Sana damardan akan sıcak kan gerek. Belki bu iş görür. | Open Subtitles | وتحتاجي لتناول دماء دافئ من الوريد ربّما يؤدّي هذا للنتيجة المطلوبة |
Benim tavsiyem damardan kan. Umarım sınırı aşmıyorumdur. | Open Subtitles | أنا أقترح فحص الدم من الوريد أرجو أني لم أتجاوز الحدود |
Oldukça ileri evre ama damardan beslenmiyor. | Open Subtitles | قد يكون فرط التغذية متقدم جدا لكن بدون تغذية وريدية |
Bunu sana damardan verirdim ama pasta bu küçük tüplerin içinden geçerken tıkanıyor. | Open Subtitles | كنتُ سأعطيكِ محلولاً وريديّاً من هذه لكنّ الوجهَ سيعلق في الأنابيب الصغيرة |
damardan hematin alabilirdiniz. | Open Subtitles | كان بإمكانكِ تجربة الهيماتين الوريدي |
Ayrıca acil bir durum için ona damardan uygulanan adrenalin ve sakinleştirici de yazacağım. | Open Subtitles | حاليًا سأكتب لها حقن أدرينالين وريديّة ومُسكنات ما إن دعت الضرورة. |
Kurşun seviyesine bakın ve damardan 5 litre sıvı verin. | Open Subtitles | احسب مستوى الرصاص بدمّه و اعطه 5 لتر سوائل وريدياً |
Terk edilmiş, yeni doğmuş bir bebek damardan sıcak serum verilmesi lazım ama damar bulamıyorum Önkoldaki arterden dener misin? | Open Subtitles | تحتاج الى تدفئة بالسوائل عن طريق الوريد ولكنني لم أعثر على وريد للحقنة . هل بأمكانك البحث ؟ |
Ama ağzında tüp var. damardan vermemiz lazım. | Open Subtitles | لكنه يتنفس صناعياً سنضطر لإستخدام الوريد |
250 miligram damardan serum bağlayın. | Open Subtitles | . ابدئي في تحضير المحلول : 205 ميلجرام في الوريد |
Ve sana damardan büyük bir doz tetracycline verecek. | Open Subtitles | وستضع لك جرعة كبيرة من التتراسيكلين عن طريق الوريد. |
Açık damardan kan kaybediyor. Kod 3. Gidelim. | Open Subtitles | أحقنه عن طريق الوريد إنه يحتضر، لنتحرّك بسرعة |
Ona damardan tedavi uygulamazsa ölecek. | Open Subtitles | إذا لم يُحقن بسوائل وريدية الآن فلن ينجو |
Geçen bir hafta boyunca damardan antibiyotik almışken olmaz. | Open Subtitles | ليس بعد أن أمضى الأسبوع المنصرم في تلّقي المضادات الحيويّة وريديّاً |
damardan verilen bu sıvı, streptomycin'in etkisini artırır. | Open Subtitles | "الإطعام الوريدي يزيد من كفاءه الـ "ستريبتومايسين |
İnsanların önünde damardan almanız gerektiğinde kullandığınız şey bu yani. | Open Subtitles | إذن هذا ما تستخدمونه عندما تضطرون إلى حقن أنفسكم أمام الناس |
damardan iki gram ampisilin. | Open Subtitles | أريد حقنه بغرامين من الأمبيسيللين وريدياً |
Ağır madde kullanımına ya da damardan aldığına dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | ليس هناك دليل على مواد أثقل أو استخدام المخدرات عن طريق الحقن. |
Gerçi,damardan uyuşturucu kullananlar özellikle yüksek risk grubu içindedirler. | Open Subtitles | عموما فالحق الوريدى قد يكون هو السبب |
Olmaz, dostum. Bir damardan çıkabilecekten daha fazla kan vardı. | Open Subtitles | يستحيل يا رفيق لا يمكن أن تصدر كل تلك الكمية من شريان |
Eşcinseller, damardan uyuşturucu kullananlar ve Haitililer özellikle risk altında gibi görünüyor. | Open Subtitles | المثليون، و متعاطو المخدرات بالوريد يبدون معرضين للخطر بشكل محدد |
Bu damardan insan vücudunda sadece beş tane vardır. | Open Subtitles | وجسد الإنسان يحوى فقط على 5 لتر |
Hastanede yapacakları tek şey onu bir yatağa yatırıp damardan pıhtılaşma faktörü vermek olacak. | Open Subtitles | كل ما سنفعله في المشفى هو ايداعها في سرير واعطائها عوامل تخثر وريديا |
damardan uyuşturucu alan veya genetik kalp hastalığı olan biri değil. | Open Subtitles | ولديها ركبة رديئة, وليست تستخدم المخدرات بالحقن. أو شخص لديه عيب خلقي في القلب. |