Kendi davalarımızı araştırma konusunda biz de en az onlar kadar kabiliyetliyiz. | Open Subtitles | إنّنا مؤهّلون مثلهم تماماً لفحص قضايانا الخاصّة |
O yüzden bu üç yargıçla olan davalarımızı gözden geçirdik. | Open Subtitles | إذًا لقد إستعرضنا كل شيء عن قضايانا مع هؤلاء القضاة الثلاثة |
Evet, ama asıl "zugzwang" mesajı telefon kulübesindeyken bana iletildi yani sadece davalarımızı takip etmiyor yaptığımız her şeyi takip ediyor. | Open Subtitles | نعم,لكن رسالة الخيار الصعب الأصلية وصلتني عبر كشك الهاتف مما يعني أنه لا يتعقب قضايانا فقط |
Rastlayacağız. Winston Churchill'in dediği gibi, biz davalarımızı şöyle görüyoruz; bunlar son değil, hatta sonun başlangıcı bile değil, ama belki başlangıcın sonu olabilirler. | TED | نخن سوف نفعل ذلك. وعلى حد تعبير ونستون تشرشل، الطريقة التي ننظربها الى قضايانا هي ان هذه القضايا ليست النهاية. ليست حتى بداية النهاية, لكن يمكت ان تكون نهاية البداية. |
Eyalet Savcılığının işini, özel hukuk davalarımızı. | Open Subtitles | تمثيل مكتب النيابة في قضايانا المدنية؟ |
Ve davalarımızı takip edecek vakti oldu. | Open Subtitles | و لقد إستغرق وقتا ليتعقب قضايانا |
davalarımızı boşladık. | Open Subtitles | نحن نهمل قضايانا |
davalarımızı ayırmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أن علينا فصل قضايانا |