| Bir adam bu şekilde daha ne kadar dayak yiyebilir merak ediyorum. | Open Subtitles | قد يتعجب المرء إلى متى سيتحمل بريندن كل هذا الضرب على ذراعيه. |
| Okul müdüründen dayak yemeyi bekliyormuş gibi bir hali var. | Open Subtitles | إنهُ يبدو كما لو أنهُ ينتظر الضرب من مدير المدرسة |
| Ondan kısa bir süre sonra da birilerinden uyuşturucu alırken dayak yemiş. | Open Subtitles | إنجاب طفل بعد فترة قصيرة تعرض للضرب في محاولة الحصول على عقار |
| Genellikle dayak yiyenlerin anlamaya çalışırım, ve o yüzden hiç vurmam. | Open Subtitles | غالباً ما أشعر بأنني أحب ضرب الناس, ولكني لا أفعل أبداً. |
| Ama kıskanç genç aşıktan dayak yediğinin ön kapakta durması ofise girmende pek yarımcı olmaz. | Open Subtitles | ولكن خبر في الصفحة الأولى بأنه تم ضربك من قبل شاب عاشق غيور سوف يعيق من وصولك للمكتب |
| Yani, üç kişiden dayak yedin ama yere bile düşmedin. | Open Subtitles | لقد تحمّلت ضرباً مبرحاً من ثلاثة رجال ولم تسقط حتى. |
| -Üzgünüm. Büyük çözümün, herkese bir kızdan dayak yediğimi anlatman mı? | Open Subtitles | الحل الكبير هو ان تخبري الجميع تم ضربي من قبل فتاة |
| Ne kadar dayak yersem yiyeyim dans edersem daha iyi hissediyorum ve uyuyabiliyorum. | Open Subtitles | بقدر ما ألاقي من الضرب, إلا أنني أرقصُ, ثم أشعرُ بتحسّن ثم أنام. |
| Sana bizim gibi adi kölelerin dayaktan öleceğini ve diğerlerinin de dayak yemesine sebep olabileceğini söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتكَ أننا نحن العبيد الحقيرين سنموت من الضرب وَ من ضربنا للآخرين |
| Bence burada daha fazla dayak daha az hoşgörü olmalı böylece gençlerimiz bugün oldukları hale gelmeyecektiler. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب أنه كان يجب أن نستخدم الضرب معهم ونقلل من الكلام فبذلك لن يكون شبابنا كما نراهم اليوم |
| Sokak kavgalarında hep dayak yermiş. | Open Subtitles | هو كان دائمآ ما يحصل على الضرب اللعين في قتال الشارع |
| Bu oyunun benim öldüresiye dayak yememle sonuçlanacağının farkında mısın? | Open Subtitles | أنتِ تدركين أن هذه اللعبة ستنتهي بتعرضي للضرب حتى الموت؟ |
| Pekâlâ bu şekilde epey bir dayak yersin. Kavga etmek istemiyorum ki zaten. | Open Subtitles | ـ حسناً، هذا يعرضك للضرب بشدة ـ لا أريد خوض القتال، بأي حال |
| Kendi başına bir haltlar karıştırdığın için o heriflerden dayak yemediğine emin misin? | Open Subtitles | هل أنت واثق أنّك لم تتعرّض للضرب وأنت تحشر أنفك بشيء ما؟ |
| Bay Watchman, On yaşındaki oğlum küçük bir çete bozmasından dayak yiyor. | Open Subtitles | ابني الذي يبلغ العاشرة ضرب من طرف عصابة تتكون من مغني الراب |
| Bak, benim yüzümden dayak yediğin için üzgünüm ama gelsen de gelmesen de Kefaretçi'yi bulmaya gideceğim. | Open Subtitles | أنظر أنا آسفة أن أباك ضربك بسببي ولكنني سأذهب لأجد آكل الخطايا معك أو بدونك |
| Aksi takdirde, babamdan dayak yerim. Ama düşün bunu, lütfen. | Open Subtitles | وإلا سيبرحنى أبى ضرباً لكن فكّرى مليّاً فى الأمر، أرجوكِ |
| Sokağın ortasında dayak yemek hoşuma mı gitti sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنهُ يعجبني أن يتم ضربي أمام الشارع بأكمله؟ |
| Çünkü Apollo'dan yediğin dayak seni öldürebilirdi, evlat. Öldürmedi. | Open Subtitles | لأن الضربات التى تلقيتها من أبولو كان يجب أن تقتلك ولكنها لم تقتلك |
| Yedi. Okulun Yedi dönemi. Günde Yedi dayak. | Open Subtitles | سبعه.سبع فترات وحصص سبع مرات يضرب الجرس فيها |
| Bu koridorlarda beni kaç kez düşürüp dayak atıp, yüzüme tükürdüklerini sayamam. | Open Subtitles | أعني، كم مرة في هذه الأروقة تعثرت و ضُربت و بصق علي؟ |
| Bak, ben dostumu ta Vegaslara dayak yesin diye getirmedim, değil mi? | Open Subtitles | أنا لم اسحب صديقي رغما عنه إلى فيجاس حتى أتسبب في ضربه. |
| Binadan aşağıya atıldım, dayak yedim, çıplak kaldım ve sen beni yolluyorsun. | Open Subtitles | لقد ضربت في بنايه وحصلت على العديد من الضربات ومشيت عاريا وانت صمدت يا رجل |
| dayak yemeden rahatça konuşabileceğimiz bir yer var mı söyleyin. | Open Subtitles | اذكر اسم مكانا واحدا يمكن ان نتجدث فيه دون ان تضرب |
| Birader çekilsene, dayak mı istiyorsun? | Open Subtitles | أبتعد أيها الرجل. أتريدني أن اضربك هنا ؟ |
| dayak yemeyi seviyordu ve zavallı salak ben, neden olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | كانت تُحب ان تُضرب وأنا الأحمق لم أكن أعرف سبب هذا |
| Ve yine uzun süredir ilk de olsa, tekrardan dayak yedim. | Open Subtitles | للمرة الأولى منذ وقت طويل و قام بضربي ضربا مبرّحا إنـّها المرة الأولى منذ وقت طويل |