İyi niyetli davranışlarını takdir ettiğimi bilmelisin. Ama dünyayı bu şekilde değiştiremezsin. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف بأنّني أقدّر نواياك، لكن لا يمكنك تغيير العالم هكذا. |
Geçmişi değiştiremezsin. Denemeye devam edersen sıçmaya da devam edersin. | Open Subtitles | لا يمكنك تغيير الماضي لا تفتأ تحاول ولا تفتأ تخطىء |
Bağlantıların uzunluğunu değiştiremezsin, ama beyinde, özelikle de çocuk yaşlardaki gelişimi sırasında, iletim hızını değiştirmenin bir yolu vardır. | TED | ليس بإمكانك تغيير طول الوصلات، لكنّ دماغك، خاصةً عند تطور نموه في مرحلة الطفولة، يملك طريقته في تغيير سرعة التوصيل. |
İyi değil, işe yaramaz! - İşleri bu şekilde değiştiremezsin! | Open Subtitles | هذا لن يجدي و لا يجب أن تغير الإتفاق هكذا |
İyi değil, işe yaramaz! - İşleri bu şekilde değiştiremezsin! | Open Subtitles | هذا لن يجدي و لا يجب أن تغير الإتفاق هكذا |
Can çıkar huy çıkmaz. Asla kimseyi değiştiremezsin. Haksızlık ediyorsun. | Open Subtitles | الوحش يبقى دائمًا وحش لا يمكنك تغيير أي شخص |
Ev kurallarını böyle kolay değiştiremezsin. | Open Subtitles | كلا.إنتظري دقيقة.لا يمكنكي تغيير قواعد المكان فقط بهذا الشكل |
- Bu pek hoşuma gitmedi Beryl. - Tim. Artık fikrini değiştiremezsin. | Open Subtitles | لا يعجبنى الأمر، بيرل - تيم، لا يمكن تغيير رأيك الآن - |
Leoparın üzerindeki benekleri değiştiremezsin, ...ya da vahşi bir atı sütçü beygiri gibi süremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن ترغمي نمراً على تغيير جلده أو أن تحولي حصاناً إلى بقرة حلوب |
Goa'uld'un dünyamı yerle bir ettiği gün olanları nasıl değiştiremiyorsam sen de o gün olanları değiştiremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك تغيير ما حدث في ذلك اليوم كما لا يمكنني تغيير اليوم الذي دمر فيه الجواؤلد عالمي |
Ama bu aileyi sen değiştiremezsin, ben de... bundan böyle, geriye yaslanıp gezintinin tadını çıkaracağım. | Open Subtitles | ولكنك لا تستطيعين تغيير هذه الأسرة وأنا أيضاً لا أستطيع. من الآن فصاعداً، سأستريح وأستمتع بالرحلة. |
Tüm ailenin kaderini değiştiremezsin | Open Subtitles | لن يمكنك تغيير قدر العائله بالكامل القدر قد تغير فعلا |
Ve onların adlarını bilmeden dinsizleri değiştiremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك تغيير الوثنيين بدون معرفة أسماءهم |
- Onu tanıklık etmeye ikna edebilir. - Böyle bir adamı değiştiremezsin. | Open Subtitles | انه يستطيع اقناعه بالشهاده انت لا تستطيع تغيير شخص كهذا |
Bunu ne yapsan da, kimle yatsan da değiştiremezsin. | Open Subtitles | و لايمكنك تغيير ذلك مهما قمت من أعمال أو مهما كان مَنْ عاشرته |
Bu çok temiz ve oldukça iyi, ama insan doğasını değiştiremezsin. Öyle mi? | Open Subtitles | إن كل مانراه الآن هو مشاعر صافية ونبيلة لكنكَ في الواقع لن تستطيع تغير الطبيعة البشرية |
100 yıl da konuşsan fikrimi değiştiremezsin. | Open Subtitles | لن تستطيع أن تغير رأيي ولو تكلمت لمائة سنة |
Böyle düşünürsen, bu dünyada hiçbir şeyi değiştiremezsin. | Open Subtitles | اذا كنت تفكر بهذه الطريقة فانك لن تغير شيئا في هذا العالم |
Bu dünyayı değiştiremezsin. Sınır dışı edilebilir ya da öldürülebiliriz. | Open Subtitles | أنتِ لن تغيري العالم بهذا ولا يجب عليكِ تركهم يقتلونكِ |
Ya o değişemez, ya da sen onu değiştiremezsin. | Open Subtitles | إما أنه لا يمكنه التغير أو لا يمكنك أنتِ تغييره |
Kendinle ilgili değiştirebileceğin birçok şey var, ama ayakkabı numaranı değiştiremezsin. | Open Subtitles | هناك الكثير من الاشياء تستطيعين تغييرها في نفسك لكن مقاس حذاءك ليس من ضمنها |
Tarihi değiştiremezsin, Paige, sadece ondan ders alırsın. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ تَغيير التأريخِ، بَيج، يَتعلّمُ فقط منه. |
Kağıtlara bakarak onları değiştiremezsin, elindekini hatırla. | Open Subtitles | النظر اليهم لا يغير ما في ايديهم انت تعرف ماذا لديك |
- Hiçbir şey değiştiremezsin. - Elimizden gelen böyle devam etmek. | Open Subtitles | نعم انت تستطيع انتى لا تستطعين ان تغيرى اى شىء |
Lastiğini bile değiştiremezsin. | Open Subtitles | لا تستطيعُ حتى أن تغيّر إطار سيّارة , إطار سيارة |
Yaşarken babanı, anneni ya da çocuklarını değiştiremezsin karını ya da kocanı değiştirebildiğinden daha fazla. | Open Subtitles | ضمن الحياة الواحدة فإن المرء لا يستطيع أن يغير أباه و أمه و أبناءه تماماً كما أنه لا يستطيع أن يغير زوجاً أو زوجة |
Bu kızın acı çektiği ve hiçbirinizin onu dinlemediği gerçeğini değiştiremezsin. | Open Subtitles | هذا لا يغير حقيقة أن هذه الفتاة كانت في ألم , ولا أحد منكم أمكنه سماعه |
- Fikrimi değiştiremezsin. - İspatla. | Open Subtitles | . لن تجعليني أغير رأيي - . فلتُثبت هذا - |
Onları değiştiremezsin budala dâhi. | Open Subtitles | لا تستطيعين تغييرهم أيتها المجنونة |