Savaş meydanında değil belki ama, cesaretin birçok başka şekli vardır. | Open Subtitles | ربما ليس في ميدان المعركة ولكن هناك الكثير من أنواع الشجاعه |
Savaş meydanında değil belki ama, cesaretin birçok başka şekli vardır. | Open Subtitles | ربما ليس في ميدان المعركة ولكن هناك الكثير من أنواع الشجاعه |
Belki bugün değil, belki bu yıl değil belki de beş yıl içinde değil, ama adaleti bulun. | TED | ربما ليس اليوم أو هذا العام أو في خلال 5 سنوات، ولكن اعثروا على العدالة. |
Bugün ya da yarın değil belki ama ömrünün sonuna dek. | Open Subtitles | ربما ليس الان او الغد لكن قريب فى باقية عمرك |
Belki de en iyi şansım değil. Belki de son şansım. | Open Subtitles | ربما ليس فقط أفضل فرصة ، بل الفرصة الأخيرة |
Yakışıklı değil belki ama itici de değil. | Open Subtitles | ربما ليس وسيماً لكن بالتأكيد ليس بغيضاً. |
Belki bugün değil, belki yarın değil ama yakında Ve hayatımız boyunca | Open Subtitles | ربما ليس اليوم أو غداً , لكن قريباً ولبقية حياتنا |
İlk vuruş için değil belki ama... ya ikincisi... ve üçüncüsü ve dördüncüsü... | Open Subtitles | ربما ليس من الضربة الأولى لكن للثانية والثالثه والربعه |
78s değil belki ama, benzer albümler dinlerim. | Open Subtitles | ربما ليس 78 لكني أستمع للتسجيلات العادية |
Pekala, gözyuvarlarına değil belki. Belki sadece damarlarına. | Open Subtitles | ربما ليس يحقن نفسه في عينيه ربما في الوريد |
Pekala, gözyuvarlarına değil belki. Belki sadece damarlarına. | Open Subtitles | ربما ليس يحقن نفسه في عينيه ربما في الوريد |
O otobüse binersen, pişman olursun belki bugün değil, belki yarın değil; | Open Subtitles | إذا ركبت هذا الأوتوبيس ستندم عليه ... . ربما ليس اليوم .. |
Mars'ta değil belki ama burada Noel arifesi. | Open Subtitles | ربما ليس لديكم هذا في المريخ ، لكننا هنا في عشية الكريسماس |
Belki bugün değil, belki yarın da değil, ama yakında, özellikle öldürüldükten ve kavurma yapıldıktan sonra. | Open Subtitles | ربما ليس اليوم أو غداً، ولكن قريباً وبالتأكيد بعد أن يقتلوك ويجعلونك في خط إنتاج قذر |
Teknik Olarak değil belki, Ama Bu Sizin Savaşınız, ve Bo'da Savaşacak, Ve Benim İçinde Dövüşmüş Olacak. | Open Subtitles | ربما ليس عملياً لكن هي معركتك ومعركة بو وذلك يجعلها معركتي كذلك |
Belki OCD'li gibi her şeyim çok düzenli değil, saçma sanat eserlerinin posterleriyle, üzerinde lanet balinalar olan yastıklarla ya da eski haritalarla süslü değil belki ama yine de benim evim. | Open Subtitles | ربما ليس انيقا أو مزين مع ملصقات غبية لفن غبي أو مخدات مع حيتان ملعونة أو خرائط قديمة، لكنه يظل منزلي |
Hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız ama bugün değil, belki de. | Open Subtitles | علينا جميعا ان نقوم بواجبنا لكن ربما ليس اليوم |
Belki bugün değil, belki yarın da değil. Ama yakında ve tüm hayatın boyunca. | Open Subtitles | ربما ليس اليوم، وربما ليس غدًا لكن قريبا وحتى بقية حياتك |
Burası değil belki ama buraya benzer bir yere olabilir. | Open Subtitles | حسنا، ربما ليس هنا، ولكن في مكان مثل هنا. |
Belki bugün değil, belki yarın da değil ama yakında ve bütün hayatın boyunca. | Open Subtitles | ربما ليس اليوم وربما ليس غدًا، لكن قريبًا، ولما تبقى من حياتك. |