    Önümüzdeki iki milyar yıldan fazla sürede yaşam daha karmaşık bir hâle gelir. Open Subtitles على مرّ البليوني سنة التالية، تصبح الحياة أكثر تعقيداً.
    daha karmaşık bir profil yaratmak için mükemmel bir fırsat bu. Open Subtitles إنها الفرصة المثالية لبناء صورة أكثر تعقيداً
    Astronomi, astrofizik, kuantum fiziği keşfedileli Güneş Muhafızlığı daha karmaşık bir hale büründü. Open Subtitles حارس الشمس أكثر تعقيداً منذ أكتشاف علم الفلك, الفيزياء الفلكية وفيزياء الكم
    Sadece işler bazen göründüğünden daha karmaşık bir hal alabiliyor. Open Subtitles ...إنه وحسب أحياناً هذه الأشياء تكون أكثر تعقيداً مما يبدو
    Dolayısıyla yeni şeyler üretmeye başladık, düşünce gücüyle kontrol edilen uygulamalar, fakat daha karmaşık bir çerçevede. TED ولذك بدأنا في التطلع إلى اختراع تطبيقات تحكم عن طريق الأفكار في إطار أكثر تعقيدا يتخطى مجرد التحكم.
    Ama aynı zamanda daha bilinçsiz önyargılarımız ve kör ışıklarımız altında daha karmaşık bir şeylere de işaret ediyor. TED ولكن هذا أيضا عن شيء أكثر تعقيدا: لدينا التحيزات الخاصة اللاواعية والبقع العمياء.
    Ancak en azından düşünsel olarak eş dost kapitalizmi sorunun basit parçası ise, tırmanan gelir eşitsizliğinin ekonomik sebeplerine baktığınızda işler daha karmaşık bir hal alır. TED ولكن إذا كانت الرأسمالية المحسوبية، فكرياً على الأقل، الجزء السهل من المشكلة، الامور تصبح أكثر تعقيدا عندما تنظر إلى الدوافع الاقتصادية لعدم المساواة في الدخل المتنامي.
    Bunu olduğundan daha karmaşık bir hale getirme. Open Subtitles أودرى لا تعقدى الأمور أكثر مما هى عليه
    Ancak bu sohbet, daha zor sorular sorulması gerektiğinde biraz daha karmaşık bir hâl alıyor. TED ومع ذلك، فإن المحادثة تصبح أكثر تعقيدًا قليلًا عندما يصبح من الضروري طرح أسئلة أكثر صعوبة
    Bir sonraki istasyonda benzer ama daha karmaşık bir vakam var. Open Subtitles ولكنى سألتقط حالة ممثالة فى المحطة القادمة, ولكنها اكثر تعقيدا .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more