Yeni kız veya erkek arkadaşınız sizi, aile ve arkadaşlarınızdan, savunma sisteminizden uzaklaştırıp sizi kendisine Daha sıkı bağladığında soyutlanma gizlice içeri girer. | TED | تزحف العزلة عندما يبدأ صديقك أو صديقتك الجديدة بإبعادك عن أصدقائك وعائلتك، نظام الدعم الخاص بك، ويربطك بإحكام به. |
Jean, saha Daha sıkı dedim. Nefes alıp alamamam umrumda değil. | Open Subtitles | جين,لقد قلت لك أضيق لا يهمني إن كنت لا أستطيع التنفس |
Sence de bunlar Romalılardan Daha sıkı değil mi? | Open Subtitles | هي .. انهم أقوي بكثير من الرومان الا تعتقد .. |
Bu, rüyamızı gerçekleştirmemiz için Daha sıkı çalışmamız gerektiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | الامر فقط يعني ان علينا ان نعمل بجد اكثر لنحقق الحلم |
İlk başta mücadele etti, ben de gücü tükenene kadar Daha sıkı bastırdım. | Open Subtitles | لقد كان يمانع لذا ضغطت بقوة أكبر إلى أن غرق |
İşte bu yüzden muhbirimizi Daha sıkı kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | ولهذا أرغب باستخدام مخبرنا السرّي بشكل أكثر شراسة |
Daha sıkı. | Open Subtitles | شديه أكثر. |
Belki ben de benim için önemi olan bir ritüel bulma yolunda Daha sıkı çalışmalıyım ve geçmişime dönüp nereye uyduğumu görmeliyim. | TED | لربما ينبغي على العمل بجد أكثر لإيجاد الطقس الذي يهمني والرجوع الي ماضيي لأرى أين أنتمي فعلاً. |
Bana hiç inancı yoktu, ama Daha sıkı çalışmamı sağladı. | Open Subtitles | التي لم تثق بي، ولكن ذلك جعلني أعمل بجهد أكبر |
Ne diyebilirim ki bazı kızlar diğerlerinden Daha sıkı oluyor. | Open Subtitles | ماذا يمكنني أن أقول؟ بعض البنات أشدّ من الأخريات |
Daha sıkı tutabilirsin, camdan değilim, kırılmam. | Open Subtitles | يمكنك ضمي أكثر إحكاما أنا لست مصنوعة من الزجاج |
Daha sıkı denemen lazım, pislik! | Open Subtitles | يجب عليك أن تجرب أكثر إن حاولت إرعابي يا أحمق! |
Senin çekmecenden Daha sıkı kapanacak. | Open Subtitles | بإحكام أكثر من الجارور المقفل في غرفتك. |
Biz de halata Daha sıkı tutunmalarını sağlarız. | Open Subtitles | إذاً سنساعدهم على الإمساك به بإحكام |
Yağlarımın içerde sallandığını hissediyorum. Daha sıkı yap. | Open Subtitles | أشعر أنه يتهاوى للسقوط ربما يجب أن يكون أضيق |
Şuraya bakın! Daha sıkı olması lâzım! | Open Subtitles | أنظر إلى هذا، يحتاج إلى أن يكون أضيق |
Daha sıkı çekin Daha sıkı | Open Subtitles | أسحب بقوة مجدداً أقوي |
Bu yıl daha iyi şeyler yapacaksak, Daha sıkı çalışmak zorundayız. | Open Subtitles | وان كان علينا ان نتحسن هذه السنة علينا ان نعمل بجد اكثر |
İlk başta mücadele etti, ben de gücü tükenene kadar Daha sıkı bastırdım. | Open Subtitles | لقد كان يمانع لذا ضغطت بقوة أكبر إلى أن غرق |
İşte bu yüzden muhbirimizi Daha sıkı kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | ولهذا أرغب باستخدام مخبرنا السرّي بشكل أكثر شراسة |
- Daha sıkı! | Open Subtitles | ـ شديه أكثر! |
- Üstünde çalışıyoruz. - Daha sıkı çalış. | Open Subtitles | ـ نحن نعمل على هذا ـ فلتعمل بجد أكثر |
Eğer ekonomi yüzünden Daha sıkı çalışıyorsa, iş yaptığı alanı genişletmesi mantıklı. | Open Subtitles | إن كان يعمل بجهد أكبر بسبب الحالة الإقتصادية فمن المنطقي أن يوسع نطاق عمله |
Ne diyebilirim ki bazı kızlar diğerlerinden Daha sıkı oluyor. | Open Subtitles | ماذا يمكنني أن أقول؟ بعض البنات أشدّ من الأخريات |
- Evet, Daha sıkı da tutabilirsin. | Open Subtitles | نعم، في الواقع، يمكنك عقد لي حتى أكثر إحكاما. |
Daha sıkı denemen lazım, pislik! | Open Subtitles | يجب عليك أن تجرب أكثر إن حاولت إرعابي يا أحمق! |
Görünüşe göre, Daha sıkı güvenliğe ihtiyacım var. | Open Subtitles | يبدو أنني في حاجة إلى نظام أمني أكثر إحكاماً |
Çünkü ben ondan çok Daha sıkı oynadım ve çünkü ben kendi istatistiklerime kasacağıma takım oyuncusu oldum. | Open Subtitles | لإنني لعبت أقوى مما فعل و لإني إهتميت بمساعدة فريقي أكثر من ملء إحصائياتي الخاصة |