Çok Değer verdiğin birisine nasıl "Ben sana söylemiştim" dersiniz? | Open Subtitles | كيف تخبر شخصا تهتم لأمره ,بشدة بأني أخبرتك أن هذا سيحصل؟ |
Bu dünyada Değer verdiğin bir kişi var, o da kendin. | Open Subtitles | تعلمين ، هناك فقط شخص واحد في العالم تهتمين لأمره وهذا الشخص هو أنت |
Ona zarar verirsen dünyada Değer verdiğin tek şeyi yok ederim. | Open Subtitles | لو أذيته, سوف أُدمر الشئ الوحيد الذي تهتم به في حياتك |
Senin yaşında birisi, zeki, eğlenceli ve senin Değer verdiğin biri. | Open Subtitles | شخص بعمركِ، بهذا الجمال, وهذا المرح وذلك ما تهتمين به. |
Bir kerecik olsun, Değer verdiğin bir şeyden uzaklaşmasan, başına en kötü ne gelebilir ki? | Open Subtitles | لو لم تتخلى عن شيء تحفل به لمرة واحدة، فما أسوأ شيء كان ليحدث؟ |
Hayatında Değer verdiğin birisi olsaydı bilirdin bunu. | Open Subtitles | لكنتَ ستعلم ذلك إن كان لديكَ شخص تهتمّ لأمره في حياتِكَ. |
Eğer bu dünyada Değer verdiğin birileri varsa asıl risk, bunu onlara hala fırsatın varken söylememektir. | Open Subtitles | إذا كان هناك أشخاص تهتمين لأمرهم في هذا العالم فتكمن المخاطرة في عدم إعلامهم بذلك بينما الفٌرصة مواتية |
Yenilmez olduğunu biliyorum, ama Değer verdiğin insanlar değil. | Open Subtitles | أعلم أن التخلص منك صعب لكن الناس الذين تهتم بهم |
Değer verdiğin birisine, artık onunla aynı şeyleri istemediğini | Open Subtitles | كيف تخبر شخصاً تهتم لأمره أنك لم تعد تريد نفس الأشياء |
Değer verdiğin herkes ya öldü ya da benim için çalışıyor. | Open Subtitles | كل واحد تهتم لأمره اما ميت , او في فريقي |
Değer verdiğin birini öyle kolayca başkasıyla değiştiremezsin. | Open Subtitles | لايمكنك أن تستبدل شخص تهتم لأمره بشخص آخر عشوائي |
Değer verdiğin birini korumak için bunu yaparsın. | Open Subtitles | إذًا، سأحاول حتى الموت هذا ما يجب فعله عند إنقاذ شخص تهتمين لأمره |
Eğer onu bulma sürecinde... Değer verdiğin birinin canı yanacaksa, öyle olsun. | Open Subtitles | إذا تعرض شخصاً ما تهتمين لأمره لأذى خلال عملية إيجادها ، فليكُن الأمر كذلك |
Eğer onu bulma sürecinde... Değer verdiğin birinin canı yanacaksa, öyle olsun. | Open Subtitles | إذا تعرض شخصاً ما تهتمين لأمره لأذى خلال عملية إيجادها ، فليكُن الأمر كذلك |
Bakalım karşında gerçekten Değer verdiğin biri varken de aynısını yapabilecek misin? | Open Subtitles | لنرى إذا كنت تستطيع أن تقوم بنفس الشيئ عندما تكون في الميزان حياة شخص تهتم به |
Değer verdiğin biriyle karşılaştığında, sadece çekip gitmesi zordur. | Open Subtitles | عندما تقابل شخص تهتم به من الصعب أن تبتعد عنه |
Anne, Değer verdiğin birisi kendini müthiş zanneden işe yaramazın teki olsaydı sen ne yapardın? | Open Subtitles | أمي ، ماذا ستفعلين إذا كان شخص تهتمين به قد يكون خاسر ولكن يظن نفسه رائع؟ |
Birisine yardım etmek istedin, Değer verdiğin birisine ve ettin. | Open Subtitles | أردتِ مساعدة شخصٍ، تهتمين به وقد فعلتِ ذلك |
Bir kerecik olsun, Değer verdiğin bir şeyden uzaklaşmasan, başına en kötü ne gelebilir ki? | Open Subtitles | لو لم تتخلى عن شيء تحفل به لمرة واحدة، فما أسوأ شيء كان ليحدث؟ |
Birilerine Değer verdiğin pek görülmez. Fakat Değer verdiğin zaman da fark etmemek mümkün olmuyor. | Open Subtitles | إنّ لا ترى كم تحفل بها جدًّا فهذا يصعب ألّا ألاحظه حين تفعله |
Eğer bundan kurtulmak istiyorsan gelecekte bir şey bulman gerek çok Değer verdiğin bir şey... | Open Subtitles | لذا إن أردت إيقاف هذا فعليك أن تجد شيئاً هناك شيئاً تهتمّ لأمره فعلاً... |
Bunu duyduğuma sevindim, çünkü senin de Değer verdiğin kişilerin başına korkunç şeyler gelmeden bana yardım edebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | يسرني سماع ذلك، لأني بحاجة لمساعدتك في تدبر أمرها قبل حدوث شيء سيء لأناس أعلم أنك لازلت تهتمين لأمرهم |
- Evet. Değer verdiğin insanlar için böyle şeyler yaparsın. | Open Subtitles | نقوم بأشياء مثل هذه للأشخاص الذين تهتم بأمرهم |
Çünkü Değer verdiğin insanların yanında olmalısın. | Open Subtitles | لأنه يفترض أن تكون متواجداً للأشخاص اللذين تهتم لأمرهم |