| Kendisi Vicki'nin partisine davet edilmedi elimizde ve umrumuzda olmayan nedenlerden dolayı. | Open Subtitles | (الذي لم تتم دعوته لحفل (فيكي لأسباب خارجه عن إرادتنا و إهتمامنا |
| Bazılarımız yemeğe davet edilmedi. | Open Subtitles | بعضنا لم تتم دعوته إلى العشاء. |
| O henüz davet edilmedi. | Open Subtitles | لم تتم دعوته حتى الآن |
| Sonra da TU mezunlar yemeğine davet edilmedi bir daha. | Open Subtitles | حسنًا، لهذا لم تتم دعوته مجددًا إلى عشاءات خريجي (جامعة تولسا) |
| Tahmin edin kim davet edilmedi? | Open Subtitles | احزر من لم تتم دعوته |
| Walter onu partiye bıraktı, ama kalması için davet edilmedi. | Open Subtitles | أوصلها (والتر) إلى الحفل، لكن لم تتم دعوته للبقاء |