"davalarının" - Translation from Turkish to Arabic

    • قضايا
        
    • قضاياهم
        
    • بقضيتهم
        
    "Bunlarla birlikte, federal mahkemelerde patent davalarının neden olduğu yoğunluğunu azaltabilmek amacıyla yeni mahkemeler kurulmakta." Open Subtitles اوكي؟ من بين الاشياء الآخرى المحاكم الجديدة خصصت لتحرير قيد قضايا الملكية الفكرية
    Sekiz yıl boyunca olan tecavüz davalarının dosyalarını inceledim. Open Subtitles إذاً , لقد قمتُ بالبحث بملفات قضايا الإغتصاب التي وقعت على مدى الأعوام الـ 8 الماضية
    Artık neden yolsuzluk davalarının hiçbirinde suçlu çıkmadığı anlaşıldı. Open Subtitles حسناً ، نحن نعرف الآن لماذا لم يسقط لأي من قضايا الفساد الأخرى بسبب أنّه واشٍ
    Diğer avukatların orantısız çalışma saatleri onların, davalarının hâlâ öncelikli olup olmadığı konusunda merak ettirir. Open Subtitles لكن الزيادة في ساعات عمل المحامين المساعدين تجعلهم يظنون أن قضاياهم لم تعد لها الأولوية
    Dedektiflerim davalarının mahkemeye... gelmesini yıllarca beklemek istemiyor. Open Subtitles أكثر عدلاً محققيني لا يحبون إنتظار سنوات لجعل قضاياهم بالمحكمة أيضاً
    Ne yani, davalarının beni ilgilendirdiğini mi sanıyorsun? Open Subtitles ماذا... أتظن أننى أبالى بقضيتهم ؟
    Hatta size çekilmenizi, iftira davalarının kazanması zor davalar olduğunu, ancak çekilmek istemezseniz elimizden geleni yapacağımızı söylemiştim. Open Subtitles وأن قضايا القذف صعبة الفوز ولكن إذا أردت محاكمتهم, فسنقدم أفضل ما لدينا
    Marta icabına baktığımız cinayet davalarının programın asıl amacı olan daha büyük bir şeyin deneme koşuları olduğunu söylemişti. Open Subtitles مارتا قالت أن قضايا القتل التي نتولى أمرها هي اختبار يجري لشيء أكبر من الغرض الحقيقي من البرنامج
    Diğer bir örnekte ise Florida'nın idam cezası davalarının analizi, cinayetten hükümlü siyahi ve beyaz zanlılar arasında ceza kararlarında ırksal eşitsizliğin olmadığını ortaya çıkarır. TED وفي مثال آخر في تحليل لأحكام الإعدام في بعض القضايا في فلوريدا بدا أنه يكشف أنه ليس هنالك أي تفاوت عرقي في الحكم بين المتهمين البيض والسود في قضايا القتل
    Bence son zamanlardaki kayıp davalarının arasında bir bağlantı var. Open Subtitles أعتقد بأن لها صلة مع قضايا الأختطاف - هذه الأيام00 تباً
    Pazartesinin davalarının üzerinden geçiyorum. Yola avantajlı başlayalım. Open Subtitles إنني أتطلع إلى قضايا يوم "الاثنين" أحاول أن أبدأ فيها
    Yasadışı örgüt davalarının amacı Paddy'nin örgüt başı olduğunu kanıtlamak. Open Subtitles قضايا تفريق العصابات كلها مسألة إثبات أن " بادي " هو رأس سلسلة إجرامية
    Milli Güvenlik Kanunu davalarının ne olduğunu biliyor musun? Open Subtitles قضايا الأمن الوطني هيَ عن شيء واحد.
    Polis şiddeti davalarının sayısını azaltmak istiyor. Open Subtitles يريد ان يقلل اعداد قضايا فساد الشرطه
    Ancak gerçek mahkeme davalarının aksine koanlar kasdi olarak anlaşılmazdır. TED ولكن بخلاف قضايا المحاكم الواقعية، مجموعة (الكوان) كانت مبهمة عن قصد.
    Bu çok güzel çünkü ben de şirketin bütün davalarının özetini çıkarmam gerekiyor. Open Subtitles -هذا مضحكٌ لأنّ عليّ أن أُلخّص كلّ قضايا الشّركة .
    Kadın ve Omar Velez birbirlerine taş atma mesafesinde bulundular ama kentsel coğrafyanın acımasız oyunu sayesinde davalarının birbirleriyle bağlantısı yok. Open Subtitles "هي و"عمر فيليز تم إكتشافهم بجانب بعضهم البعض ولكن قضاياهم لم تكن مرتبطه
    Ne yani, davalarının beni ilgilendirdiğini mi sanıyorsun? Open Subtitles ماذا... أتظن أننى أبالى بقضيتهم ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more