"damarlarına" - Translation from Turkish to Arabic

    • عروقك
        
    • عروقه
        
    • الوريد
        
    • أوردتك
        
    • حقنتك
        
    O güzel damarlarına C vitamini enjekte edeceğim. Open Subtitles سأعطيك حقنة وريدية من فيتامين سي في عروقك الجميلة
    damarlarına zehir koymuşsun, fakat şimdi tekrar nefes alıyorsun, Open Subtitles لقد وضعت السم فى عروقك والان ها انت تتنفس ثانية
    Off, şimdi paramparça olacaktır damarlarına o çamuru her ne pompalıyorsa. Open Subtitles سوف تفطرين أيا ما كان يدفع السائل الأسود ليجري في عروقه
    damarlarına, onlara poz verdirebilmek için plastiğimsi bir şeyler sıkıyorlar. Open Subtitles فقد حقنوا تلك المادة المطّاطية في عروقه مما يجعله يبدو كالحيّ
    Pekala, gözyuvarlarına değil belki. Belki sadece damarlarına. Open Subtitles ربما ليس يحقن نفسه في عينيه ربما في الوريد
    Ve bu... bu direk damarlarına vereceğim şey. Open Subtitles ... ولكن هذا شكلٌ سائِل وهذا... هذا ما سأحقنه في أوردتك مُباشرةً
    Kızından aldığım kanı, damarlarına zerk etmeseydim, ölmüş olabilirdin. Open Subtitles , كان ستكون كذلك لولا أني حقنتك بدماء ابنتك
    damarlarına resmen buz gibi su veriyorum. Open Subtitles أنا حرفيا سأقوم بحقن الماء المثلج في عروقك
    Kanım damarlarına pompalandığında plakanın üzerinde yattığını hatırlarsın. Open Subtitles ربما تتذكر وأنت مُلقى ودمي كان يتدفق في عروقك
    Şimdiyse, meteor taşından elde edilen solüsyonu doğrudan damarlarına şırınga ederek işlemi kontrol edebilirim. Open Subtitles بحقن محلول صخرة النيزك مباشرة إلى عروقك
    kafana bir poşey geçirip zehirli iğneyi damarlarına enjekte ederim bu artık çocuk oyunu değil, Doug. Open Subtitles و ننهي هذه القصه بغطاء فوق رأسك و عقار يصيب بالشلل يسري في عروقك لم يعد الأمر هزلياً يا "دوج"
    Çünkü damarlarına morfin basıyorlar. Open Subtitles هذا هو لأنهم يضعون المورفين في عروقك.
    Seni damarlarına akan zehirden kurtarmayı denerler. Open Subtitles سيحاولون إنقاذك من السم الساري في عروقك
    damarlarına taze kan girdi, ki bunun faydasını görecektir. Open Subtitles -هل سيكون بخير؟ هنالك دم جديد يجري في عروقه وهو أمر حسن
    Bu birikimlerin hepsi onun damarlarına gidiyor. Open Subtitles انت تعرف تلك الاموال السير في عروقه.
    Sonra Elijah'ı ısırıp, melez zehrim damarlarına akacak şekilde onu öylece bataklıkta bıraktım. Open Subtitles ثم عضضت (إيلايجا) وتركته في" "الجدول وسم الهحين خاصّتي في عروقه
    Pekala, gözyuvarlarına değil belki. Belki sadece damarlarına. Open Subtitles ربما ليس يحقن نفسه في عينيه ربما في الوريد
    Tarçınlı çörekleri eritip damarlarına göndererek seni besleyebilirim. Open Subtitles ويمكنني أن أذوب الكعك بالقرفة وإطعامهم لك عن طريق الوريد.
    Ve bu... bu direk damarlarına vereceğim şey. Open Subtitles وهذا... هذا ما سأحقنه في أوردتك مُباشرةً
    Bize bilmek istediklerimizi söyleyeceksin ya da bunu damarlarına boşaltırım. Open Subtitles وستخبرنا ما نريد معرفته وإلا حقنتك به

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more