| Sonsuz birlikleri insanları aynı güçlü bir çelik dalgası gibi dağıttı. | Open Subtitles | جحافلهم الأبدية كُسرت على أيديّ الشعب كموجة فولاذ كبيرة |
| Parıldıyordu, sanki sıcak dalgası gibi. | Open Subtitles | على شكل ومضة، كموجة حرّ، أتعرف؟ |
| Baloncuğun içindeki sıcaklık 4.000 dereceyi aşıyor, ve de patladığında, aşırı sıcak bir şok dalgası gibi olan bu muazzam enerji açığa çıkıyor, bu enerji avını sersemletiyor hatta öldürüyor. | Open Subtitles | تصل درجة الحرارة داخل الفقاعة حتّى 4000 درجة، وحالما تتفجر، تُطلق طاقة هائلة كموجة صدمية فائقة السخونة، تُسبب الذعر أو لعلها تقتل فريسته. |
| Bir dizi bilinmeyen sonuç yola koyulmuştu durdurulmaz bir kader dalgası gibi üstüme doğru geliyorlardı. | Open Subtitles | تيار من النتائج المجهولة كانت فى طريقها تتحرك باتجاهى مثل موجة من القدر لا يمكن إيقافها |
| Çok sıcak bir ısı dalgası gibi. | Open Subtitles | بشكل كبير، نوع من مثل موجة الحرارة الشديدة. |
| Yavaşça gelişiyor, sonra bütün vücudunu kaplıyor, sanki zevk dalgası gibi. | Open Subtitles | البطئ، ومن ثم... تسير كلها في جسمك، كموجات من المتعة. |
| Bir tür şok dalgası gibi bir şey. | Open Subtitles | -شيء كموجات اصطدامية أو ما شابه |
| # Tanrım, ben delirdim # # Duygular bir deprem dalgası gibi beni sarstı. # | Open Subtitles | يا إلهي لقد سحرتُ وبعدها * * الشعور أتى كموجة مدّ وجزر |
| Bir metcezir dalgası gibi çöktü üstüme! | Open Subtitles | ! و كموجة المد و الجزر غسلني |