"dalların" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفروع
        
    • الأغصان
        
    Biyolojideki en etkileyici ve önemli sorunlardan biri farklı dalların ne zaman ve nasıl ayrıldığını keşfederek hayat ağacını yeniden oluşturmaktır. TED أحد المشاكل الهامة واللافتة في علم الأحياء هي إعادة بناء شجرة الحياة، واكتشاف متى وكيف تشعبت الفروع المختلفة.
    Onları her bir daldaki ince dalların sayısı ile çarptım ve her ağaç başına düşen dalların sayısıyla ve sonra her yıl içindeki dakikaya böldüm. TED ثم ضربت الحاصل في عدد الاغصان لكل فرع ثم في عدد الفروع في كل شجرة ثم قمت بتقسيم الحاصل على عدد الدقائق في السنة.
    İçinde bulunduğum kapsul onun dalların çarptı . Open Subtitles كانت ضمن هذه الفروع أن سفينتى أخيراً هبطت
    dalların arasından bir solucan gibi kendinize yol açmaya çalışıyorsunuz ve karada görmediğiniz canlıların arasında geziniyorsunuz. TED تتحسس طريقك عبر الأغصان والتي تعج بأحياء لا تجدها بالقرب من السطح.
    Bir maymunun beyni yazılımsal olarak ağaç gövdeleri ve dalların üç boyutlu simülasyonunu yapabilir olmalıdır. TED من المؤكد يمتلك دماغ القرد برنامج يستطيع من خلاله تخيل.. عالم من الأغصان والسيقان ثلاثية الابعاد.
    Yükseklerdeki dalların arasında baobabın özsuyu akmaya başlıyor. Open Subtitles اعصارة الباوباب بدأت في التدفق من الفروع العليا للشجرة.
    Hey, çocuklar, izleri takip ettim Kırık dalların o binaya gittiğini gördüm Open Subtitles ‫يا أصدقاء، تبعت نمط الفروع المكسورة ‫حتى ذلك المبنى
    dalların birleştiği yerde karanlık bir kalp atar. Open Subtitles تسكن قلوب مظلمة حيث تجتمع الفروع.
    bu resimde, merkezden her yöne uzayan bir dallar yerleştirdim çünkü eğer hayat ağacının kenarına bakarsanız, dalların ucunda bulunan, varolan her tür evrimsel anlamda birbirini izlemiş, hayatta kalmış ve çevresine bir uyum geliştirmiştir. TED في هذه الصورة, لقد وضعت شجيرة يتفرع فيها المركز إلى الخارج في كل الاتجاهات, لأنك إذا نظرت إلى أطراف شجرة الحياة, كل الأجناس الموجودة على أطراف هذه الفروع قد نجحت بمصطلحات نظرية التطور: قد نجت؛ قد أبدت تلائماً مع بيئتها.
    "Karanlık bir kalp atar" dalların birleştiği yerde." Open Subtitles "تسكن قلوب مظلمة حيث تجتمع الفروع."
    Size bu dalların kardiyovasküler sistem için bir metafor olduğunu söylemiştim. Open Subtitles أخبرتكم أن الفروع كناية عن..
    Bu dalların hepsi kırılmış. Open Subtitles هذه الفروع هنا كلها مكسورة
    dalların bazılarını klipsleme zamanı geldi. Open Subtitles حان وقت قص بعض هذه الفروع
    Ahengi yalnız, dalların bir aradaki uyumunda yatmaz mı ağacın? Open Subtitles Ηarmony هو في نسبة الفروع.
    Evet, Ellie dalların yüzüme çarpmasına da engel oluyor, bazılarının yapmadığı gibi. Open Subtitles (إيلي) لا تدع الفروع تضربني في وجهي.
    Ama aradığı avı görmesi mümkün değil çünkü onlar dalların içinde. Open Subtitles لكن الحشرات التي تنشدهم، لا يمكنها رؤيتهم، ذلك أنهم مدفونين عميقاً داخل الأغصان.
    dalların çocuklarının üstüne düşeceğinden korktuğunu söyledi, ciddi ciddi. Open Subtitles كان يقول بأنه يخاف من أن تسقط الأغصان على أطفاله
    Yavruları da kuru dalların besleyici olduğunu öğrenmesi gerekiyor. Open Subtitles يحتاج الصغار أن يتعلّمو أن الأغصان الجافة مغذّية
    Fakat aradıklarını göremez, çünkü onlar dalların içinde gömülüdür. Open Subtitles لكن الحشرات التي تنشدهم، لا يمكنها رؤيتهم، ذلك أنهم مدفونين عميقاً داخل الأغصان.
    Hafif adımlar attığı zaman kırılan dalların çatırtısını hâlâ duyuyor olmama hiç şaşırmamıştım. Open Subtitles ليست مفاجئة أننني لم مازلت أستمع الى صوت طقطقة الأغصان من خلفي الناجمة عن خطوة خفيفة من قدميه
    Örtünün hemen altında, dalların arasında gizlenerek yüksek, pusuya müsait bir pozisyon alıyor. Open Subtitles إنه يتمركز في موقع كامنٍ متقدّم مخفيّ بين الأغصان أسفل الظلّة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more