"değeri olan" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذو قيمة
        
    • ذا قيمة
        
    • ذات قيمة
        
    • له قيمة
        
    • ذات القيمة
        
    • لها قيمة
        
    • قيمة غذائية
        
    Bu manevi değeri olan bir obje ve tüm müminlere ait. Open Subtitles إنه غرض ذو قيمة باهظة و يخص أولئك الذين يؤمنون به
    Böylece raflarda duruyor bizim için eskimiş, ama bir başkası için anında değeri olan bir şey. TED لذا فهو هناك علي رفوفنا متقادم بالنسبة لنا ، ولكن ذو قيمة كامنة فورية لشخص آخر.
    Ve anlayabileceğiniz üzere, burada ben bir yatırım fonu için analisttim. Sosyal değeri olan bir iş yapmak benim için çok garipti. TED لذا يمكنك أن تتخيل كنت هنا محلل مالي في صندوق هيدج كان غاية في الغرابة بالنسبة لي فعل شئ ذا قيمة إجتماعية
    Manevi değeri olan bir şey. Bak, bunu dert etme. Open Subtitles ذا قيمة عاطفية، أنظر ، لا تعتل لذلك همّاً.
    Yonca ve kabayonca arılar için yüksek besin değeri olan bitkilerdir. TED فالبرسيم والفِصْفِصَة هي نباتات ذات قيمة غذائية عالية بالنسبة للنحل.
    En iyi ihtimalle tarihsel değeri olan bir proje için bırak ekibi bir tek ajanı bile veremem. Open Subtitles نحن لا نستطيع إنقاذ الوكيل الوحيد الآن، الفريق أقل بكثير للمشروع الذي في أحسن الأحوال له قيمة تأريخية.
    Yalnızca kişisel ya da manevi değeri olan şeyleri alabilirsiniz. Open Subtitles يمكنكم أخذ الأمتعة الشخصية ذات القيمة العاطفية والمعنوية فقط
    Ve açıkça söylersek, biliyorsunuz, insanlar değeri olan şeyler için para öderler, değil mi ? TED وبكل صراحة الناس مستعدون لدفع ثمن الاشياء التي لها قيمة ، أليس كذلك؟
    Eğer manevi değeri olan herhangi bir şey... Open Subtitles إذا كان هناك أي شيء ذو قيمة عاطفية بالنسبة لكِ
    Bakın, ben sadece ailesinin gözden kaçırdığı, manevi değeri olan bir şey arıyorum. Open Subtitles ،انظرِ... أنا أبحث عن شيء ذو قيمة عاطفية عائلته استولت على كل أغراضه
    Buraya gelip seni tahtından indirecekler ve değeri olan her şeyi alıp giderken onları öylece seyretmeni sağlayacaklar. Open Subtitles و يجعلونك تشاهد بينما هم يسلبون هذا المكان و يأخذون كل ما هو ذو قيمة
    Toptan GPS noktalarını satın alacaksınız ve onları sahip olduğunuz birkaç on dolardan fazla değeri olan her şeyin üzerinde bağlanacaksınız. TED سوف تشتري هذه الأجهزة بكميات كبيره ، وستقوم بتركيبها في في أي شيء تملكه ذو قيمة تتخطى عشرات الدولارات .
    Belki değeri olan bir şey ya da muzip bir şaka. Open Subtitles ربما تكون خدعة ذكية أو شيء ذو قيمة.
    Para istemiyor. Değerli bir şey. Duygusal değeri olan bir şey. Open Subtitles لا تريد المال، بل شيئاً ثمينا ذا قيمة عاطفية، صورة..
    Sahiden değeri olan bir şey. Open Subtitles أريد شيء ذا قيمة حقيقية.
    Hepimiz için değeri olan yaşamlarımızı daha iyi yapan hizmet ve malları üretirler ve bu iyi bir şeydir. Open Subtitles هناك شركات تقوم بعمل جيد للمجتمعات المحليه. ينتجون الخدمات والسلع التي تكون ذات قيمة بالنسبة لنا جميعا
    Ve sonunda sol çift ayakkabılar sağ çifti ile eşleştirildi sıfır değeri olan mallar tam değer kazanmıştı. Open Subtitles قمنا بوضع الأحذية اليسار مع اليمين وصارت الان ذات قيمة
    Duygusal değeri olan bir şey değildi, değil mi? Open Subtitles هو ليس شيء له قيمة عاطفية ,أليس كذلك؟
    Sadece manevi değeri olan şeyleri saklamış. Open Subtitles لقد احتفظت فقط بالأغراض ذات القيمة العاطفيّة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more