Sırf seninle tanıştıracağım için gerginim diye bugün ona kötü davrandım. | Open Subtitles | لقد تصرفت بحقارة معه اليوم لأني كنت متوتراً جداً للقائك به |
Sadece kazanmanın yollarını arayan bir baş antrenör gibi davrandım. | TED | تصرفت كما يفعل المدير الفني الذي يفكر فقط في كيفية الفوز. |
Az önce heyecanlandım heyecanlanınca da tuhaf davrandım ama beni bir dinle. | Open Subtitles | لقد أنفعلتُ للتو ،عندما أنفعل .أتصرف بغرابة قليلاً .لذا، أسمعني للحظة وحسب |
Öyle uzun süre sana yetişkin gibi davrandım ki çocukluğunu yaşayamadın. | Open Subtitles | لقد عاملتك على أنك شخص ناضج ونسيت أنك مازالت فتى صغير |
Evinin dağıtılmasını görmek istemeyecek her eş gibi davrandım. | Open Subtitles | تصرّفت مثل أيّ زوج فقط الذي لم يرد رؤية بيته تحطّم. |
Belki son zamanlarda biraz bencil davrandım. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنا كُنْتُ ذاتي نوعاً ما مؤخراً. |
Ben de iyi davrandım. Çok iyi davrandım, zaten o yüzden kızıyorum. | Open Subtitles | لقد فعلت, عاملتها بشكل صحيح عاملتها بالشكل الذى سيجعلنى مجنونا |
Gücenme diye çelişki içindeymişim gibi davrandım. | Open Subtitles | تصرفت وكأنني بنزاع داخلي كي لا تشعر بالإهانة |
George, Janoth. Dün çok kötü davrandım. | Open Subtitles | جورج, انا جانوث, لقد تصرفت معك بالأمس بشكل سئ جدا, |
Ona karşı da oldukça utanç verici bir şekilde davrandım. | Open Subtitles | لقد تصرفت جيدا بطريقة مخزية تجاهها أيضا. |
Bir serseri gibi davrandım. Üzgünüm. | Open Subtitles | لا بد أنني تصرفت كقطاع الطرق ، أنا أعتذر |
Ben bir yabancı gibi davrandım ve gerçekten de onlarla oynaşmak istemiyordum. | Open Subtitles | أنا تصرفت وكأنني غريب ولم ألعب حقا طويلاً. |
Çocukça davrandım. O kadar kolay kurtulmama izin vermemeliydin. | Open Subtitles | لقد كنت أتصرف بطفولية ما كان يجب أن تدعينى أفلت بذلك |
Zorla aşık etmedim ya. Neysem öyle davrandım. | Open Subtitles | لم أمنحها أي مشاعر، دائماً أتصرف بخفة ورقة |
Evladımın namusunu kirletmeye yeltendiğin güne kadar sana insanca davrandım, kendi mağaramda barındırdım. | Open Subtitles | عاملتك بالحسنى و الإنسانية و آويتك كوخي حتى رغبت في انتهاك شرف ابنتي |
Serseri gibi davrandım. Kırgın değilim. | Open Subtitles | تصرّفت كالنذل أمس لا أكنّ أيّ ضغائنٍ لها |
Sanırım verdiğim ipuçlarıyla oldukça eli açık davrandım. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ كريمُ بما فيه الكفاية مَعك والأفكارِ. |
O iyi bir keçiydi. Ona ailenin bir bireyi gibi davrandım. | Open Subtitles | انها كانت عنزه طيبه عاملتها كأحد افراد عائلتى |
Düşüncesiz davrandım ama ardında iyi bir neden vardı. | Open Subtitles | لكن فقط لان تصرفي كان مرتبك ذلك لايعني ان نيتي سيئة |
Galiba "Bu kötü bir fikir ve imkansız" diye düşünüp olmuyormuş gibi davrandım. | Open Subtitles | كنت أرى أنَّها فكرة سيئة و مستحيلة، و بالتالي تظاهرت بأنَّ ذلك لم يكن يحدث |
Her neyse, çocukça davrandım ve tüm demek istediğim buydu. | Open Subtitles | على اية حال انا كنتُ اتصرف بشكل صبياني و .. و .. |
Özür dilemesi gereken kişi benim. Kötü bir eş gibi davrandım. Hayır, hayır, hayır! | Open Subtitles | ..توقف ، انا التي يجب ان تعتذر ..كُنتُ زوجةً سيئه |
Sana sevimli davrandım, gururunu okşadım ve başka her şeyi yaptım. | Open Subtitles | تصرّفتُ معكَ بلُطف، ورفعتُ مكانتك أمام الجميع وفعلتُ كُل شيء. |
Normalde yapmadığım bir biçimde davrandım. | Open Subtitles | لقد كان سلوكي بطريقة لم أعتد سلوكها من قبل. |
Elbette o destekçiye arkadaşımmış gibi davrandım. | Open Subtitles | وبالتاكيد انني عاملت هذا المساهم على انه صديقي |
Alın. Sizde bunlardan bir tane varsa, size kibar davranmadığımı söylemeyin, davrandım çünkü. | Open Subtitles | تفضل، خُذ واحدة من هذه ولاتقل أنّي لم أعاملك بلطف لأني أفعل ذلك. |
Çocukken, çok fazla at gibi davrandım... ama cinsel öğe yoktu. | Open Subtitles | تظاهرتُ بكوني حصان كثيراً عندما كنتُ طفلاً |