O ibne gibi biri, dostum, bir baba ve pisllik gibi davranmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنهُ رجلٌ فقير، يحاول أن يكون مثل أباك، تباً له. |
İkiniz de yargılamayı bırakın. O sadece iyi davranmaya çalışıyor. | Open Subtitles | كفـّا عن النقدِ، إنّه يحاول أن يكون طيّباً فحسب. |
Alçakgönüllü davranmaya çalışıyor! | Open Subtitles | يحاول أن يكون متواضع |
Evine uğradı ve sanki biraz babamsı davranmaya çalışıyor gibi görünüyordu. | Open Subtitles | لم يزوركَ , وبدا أن كان يحاول التصرف بأبوية بعض الشيء |
Hayır, sadece sakin davranmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لا ، يحاول التصرف بشكل طبيعي |