"daha sıkıcı" - Translation from Turkish to Arabic

    • أكثر مللاً من
        
    • أكثر ضجراً
        
    • ممل أكثر من
        
    • أكثر كآبة
        
    • أكثر إزعاجاً
        
    • الاكثر مللا
        
    Ofis mobilyaları hakkında konuşmaktan daha sıkıcı bir şey yoktur. Open Subtitles لا شيء أكثر مللاً من الكلام التافه عن أثاث المكتب
    Şahsen madeni paralar ve eski kağıtlardan daha sıkıcı bir şey düşünemiyorum. Open Subtitles شخصياً، لم أفكّر في أيّ شئ أكثر مللاً من العملات المعدنية والأوراق القديمة هل أنتِ وحيدة ؟
    Senin için daha uygun olacaksa daha sıkıcı olmaya gayret edeceğim. Open Subtitles سأحاول أن أكون أكثر ضجراً لو أن هذا يلائمك أفضل
    Bunu aynı Paranormal Activity gibi görüyorum, ama ondan daha sıkıcı ve gösterişli. Open Subtitles أرى بأن الأمر شبيه جداً بفلم paranormal activity بإستثناء أنه أكثر ضجراً و تخيلاً
    Tanrım, e-postaları kendinden daha sıkıcı. Open Subtitles . يا إلهي ، بريده الالكتروني ممل أكثر من شخصيته
    Moskova Patriki televizyonda golf izlemekten daha sıkıcı. Open Subtitles بطريرك موسكو ممل أكثر من مشاهدة الغولف على التلفاز
    Sonsuza kadar kurallara bağlı olarak yaşamaktan daha sıkıcı bir şey düşünemiyorum. Open Subtitles لا أجد شيئاً أكثر كآبة من الإمتثال للقانون دوماً
    Diana'nın ölümünün yaşamasından bile daha sıkıcı olduğuna dair bir şeyler söyledi. Open Subtitles ستكون أكثر إزعاجاً وهي ميتة عنها وهي حية
    Sorusu, kendisinden daha sıkıcı olanın ne olduğu muydu? Open Subtitles هل كان سؤاله "ماهو الشيء الاكثر مللا منه ؟ "
    Oh, Tanrım, daha sıkıcı olabilir miydi? Open Subtitles يا إلهي, أيمكن أن يكون الأمر أكثر مللاً من هذا؟
    Bir duruşmadan daha sıkıcı hiçbir şey yoktur. Open Subtitles لا يوجد هناك شيء أكثر مللاً من المُحاكمة
    Bunu nasıl başardın bilmiyorum ama bir şekilde, basketbolu beyzboldan daha sıkıcı gibi yansıttın. Open Subtitles لا أعلم كيف يمكن هذا لكنك جعلت كرة السلة تبدو أكثر مللاً من كرة القاعدة
    - Güvenli evden daha sıkıcı bir şey olabilir mi? Open Subtitles هل هناك أي شيء أكثر مللاً من المنزل الآمن؟
    Başka insanların talihsizliklerinden daha sıkıcı bir şey yoktur. Open Subtitles لاشيء أكثر ضجراً من مصائب الآخرين
    İzleyecek olduğum filmden bile daha sıkıcı olan bir Sevgililer Günü'nden beni kurtardığın için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً على انقاذك من ... يوم عيد حب يكون أكثر كآبة من الفيلم الذي كنت سأشاهده عنه
    Diana'nın ölümünün yaşamasından bile daha sıkıcı olduğuna dair bir şeyler söyledi. Open Subtitles ستكون أكثر إزعاجاً وهي ميتة عنها وهي حية
    Kan numunelerinden daha sıkıcı tek şey politikadır. Open Subtitles السياسة هي الشي الوحيد الاكثر مللا من عينات الدم!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more