Galiba, bu yıl Noel'de sana, daha kuvvetli bir gargara almam gerektiğini öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت بأنه عليّ أن أشتري لك غسول فمٍ أقوى خلال عيد هذه السنة. |
Aslında, bir tanesi ile daha kuvvetli oluruz diye düşünüyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة كنت أعتقد أننا سنكون أقوى اذا استخدمنا واحدة |
Kriptolamayı daha kuvvetli yapmak için fiziğin temel kurallarını uygulama fikri beni gerçekten cezbetmişti. | TED | فكرة تطبيق قوانين الفيزياء الأساسية لجعل التشفير أقوى فعلًا أبهرتني. |
Paketleyip teslim edeceğiz kardeş. Neden senin kalbin benimkinden daha kuvvetli? | Open Subtitles | سوف نغلفه و نمسك به بإيدينا لماذا قلبك اقوى من قلبى؟ |
Sizden çok daha kuvvetli bir şeyin pençesindesinizdir. | TED | أنك في قبضة شيء ما أكثر قوة منك إلى حد كبير. |
- daha kuvvetli! - İtiyorum, salak! | Open Subtitles | بقوة أكبر أنا أدفعه بكل قوتى |
Sonuçta daha kuvvetli sosyal ilişkiler kuruyoruz. | TED | ونحن حقيقة نبني علاقات إجتماعية أقوى نتيجة لذلك. |
Daha uzun etkili olabilmesi için karışım daha kuvvetli olmalı. | Open Subtitles | الصيغة مِنْ الضروري أَنْ تَكُونَ أقوى لضمان وقتِ أكثرِ. |
Daha uzun etkili olabilmesi için karışım daha kuvvetli olmalı. | Open Subtitles | الصيغة مِنْ الضروري أَنْ تَكُونَ أقوى لضمان وقتِ أكثرِ. |
Köyde yaşayan insanlar onun daha kuvvetli olması için, ona daha çok yemek verdiler. | Open Subtitles | ,سكّان القرية بدأوا بسرقته غذاء إضافي .من أجل جعله أقوى |
Köyde yaşayan insanlar onun daha kuvvetli olması için, ona daha çok yemek verdiler. | Open Subtitles | ,سكّان القرية بدأوا بسرقته غذاء إضافي .من أجل جعله أقوى |
Bugün içeri aldığım bu adamlarla mahkeme günü kadar davam çok daha kuvvetli olmuş olur. | Open Subtitles | ستصبح القضية عند موعد المحاكمة أقوى بمرتين |
Güvenliğin biraz daha kuvvetli olması gerekiyor. Böylesine bir yerde asla yeteri kadar temkinli olamazsın | Open Subtitles | الأمن يجب أن يكون أقوى في هذا المكان لايمكنك أَن تكون حذراً جداً |
Bir milyon defa daha parlak, daha kuvvetli! | Open Subtitles | لتجعلني أقوى منك ملايين المرات أكثر الطاقة الكاملة |
Dünyada gerçek aşktan daha kuvvetli bir güç yoktur. | Open Subtitles | لا توجد قوة فى العالم أقوى من قوة الحب الحقيقى |
Yönetimlerini ele geçirecek etkide, daha kuvvetli bir akıl gibi. | Open Subtitles | كعقل أقوى قوي بما فيه الكفاية كي يستولي عليهم |
İlaçları bıraktığımdan beri kendimi daha kuvvetli hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أنني أقوى الآن بعد أن توقفت عن العلاج |
Denek İki. Duyuları daha kuvvetli. Kavrama becerileri gelişiyor. | Open Subtitles | الموضوع الثاني , القدرات اقوى المهارات تحسنت |
Bu sonuncudan biraz daha kuvvetli olacak o yüzden... | Open Subtitles | وهذه أكثر قوة بعض الشيئ من التجربة السابقة |
- Haydi daha kuvvetli çekin! | Open Subtitles | -هيّا, فلتسحبوا بقوة أكبر! |
daha kuvvetli. | Open Subtitles | -إسحبي بقوة أكثر |
Uyuşturucu etkisi çok daha kuvvetli. | Open Subtitles | مُختلف. تأثير المخدّر أكثر فعاليّة. |