"değer verdiğin" - Translation from Turkish to Arabic

    • تهتم لأمره
        
    • تهتمين لأمره
        
    • تهتم به
        
    • تهتمين به
        
    • تحفل
        
    • تهتمّ لأمره
        
    • تهتمين لأمرهم
        
    • الذين تهتم
        
    • تهتم لأمرهم
        
    Çok Değer verdiğin birisine nasıl "Ben sana söylemiştim" dersiniz? Open Subtitles كيف تخبر شخصا تهتم لأمره ,بشدة بأني أخبرتك أن هذا سيحصل؟
    Bu dünyada Değer verdiğin bir kişi var, o da kendin. Open Subtitles تعلمين ، هناك فقط شخص واحد في العالم تهتمين لأمره وهذا الشخص هو أنت
    Ona zarar verirsen dünyada Değer verdiğin tek şeyi yok ederim. Open Subtitles لو أذيته, سوف أُدمر الشئ الوحيد الذي تهتم به في حياتك
    Senin yaşında birisi, zeki, eğlenceli ve senin Değer verdiğin biri. Open Subtitles شخص بعمركِ، بهذا الجمال, وهذا المرح وذلك ما تهتمين به.
    Bir kerecik olsun, Değer verdiğin bir şeyden uzaklaşmasan, başına en kötü ne gelebilir ki? Open Subtitles لو لم تتخلى عن شيء تحفل به لمرة واحدة، فما أسوأ شيء كان ليحدث؟
    Hayatında Değer verdiğin birisi olsaydı bilirdin bunu. Open Subtitles لكنتَ ستعلم ذلك إن كان لديكَ شخص تهتمّ لأمره في حياتِكَ.
    Eğer bu dünyada Değer verdiğin birileri varsa asıl risk, bunu onlara hala fırsatın varken söylememektir. Open Subtitles إذا كان هناك أشخاص تهتمين لأمرهم في هذا العالم فتكمن المخاطرة في عدم إعلامهم بذلك بينما الفٌرصة مواتية
    Yenilmez olduğunu biliyorum, ama Değer verdiğin insanlar değil. Open Subtitles أعلم أن التخلص منك صعب لكن الناس الذين تهتم بهم
    Değer verdiğin birisine, artık onunla aynı şeyleri istemediğini Open Subtitles كيف تخبر شخصاً تهتم لأمره أنك لم تعد تريد نفس الأشياء
    Değer verdiğin herkes ya öldü ya da benim için çalışıyor. Open Subtitles كل واحد تهتم لأمره اما ميت , او في فريقي
    Değer verdiğin birini öyle kolayca başkasıyla değiştiremezsin. Open Subtitles لايمكنك أن تستبدل شخص تهتم لأمره بشخص آخر عشوائي
    Değer verdiğin birini korumak için bunu yaparsın. Open Subtitles إذًا، سأحاول حتى الموت هذا ما يجب فعله عند إنقاذ شخص تهتمين لأمره
    Eğer onu bulma sürecinde... Değer verdiğin birinin canı yanacaksa, öyle olsun. Open Subtitles إذا تعرض شخصاً ما تهتمين لأمره لأذى خلال عملية إيجادها ، فليكُن الأمر كذلك
    Eğer onu bulma sürecinde... Değer verdiğin birinin canı yanacaksa, öyle olsun. Open Subtitles إذا تعرض شخصاً ما تهتمين لأمره لأذى خلال عملية إيجادها ، فليكُن الأمر كذلك
    Bakalım karşında gerçekten Değer verdiğin biri varken de aynısını yapabilecek misin? Open Subtitles لنرى إذا كنت تستطيع أن تقوم بنفس الشيئ عندما تكون في الميزان حياة شخص تهتم به
    Değer verdiğin biriyle karşılaştığında, sadece çekip gitmesi zordur. Open Subtitles عندما تقابل شخص تهتم به من الصعب أن تبتعد عنه
    Anne, Değer verdiğin birisi kendini müthiş zanneden işe yaramazın teki olsaydı sen ne yapardın? Open Subtitles أمي ، ماذا ستفعلين إذا كان شخص تهتمين به قد يكون خاسر ولكن يظن نفسه رائع؟
    Birisine yardım etmek istedin, Değer verdiğin birisine ve ettin. Open Subtitles أردتِ مساعدة شخصٍ، تهتمين به وقد فعلتِ ذلك
    Bir kerecik olsun, Değer verdiğin bir şeyden uzaklaşmasan, başına en kötü ne gelebilir ki? Open Subtitles لو لم تتخلى عن شيء تحفل به لمرة واحدة، فما أسوأ شيء كان ليحدث؟
    Birilerine Değer verdiğin pek görülmez. Fakat Değer verdiğin zaman da fark etmemek mümkün olmuyor. Open Subtitles إنّ لا ترى كم تحفل بها جدًّا فهذا يصعب ألّا ألاحظه حين تفعله
    Eğer bundan kurtulmak istiyorsan gelecekte bir şey bulman gerek çok Değer verdiğin bir şey... Open Subtitles لذا إن أردت إيقاف هذا فعليك أن تجد شيئاً هناك شيئاً تهتمّ لأمره فعلاً...
    Bunu duyduğuma sevindim, çünkü senin de Değer verdiğin kişilerin başına korkunç şeyler gelmeden bana yardım edebilecek tek kişi sensin. Open Subtitles يسرني سماع ذلك، لأني بحاجة لمساعدتك في تدبر أمرها قبل حدوث شيء سيء لأناس أعلم أنك لازلت تهتمين لأمرهم
    - Evet. Değer verdiğin insanlar için böyle şeyler yaparsın. Open Subtitles نقوم بأشياء مثل هذه للأشخاص الذين تهتم بأمرهم
    Çünkü Değer verdiğin insanların yanında olmalısın. Open Subtitles لأنه يفترض أن تكون متواجداً للأشخاص اللذين تهتم لأمرهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more