| Ne yapacağın umrumda değil. Gerçek an geldiğinde dalmaya hazır ol. | Open Subtitles | لا أكترث بما تقوم به كن جاهزاً للغوص في معالم الحقيقة |
| Chesapeake Bay'de başladım ve kışın dalmaya gittim ve bir gecede tropik çevrebilimci oluverdim. | TED | كانت بداياتي في خليج تشسبيك وذهبت للغوص في الشتاء وأصبحت خبيرا بالبيئة الإستوائية بين عشية وضحاها. |
| Yrd. Kaptan, eşyaları taşınsın ve dalmaya hazırlanın. | Open Subtitles | ايها الضابط التنفيذي خزن معداتهم واستعد للغوص |
| Sen ve o canlandırılmış kılıf geyik gözlü erkek arkadaşınızı tekrar görmek istiyorsanız anne sorunlarına dalmaya başlamanı öneririm. | Open Subtitles | من اي وقت مضى تريد رؤية قرير العين حبيبها مجددا أقترح عليك أن تبدأ الغوص في قضايا امك الخاصة |
| Eğer buna uygun hareket edebilecek yapıları icat edebilirsek ardından belki ben ve grubumun kendi yarattığımız balık sürüleriyle dalmaya başlayacağı bir gelecek olacaktır. | TED | فإذا تمكننا من اختراع الأجسام التي تتماشى مع ذلك فربما يكون مستقبلاً فيه نتمكن أن وفريقي من الغوص مع أسماك من صنعنا |
| Babam bir doğum günümde beni onların doğal ortamlarını görmem için şnorkelle dalmaya götürmüştü. | Open Subtitles | أخذني مرة أبي للغطس في عيد ميلادي لرؤيتهم في موطنهم الطبيعي |
| dalmaya elverişli yüksek tramplenli bir havuza gideceğiz. | Open Subtitles | ثم سنذهب لبكرة سباحة بـ منصة قفز عالية مناسبة جداً للغطس |
| Henry dalmaya gitti. Bir tank dolusu oksijeni var. | Open Subtitles | هنري على وشك أن يغوص ، وكما تعلمين حصل على أنابيب أكسجين وعدة كاملة |
| nedenlerinden bir tanesi. Ve bu soruyu cevaplayabilmek için, sizden önceki bir sürü mükemmel beyin gibi dipsiz, felsefi paradoks okyanusuna dalmaya istekli olmanız gerek. | TED | ولكي تتمكن من الإجابة عليه، فيجب عليك كالكثير من العظماء قبلك، أن تكون على أتم الاستعداد للغوص في المحيط اللانهائي للتناقضات الفلسفية. |
| - Alarm! - dalmaya hazır olun! | Open Subtitles | إنذار إستعدوا للغوص , الجميع إلى الأمام |
| dalmaya ya da kumsala gitmiş miydi? | Open Subtitles | ذهبت للغوص أو لقضاء الوقت عند الشاطئ؟ |
| Tüple dalmaya gittiğimizde Greg bana teknenin dümenini idare etmeyi de gösterecekmiş. | Open Subtitles | هل تعلم، عندما نذهب للغوص... . غريغ، سيُعلمنُي... |
| Gelecek yaz Avustralya'da dalmaya gideceğim. | Open Subtitles | الصيف القادم سوف اذهب للغوص في استراليا |
| Bir ara tekrar dalmaya .gidelim. | Open Subtitles | دعنا نذهب معاً للغوص مرة أخرى في وقت ما |
| Ben yardımcı kaptan. dalmaya hazırlanın. | Open Subtitles | هذاالضابط التنفيذي يستعد للغوص |
| Çöpler toplanmadan önce parka gidip çöpkutularına dalmaya ne dersin? | Open Subtitles | ما قولك بأنّ نَذْهبُ إلى المتنزهِ لقليل من الغوص في النفايات قبل أن يظهر جامعو النفاياتَ؟ |
| Şu an için demirliler, fakat dalmaya karar vermeden önce oradan çıksanız iyi olacak. | Open Subtitles | - هم راسون الآن لكن أفضل -أن نخرج قبل أن يبدوا الغوص |
| İlk dalmaya başladığımda, sudan çok korkmuştum. | Open Subtitles | عندما بدأت الغوص شعرت بالرعب من الماء، |
| Greg Jake'i tüple dalmaya götürecek. | Open Subtitles | أعرف، أنت و"غريغ"َ ستقومون بأخذ جايك للغطس |
| dalmaya gelmiyor musun Reuben? | Open Subtitles | لم تخلق للغطس يا روبن |
| Hala dalmaya devam ediyoruz | Open Subtitles | قريب , اتصال , مازال يغوص |