Bu Değiş tokuşu sokak kadar kolay ve içgüdüsel yapan internet araçları ortaya çıkıyor. | TED | الآن، أدوات على شبكة الإنترنت لجعل التبادل سهلة وغريزية كما في الشارع، انهم في طريقهم الى هناك |
Değiş tokuşu yapabileceğini düşünürsen, yaparsın. | Open Subtitles | اذا شعرتى أنه يمكنك اجراء هذا التبادل فلتجريه |
Değiş tokuşu izleyecek uydudan görüntüleri al ve minibüsü takip et. | Open Subtitles | إجعل القمر الصناعي يُراقب موقع التبادل إتبع شاحنتهم |
Bedensel sıvıların Değiş tokuşu neye yol açar biliyor musun? | Open Subtitles | تبادل السوائل، أتعرف ما الذى يؤدّى إليه ذلك؟ |
Bıçak Değiş tokuşu, savaş yaralarını göstermek filan. | Open Subtitles | تبادل السكاكين ، وعرض جروح الحرب القديمه لبعضهم البعض قواتك ، في هذه الحاله |
Bu tiyatroda yapılacak bir tür Değiş tokuşu bekliyorum. | Open Subtitles | يبدو انه يفترض ان يكون هناك عملية تبادل بأسفل المسرح |
Berlin'deki Değiş tokuşu, bunun için yaptık. | Open Subtitles | هذا هو السبب الرئيسى .الذى جعلنا نقوم بالتبادل فى برلين |
Bu Değiş tokuşu niye istediklerini bilemiyorum. | Open Subtitles | لا يُمكنني أن أتخيل لماذا يريدوا أن يقوموا بهذا التبادل |
Değiş tokuşu iki saate yapmak istiyorlar. | Open Subtitles | أنك محتجز، فهم يريدون إجراء التبادل خلال ساعتين |
Satıcı Değiş tokuşu yapmak için Kurye'yi tutmuş. | Open Subtitles | البائع أستأجر الساعي ليقوم بإجرائات التبادل |
Girmenizle çıkmanız bir olacak. Değiş tokuşu yapın, oteli terk edin. | Open Subtitles | إنها مهمة بسيطة، تجري التبادل وتغادر الفندق |
Çünkü onlar bizimle kaldırımda değildi, ve onlar bizim aramızdaki - benim ve kitlem arasındaki - Değiş tokuşu göremiyorlardı - bu değiş tokuş bizim için çok adil, onlar içinse yabancıydı. | TED | لأنهم لم يكونوا معنا على الرصيف، وأنهم لا يمكنهم أن يروا التبادل الذي كان يحدث بيني وبين الحشد، التبادل الذي كان عادلا جداً لنا ولكنه غريب لهم. |
Değiş tokuşu yapacağız ve sen paranı alacaksın. | Open Subtitles | سنقوم بعملية التبادل وستحصل على ما تريد |
Yani bu sadece etikle alâkalı değil, bir çeşit Değiş tokuşu da içerdiği için ciddi bir durum. | Open Subtitles | عدا عن تضارب المصالح فإن هناك تبادل للبضائع |
Kumarhane çipleri için sahte paraların Değiş tokuşu, kolay paradır. | Open Subtitles | تبادل الدولارات المزيفة لفيشات الكازينو مال سهل. |
Eğer poliçe sahibi kaçırılırsa şirket devreye girip fidyeyi öder ve kaçıranlarla olan Değiş tokuşu yönetir. | Open Subtitles | انظر,لو حامل التامين خطف, الشركة سوف تدفع, انهم سيدفعون الفدية و هم سيشرفون على تبادل مع المختطفين. |
Webster sözlüğü, sohbet kelimesini, fikirlerin, düşüncelerin ve gözlemlerin sözlü iletişim yoluyla Değiş tokuşu olarak tarif eder. | Open Subtitles | قاموس وبستر عرف كلمة المحادثة على انها تبادل الافكار بالفم وجهات النظر و الملاحظات |
Bir konuşmaya kulak misafiri olmuştur. Herhangi bir çıkar Değiş tokuşu yok. O yüzden işlenmiş bir suç da yok. | Open Subtitles | سمعت شيئاً بالصدفة لم يتم تبادل الفوائد، لا توجد جريمة |
Düşündüğünüzde, çılgınca bir fikir gibi gelebilir, hatta birkaç yıl öncesine kadar, gerçek ismini bilmediğim tamamen yabancı biriyle herhangi bir para Değiş tokuşu olmadan eşyalarımı takas edeceğim fikri. | TED | عندما تفكر في ذلك، ربما بدت مثل فكرة مجنونة، حتى سنوات قليلة مضت ، أن أبادل أشيائي مع شخص غريب اسمه الحقيقي لم أكن أعرفه ودون أي تبادل للمال. |
Değiş tokuşu yapıp oradan uzaklaşın doktor. Çatışmanın ortasında kalmanızı istemem. | Open Subtitles | فقط قم بالتبادل يا دكتور، و إخرج من هناك لا أريد أن تكون وسط معركة لتبادل النيران |
İlk önce Değiş tokuşu yapacağız, sonra yeni sorunumuzu konuşuruz. | Open Subtitles | أولاً سنقوم بالتبادل وبعدها سنناقش المشكلة الجديدة التي ظهرت |
Değiş tokuşu ben yapacağım. | Open Subtitles | سأقوم أنا بالمبادلة |