"davranması" - Translation from Turkish to Arabic

• يتصرّف
• يتصرف

Mükemmel bir centilmen gibi davranması bile onu daha fazla soğuk yapıyor.
يتصرّف كأنه رجُلٌ مُحترم، مِمّا يجعل الأبدان تقشعر أكثر.

Ne olursa olsun, profesyonel bir kanun adamı gibi... - ...davranması gerekiyordu. - Evet.
من المُفترض أن يتصرّف كضابط قانون مهنيّ في جميع الأوقات.

Belki böyle davranması normal.
تجاهله, من المنطقي أن يتصرّف هكذا

Salak... İnsanların ellerine silah alıp böyle davranması çok salakça.
من الغباء أن يتصرف الناس بطريقة السلاح هذة

O gün bankaya giden son müşteri olması, şüpheli davranması, dikkatsiz araba kullanması.
إنه أخر زبون في اليوم في البنك يتصرف بطريقة مريبة

Tanıdık bir dostun tuhaf davranması gibi bir şey.
إنها مقولة مألوفة، تعني الصديق يتصرف بغرابة

Yaslı bir kocanın nasıl davranması gerektiğine dair bir el kitabı mı var?
هل هناك كُتيب عن كيف ينبغي أن يتصرف الزوج؟

Birimizin yetişkin gibi davranması gerekiyordu, sen yapamayınca ben yaptım.
أحدنا كان يجب ان يتصرف بنضج وانت لايمكنك ذلك . لذا أنا اضطررت لفعل ذلك