| Ama durun. Hâlâ Dahası var. Çünkü bu ülke, hayalperestler tarafından kuruldu. | Open Subtitles | ولكن انتظر لا يزال هناك المزيد لأن هذه البلاد بنيت على الحالمين |
| Ama dahası var: ödlek diye düşündüğün güvercin yırtıcı bir kuş tarafından yakalandı ve öldürüldü! | Open Subtitles | لكن هناك المزيد : الوليف الذي طار بعيداً لقد كان جبان وقد اقتنصه طير جارح |
| Dahası var. Ama sadece ilki bedava. | Open Subtitles | هناك المزيد ولكن فقط المرة الأولى مجانية |
| Çok dürüstmüş, bu da ne. -Bekle, Dahası var. | Open Subtitles | انها كانت صادقه جدا, ما هذا إنتظر هناك أكثر |
| Oh, evet, daha fazlası. Dahası var. Ooh! | Open Subtitles | اوه, أجل المزيد, هنالك المزيد حسنأً, وهذا هو الرابع |
| Bekle, Dahası var. | Open Subtitles | إنتظري ، هناك المزيد الورق اللاصق من أجل |
| - Bu, Vengal'ın sicilinde yok. - Dahası var. | Open Subtitles | ليس هذا في تقرير خدمة فينجال هناك المزيد |
| Evet ama hikayenin Dahası var. | Open Subtitles | , و كانت تتلاعب بعقلك و فعلت كل شئ للانحراف أجل، هناك المزيد في القصة |
| Efendim, FBI'da iki adet saatli bomba bulduk. Muhtemelen Dahası var. | Open Subtitles | سيّدي، وجدنا قنبلتين في مكتب التحقيقات و لهما مؤقّت، و ربما هناك المزيد |
| Dur, Dahası var her şey yarı fiyatına. | Open Subtitles | و .. لكن أنتظر لايزال هناك المزيد كل هذا بنصف الثمن |
| İkisini de indirdim. Silahlarını da aldım. Ama sanırım Dahası var. | Open Subtitles | لقد تخلصت من اثنين منهم ولدى أسلحتهم , لكنى أعتقد أن هناك المزيد منهم |
| Üst katta Dahası var, bir göz atar mısın? | Open Subtitles | هناك المزيد في الأعلى، أرجو أن تُلقي نظرة. |
| Yalan söylemedim. Sadece henüz hikayemi bitirmedim. Dahası var. | Open Subtitles | لم أكذب عليك، لكن لم أنتهِ من قصتي بعد، هناك المزيد. |
| Pekala, kızmakta sonuna kadar haklısın ama Dahası var. | Open Subtitles | حسناً إنظر لديك كل الحق بأن تكون غاضباً ولكن هناك المزيد |
| Dahası var ayak sesleri, sevişmeyi engelleyen garip fısıltılar nedenini anlayamadığım tek sifonlu tuvalet. | Open Subtitles | و هناك المزيد أصوات جري و هماسات مخيفة لا تعرف مصدرها و غسيل المراحيض, لست واثقًا بشأن ذلك |
| Ancak dahası var: havza suyu ağırlığının üstünde baskı yapıyor olabilir. | TED | لكن هناك المزيد! ربما تكون للمياه الجوفية أهمية أكبر مما يبدو عليها |
| Ama senin için Dahası var. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لَك سيكون هناك أكثر |
| Sanırım Raimes de Dahası var. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك أكثر أن يكون قد من Raimes. |
| Zarfın içine bakın. Dahası var. | Open Subtitles | أنظري إلى المظروف ، هنالك المزيد |
| Dahası var, ...daha basit olanı, ...sigaranın kıçını yakmak için kullanmak. | Open Subtitles | وهناك المزيد ابسط واحدة أعقاب السجائر تستعمل في الحرق |
| - Dahası var T. | Open Subtitles | - عِنْدَهُ الكثيرُ دائماً لَك، . |
| Mesele sadece Gabriel sanıyorsun ama Dahası var. | Open Subtitles | تخال الأمر منوطًا بـ (غابريال)، لكنه سينطوي على المزيد. |
| Bu ikisi... Dahası var. | Open Subtitles | ولهذين الإثنين يوجد المزيد |
| Dahası var. | Open Subtitles | وهذا ليس كلّ شيئ. |
| Ama hepsi bu değil. Dahası var. | Open Subtitles | نعم,لكن هذا ليس كل شيء,ليس كل شيء |
| Dahası var. Çiçek çarşısında karşıma çıktı. | Open Subtitles | وهنالك المزيد قد جاء إلى سوق الورود |
| - Bu o kadar karışık bir şey değil. - Evet, ama Dahası var. | Open Subtitles | انه ليس كمثل ذلك التعقـيد نعم، ولكن هناك ما هو أكثر. |
| Bitmedi, hiçbir şey bitmedi. Dahası var. | Open Subtitles | هذه ليست النهاية، ليست النهاية، ما زال في عمرك بقيّة. |