"damlalar" - Translation from Turkish to Arabic

    • القطرات
        
    • قطرات
        
    • القطرة
        
    • يتراقص
        
    • هذه النقاط
        
    Kan izlerinde, damlalar yerçekiminden ve hareketten etkilenirler. Open Subtitles في أثار الدماء, شكل القطرات يتأثر بالجاذبية و الحركة
    Hemen hiç yağmur almayan topraklarda bu değerli damlalar, birçok farklı canlı için hayat kurtarıcıdır. Open Subtitles فيالأرضالتيلايهطل عليهاأمطار تقريباً، هذه القطرات الثمينة ، تكون كالمنقذة للحياة بالنسبة للكثير من الكائنات المختلفة.
    Bilimin dediğine göre yağmur, atmosferdeki buhardan yoğunlaşıp yeryüzüne damlalar hâlinde düşen suya denir. Open Subtitles كما نعرف من العلم الماء هو سائل يتكون من قطرات تكثفت فى الغلاف الجوى
    Bilimin dediğine göre yağmur, atmosferdeki buhardan yoğunlaşıp yeryüzüne damlalar hâlinde düşen suya denir. Open Subtitles العلم من نعرف كما قطرات من يتكون سائل هو الماء الجوى الغلاف فى تكثفت
    Yağmurun altında sırılsıklamdı ve damlalar adeta yanıyordu. Open Subtitles "المطر يغرق جمالها" "اللهب يتراقص في الماء"
    Evet, ceset o yönde sürüklenmiş ama oradaki damlalar ne? Open Subtitles أجل, لقد سُحبت الجثة بهذا الإتجاه, لكن ما هذه النقاط الصغيرة هنا؟
    damlalar yavaşça süzülüp ızdırap uzun sürsün diye delikli kepçeler kullanırlardı. Open Subtitles أستخدموا مغارف مثقوبة، حتى تخرج القطرات ببطء، لكي ما يمتد الآلم لفترة أطول،
    Kutsal damlalar ve sonraki için bekliyorum sonraki ve sonraki. Open Subtitles القطرات المباركة وانتظر التالية والتالية والتالية
    - Düşük hızla saçılan kan damlalarının zeminin eğiminden dolayı 90 derecelik açıyla yere çarptığı ve aslında pasif damlalar olabileceklerini gözden kaçırmayalım yalnız. Open Subtitles عدا أنّ هذه القطرات منخفضة السرعة تمّ الكشف عن أنّها بالواقع قطرات مفتعلة بـ90 درجة أعطيتُ أذيالاً بالنظر لزاوية الأرضيّة
    Taze damlalar hâlâ akışkan vaziyette. Open Subtitles القطرات الجديدة ما زالَتْ مُصمّغة.
    Bu çok garip, damlalar buza dönüşüyor. Open Subtitles هذا غريب، القطرات تتحول إلى ثلج
    Beklentilerinizi deneyimlerinizle uyarabilirsiniz. Burada arkadaşlarımla beraber yaptığım harici bir su kaynağını görüyorsunuz, -ama burada suyu damlalar halinde durdurabilir, hatta onların tümünü havada asılı tutabilirsiniz. Bu bizim lunaparklar, ve bilirsiniz işte, o çerçevedeki işler için geliştirdiğimiz bir şey. TED تستطيع أن تنتهك توقعاتك عن التجربة. هنا في الخارج نافورة مياه صنعتهاه بمعاونة بعض أصدقائي, و لكنك تستطيع أن توقف الماء في قطرات و في الواقع اجعل كل القطرات تحلق في الهواء . هذا شيء بنيناه للمنتزهات الترفيهية بمثل هذا النوع من الأشياء
    Kurban önden vurulmuş, ama ensesinde ve gömleğinde kırmızı damlalar fark ettim. Open Subtitles اطلق النار على الضحية من الأمام، لكنني لاحظت قطرات حمراء صغيرة عند مؤخرة كل من عنقه و قميصه
    damlalar soğuk toprağa karışıyor. Open Subtitles , قطرات الماء تندفع فى البقع البارده
    Burada pas renginde damlalar var... göğsünde ve omzunda. Open Subtitles قطرات الصدأ الملونة هنا... على الصدر والكتف.
    damlalar arasındaki mesafe, bu kişinin koştuğunu gösteriyor. Open Subtitles والمسافة بين قطرات الدم توحي بالجري
    Evet ayrıca her tarafında oval şekilli damlalar da var. Bu bir silahtan sıçramış. Open Subtitles أجل قطرات بيضوية الشكل عليها، أيضاً.
    Ve damlalar adeta yanıyordu. Open Subtitles "اللهب يتراقص في الماء"
    Bu paralel damlalar, kurbandan değil. Open Subtitles هذه النقاط ليست من الضحية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more