Gezegeninizde hiç kimse gerçeğe zıt bir şekilde davranmıyor mu? | Open Subtitles | ألا يتصرف أحد فى كوكبكم بطريقه عكس الواقع؟ |
Yani, yeni başlayanlar için, daha önce gördüğüm hiç bir kardeş gibi davranmıyor. | Open Subtitles | حسناً، في البداية هو لا يتصرف مثل أي أخ رأيته من قبل |
Son zamanlarda eskisi gibi davranmıyor, değil mi? | Open Subtitles | لم يكن يتصرف على طبيعته مؤخراً، أليس كذلك؟ |
Biri beni dinliyor ve paçavra gibi davranmıyor! | Open Subtitles | أجد شخص ما يستمع إلي و لا يعاملني كحذاء قديم |
Şaşırmadım. Bir zamanlar olduğu adam gibi davranmıyor artık. | Open Subtitles | لستُ مصدومة، إنّه لا يتصرّف كالرجل الذي يمكن أنْ يكونه |
Normal davranmıyor. | Open Subtitles | إنها لا تتصرف بشكل طبيعي حسناً يا بني |
Bana iyi davranıyor ve sanki tedavi merkezinden yeni çıkmış bir ucubeymişim gibi davranmıyor. | Open Subtitles | انه جيد معي ولا يعاملني كأني غريب لأني خرجت من المصحة من يعاملك كأنك غريب؟ |
Diyorum ki; hiç de masum biri gibi davranmıyor, değil mi? | Open Subtitles | أعني بأنه لا يتصرف كرجلٍ بريء أليس كذلك ؟ |
- Öyle mi? - Evet, öyle. - Öyle davranmıyor. | Open Subtitles | إنه لا يتصرف كما لو كان لا يعرف ما الذي يتحدث عنه |
Stuart, kobra piyangosu kendisine çıkmış gibi davranmıyor hiç. | Open Subtitles | لا أصدق ذلك ستيوارت لا يتصرف وكأنه الرجل الذي أصاب الجائزة الكبري |
Kaçmadığı gayet açık. Kaçak gibi davranmıyor. | Open Subtitles | من الواضح أنهُ لم يهرب ؛ أنهُ لا يتصرف مثل الهاربين. |
Her şey yolunda diyor ama hiç öyle davranmıyor. | Open Subtitles | إنه يقول بأن كل شئ على مايُرام، ولكنه لا يتصرف على هذا الأساس. |
O kadar da farklı davranmıyor. | Open Subtitles | إنه لا يتصرف بغرابة لهذه الدرجة أنا أبالغ؟ |
Başrahip sıfatına uygun bir biçimde davranmıyor artık. | Open Subtitles | انه لم يعد يتصرف بطريقة يليق دور الكهنة. |
Kimse azıcık bile olsa tuhaf davranmıyor. | Open Subtitles | عن أيّ شخص يتصرف بطريقة غير طبيعية أو غريبة. |
Sence de dün babam garip davranmıyor muydu? | Open Subtitles | أتظنين أن والدنا كان يتصرف بغرابة بالأمس؟ |
İçtiği için tuhaf davranmıyor içmediği için tuhaf davranıyor. | Open Subtitles | إنه تعني أنه يتصرف بغرابة ،ليس بسبب إحتساء الخمر بل لسبب أنه لم يشرب .حتى الآن |
O, sana güveniyor gibi davranmıyor. | Open Subtitles | إنه لا يتصرف كما لو أنه يثق بكِ |
Başlarda bir sorun yoktu ama...şimdi bana artık bir kadınmışım gibi davranmıyor | Open Subtitles | كان امراً رائعاً في البداية و لكن الان اصبح لا يعاملني كأمرأة مطلقاً |
Kimse içten davranmıyor. | Open Subtitles | لا يتصرّف أحد بإخلاص |
Farklı da davranmıyor ama biraz endişelendik. | Open Subtitles | و ليست تتصرف بشكل غريب, -لكنّي قلقٌ فحسب .. |
İnsanlar sana pek iyi davranmıyor... ve yiyecekler çıkarken popomu yakıyor. | Open Subtitles | ...لا يعاملك الموظفون هناك بلطف والطعام يشعرني بالغثيان.. |