"daldı" - Translation from Turkish to Arabic

    • إقتحم
        
    • اقتحم
        
    • نامت
        
    • غاص
        
    • اندفع
        
    • ودخل
        
    • وغاص
        
    • للسبات
        
    • عبرت خلال
        
    • كيربلانك
        
    Eşimle seks yaparken yatak odamıza daldı. Open Subtitles لقد إقتحم علىِ غرفة نومى وأنا اطارح زوجتى الغرام
    - Anne, Jamal'ın asistanı prova yaparken sahneye daldı, ...ve toplantıya gitmemi emretti. Open Subtitles لقد إقتحم المسرح بينما أنا أتدرّب طلب منّي القدوم للقاء ما
    Birden, o sivil, uçağa daldı. Open Subtitles كل شئ حدث فجأة .. هذا المنقذ اقتحم الطائرة المشتعلة
    Konforlu bir yatak bulunca hemen uykuya daldı. Open Subtitles لقد نامت بسرعة كونها على سرير مريح
    Ve birden tekrar su üstüne çıkıyordu ve o... daha da şiddetli gülmeye devam ediyordu. Sonra tekrar suya daldı ve bu sefer dışarı çıkmadı. Open Subtitles ثم ضحك بشكل أقوى ثم غاص ثانيةَ ولم يقم
    Evimize daldı ve Phoebe bir şekilde onu yok etmeyi başardı. Open Subtitles الذي اندفع بقوة لمنزلنا، وبطريقة ما قامت " فيبي " بقهره،
    İlk deneğimiz kendini kaybedip lanet bir bombayla laboratuvara daldı. Open Subtitles أول شخص خضع للتجربة فقد عقله ودخل المُختبر وبحوزته قنبلة
    Birden dalgaya kapıldım. Ağabeyim arkamdan suya daldı. Open Subtitles علقتُ في المنحدر المائيّ وغاص شقيقي ورائي
    İnsanlık için bir Nuh Gemisi inşa edip seçilmiş kişilerle birlikte 2000 yıllık bir uykuya daldı ve insanlığın yok olmasına engel oldu. Open Subtitles وصنع الفلك لإنقاذ البشرية وإختار قلة مختارون للسبات لـ 2000 عام
    Bir cam kapıya daldı ki bu biraz ironik çünkü görünmez ön seçimlere doğru yol alırken gerçekleşti. Open Subtitles حسنا هي فقط عبرت خلال باب زجاجي، والتي هي بنايةُ ساخرةُ جداً تؤدي إلى إنتخاباتِ مخفيةِ،
    # Küçük yeşil kurbağa daldı göle, geçen gece # Open Subtitles ذهب "كيربلانك" الى# الضفدع الصغير الأخضر ليلة أمس
    Sana ne gördüğümü söyleyeyim o pislik odaya daldı. Open Subtitles سأروي لك ما رأيت... إقتحم ذلك الوضيع الغرفة,
    - Benim de odama daldı. Open Subtitles - أيضاً لقد إقتحم غرفتي -
    Dün bu evde bir kaç arkadaş yemek yerken değerli eşyaları çalmak için maskeli üç adam eve vahşice daldı ne varsa kırıp döküyorlardı... Open Subtitles البارحة في هذا المكان عندما كنت أتناول العشاؤ مع بعض الأصدقاء اقتحم المكان 3 أشخاص مرتدون الأقنعة
    Denizci içeri daldı, biliyorum. İkisini merdivende gördüm. Open Subtitles البحار اقتحم المكان , أعلم ذلك , لقد رأيتهما هما الإثنان يركضون من على الدرج
    Uyuşturucu verdim ve güzelce uykuya daldı. Open Subtitles اطعمتها مضادات الهستامين و مباشرة نامت
    O yılanın gözlerine baktı yılan- ona büyü yaptı ve o sonsuza kadar uykuya daldı. Open Subtitles وفي الحقيقة نظر إليها الثعبان في عيونها وقام بالتعويذة ، وهي نامت!
    Sonrasında daldı ve bir daha asla göremedik. Open Subtitles ثم غاص لأسفل، ولم نره بعدها أبداً
    Kapıdan içeri daldı ve ilk söylediği şey, "yeri öpün, sakın bakmayın" oldu. Open Subtitles انه اندفع من خلال الباب وأول شيء قاله "قال "قبل الارض "ولا تنظر لفوق"
    Biz birkaç hata önce dışarıya çıktık ve bir adam Clara'ya hayatımı mahvettin deyip restorana daldı. Open Subtitles لقد خرجنا لتناول العشاء قبل أسبوعين، ودخل ذلك الرجل المطعم مُتّهماً إيّاها بتدمير حياته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more