"dala" - Translation from Turkish to Arabic

    • الغصن
        
    • فرع
        
    • الفرع
        
    • غصن
        
    • بفرع
        
    Yerinde olsam o dala tutunmazdım. Open Subtitles ما كنت لأمسك ذلك الغصن إن كنت مكانك
    Maymunların sürekli düşme riski olduğundan, en yakındaki dala olan mesafeyi muhakeme edebilmeleri için ileriye bakan gözlere ihtiyaçları var ve bu da kör noktaları olduğu anlamına gelmekte. Open Subtitles لأن القردة معرّضة دائمًا لخطر السقوط فهي تحتاج ..لعينين موجّهتين للأمام لتقدير بُعد الغصن التالي عنها ممّا يعني وجود منطقة عمياء في رؤيتها
    İki ucuna düğüm atıp bir tarafını dala gergin şekilde bağlayacaksın. Open Subtitles أعقد واحدة عند كلا الطرفين، ثم اربط طرفًا في فرع شجرة.
    İki ucuna düğüm atıp bir tarafını dala gergin şekilde bağlayacaksın. Open Subtitles أعقد واحدة عند كلا الطرفين ثم اربط طرفًا في فرع شجرة
    Davetkar bir şekilde diğer dala kanat çırpıyor. Open Subtitles ترفرف إلى الفرع الآخر بطريقة مغوية.
    Tüm ihtiyaçlarının karşılandığı ağaç tepelerinden oluşan bitki örtüsünde daldan dala atlamaya dirençli baş ve ayak parmakları geliştirdiler. Open Subtitles في غصون الأشجار. طوروا أصابع الإبهام و القدم للتأرجح من غصن إلى غصن
    dala çarptım. Ormandan gidiyordum. Open Subtitles عبرت الغابة و اصطدمت بفرع شجرة كان المكان مظلماً
    Patikada yürüyordum. Bir dala tünemişlerdi, zevkle izliyordum. Open Subtitles عندما كنت اتمشى ...شاهدتها على الغصن
    Söylemeliyim ki Nora dala et asmak? Open Subtitles . (يجب ان اعترف لك بذلك, (نورا ربط ذلك اللحم الى الغصن ؟
    - dala dikkat edin. - Başına dikkat edin. Open Subtitles إنتبهوا لهذا الغصن - إنتبهوا لرأسها -
    Yahuda'nın asılarak, yüzü kendisini tutan dala dönük şekilde ölümünü resmeder. Open Subtitles في عام 400 ميلادية تقريباً، إنها تتضمن موت (يهوذا) شنقاً وجهه في اتجاه الغصن الذي شنق عليه
    Bir dala mı? Open Subtitles من على الغصن ؟
    Yalnızca dala takılmış bir kadın şapkası, ayak altında çiğnenmiş bir samurai başlığı. Open Subtitles فقط قبعة امرأة على فرع شجرة و قبعة ساموراى تم دهسها
    Beni bir dala astı ve gücüm tükenene dek orda bıraktı. Open Subtitles ,علّقني على فرع وتركني هناك حتى إستنزفت قواي كلياً
    Apeler gibi daldan dala atlayarak asılı duramazlar. Open Subtitles عادة لا يقدرون على القفز من فرع لآخر مثل القرود
    Fakat şimdi de başka bir dala uzanmaktan aciz, havada asılı kaldı. Open Subtitles ولكنها الأن بمنتصف الهواء غير قادرة على الوصول لأى فرع.
    Yahuda'nın asılarak, yüzü kendisini tutan dala dönük şekilde ölümünü resmeder. Open Subtitles وجهه مقلوب تجاه الفرع الذي تعلق منه
    Şuradaki dala tırmanmıştım. Open Subtitles تسلقت على ذلك الفرع.
    Daldan dala sıçrarken yakalamaya çalıştım. Open Subtitles وحاولتُ مطاردته عند قفزه من غصن إلى غصن
    Alçak dala dikkat. Tepenin üstüne geldiğimizde voilà! Open Subtitles هناك غصن شجرة منخفض و فوق ذلك الجرف ..
    Önemli değil. Galiba bir dala dokundum. Open Subtitles لا شئ , أنا فقط مررت بفرع أو شئ ما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more