- Burada dans ediyor. - Adı Kate Parker mı? | Open Subtitles | .هى ترقص فى هذه المدرسه .هل اسمها كيت باركر ؟ |
Bu kültürler bir zamanlar, dans ediyor, âşık oluyor, tanrıya şarkılar söylüyor ve ormana tapıyordu, şimdi tek kalan şey, gördüğünüz gibi taşlardaki izler. | TED | هذه الثقافات التي كانت ترقص وتتحاب فيما بينها، وتغني للإله وعبدت الغابة كلما تبقى هي رسومات على الحجر، كما ترون. |
Havanın kutsal oğlu, öfkenin babası, ateş kuvvetlice dans ediyor mükemmellik ve güzellik arasında. | TED | ابن الهواء المقدّس ووالد الغضب، ترقص الحرارة بحيوية بين الكمال والجمال. |
Dört kişi koşu bandının üzerinde dans ediyor, kesme yok, sadece bir duran kamera. | TED | أربع أشخاص يرقصون على آلالات المشي بدون تقطيع، فقط كاميرا ثابتة |
Müzikte dans ediyor; Lotte Reiniger, | TED | إنها ترقص على أنغام الموسيقى، لوتي رينيجر، |
Kız arkadaşım saat 4:15`le 4:20 arası... havalimanı barında üstsüz dans ediyor. | Open Subtitles | صديقتي ترقص بلا قميص في حانة المطار، من الرابعة والربع إلى الرابعة والثلث. |
Pardon, efendim, ama Bayan Bambi piyano eşliğinde dans ediyor. | Open Subtitles | العفو، سيدي، لكن الآنسةَ بامبي ترقص على البيانو |
Dolaşırlarken solungaçları sanki dans ediyor. | Open Subtitles | إن زعانفهم تبدو وكأنها ترقص عندما يتحركون |
O sürtük benim şarkımla dans ediyor. | Open Subtitles | هذا لا يعقل ، ارأيت ؟ هذه الفتاة ترقص على اغنيتي |
6 aydır bu şarkıyla ben dans ediyorum ve şimdi bu maymun benim şarkımla dans ediyor. | Open Subtitles | لقد ألفت الأغنية للملهى وأنا أرقص عليها منذ 6 شهور وافاجا بهذة القردة العاهرة ترقص عليها |
- Beni kıskandırmak için onunla dans ediyor. | Open Subtitles | أنا أعرف ما تفعله لوري إنها فقط ترقص معه لكي تثير غيرتي ــ نعم ــ نعم |
Dışarı çıkartıyorum, şekerini veriyorum, biraz dans ediyor, bilet satıyoruz kiramı ödüyorum. | Open Subtitles | أخرجها وأحقنها ومن ثم ترقص قليلا وأبيع بعض التذاكر |
Annen kasabadaki en büyük striptiz kulübünde dans ediyor olmalı. | Open Subtitles | عجباً! لابد وأن أمك ترقص بأفضل نادي تعر في المدينة |
Muhtemelen dışarı çıkmış bir ağacın etrafında dans ediyor ve bir lahanaya yada onun gibi bir şeye tapıyorlardır. | Open Subtitles | في الغالب يكونون يرقصون على العامود يصلون للملفوف او شيء اخر |
Jim bir beyefendi olmayacak kadar iyi dans ediyor, değil mi hayatım? | Open Subtitles | جيم" هو راقص أفضل من كونه سيد" ألست كذلك يا عزيزي ؟ |
-Bunun gibi videolarda dans ediyor olacağım. -Haklısın, etmelisin | Open Subtitles | يجب أن أرقص في الفيديوات هكذا أنت على حق |
Bahse girerim bunu yapamazsın. dans ediyor musun? | Open Subtitles | لكنك لا تستطيعن الرقص الآن هل أنتي ترقصين ؟ |
Bu videoda hoşuma giden şey ise burada ilk kez beraber dans ediyor olmaları. Çok kuvvetli bir leadi (yönlendirme rolü) vardı. | TED | الآن ما يعجبني في هذا الفيديو هو أنه في واقع الأمر يعرضهما هما يرقصان معا لأول مرة .. بسبب قيادته. كان لديه قيادة قوية. |
Daha iyi şifre yazdıkça tavşan daha hızlı dans ediyor. | TED | كلما كتبت كلمة مرور أفضل رقص الأرنب أسرع وأسرع |
Siz ikiniz uyurken Gloria, Haley ve ben hâlâ dans ediyor olacağız. | Open Subtitles | انتما ستنامان و جلوريا و هيلي وانا سوف نكون لا نزال نرقص |
...periler dans ediyor kayalar ve ağaçların arasında. | Open Subtitles | والفاتنات يرقصن حول الصخور والأشجار |
Tepende dans ediyor olan kişi, ben olacağım. | Open Subtitles | سأكون من سيرقص على جثتكَ القذرة |
Çaresizlik içinde kaldı, ama yine de dans ediyor. | Open Subtitles | المغمور بيأس، ورغم ذلك يَرْقصُ. هذا عندما كَتبوا الأغاني |
Fred Astaire, Ginger Rogers'ın odasının üstünde dans ediyor. | Open Subtitles | فريد أستير كان يرقص فوق غرفة . جانجير روجرز |
Her yöne dans ediyor ! | Open Subtitles | -لا أستطيع جعلها تثبت -إنها تتراقص في كل الإتجاهات |
Durun, durun! En iyi yeri bu! dans ediyor. | Open Subtitles | انتظر ، لم انتهي بعد ، انه يرقص |
- Nasıl yani? - Sevgilimle o dans ediyor! - Ne olmuş? | Open Subtitles | ـ إنه يرقص مع فتاتي ـ ماذا فى ذلك |