"değildi ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم تكن
        
    • يكن كذلك و
        
    Ancak herşey insan değildi, ve size çok heyecanlı bir örnek vereceğim. TED إنها تحدد نوع الصوت الذي نصدره. لم تكن معروفة في سجل الحفريات،
    O emin değildi ve ona her şeyin yoluna gireceğine söz verdim. Open Subtitles هي لم تكن متأكدة من ذلك و وعدتها أن الأمر سيكون بخير
    Ailem fakir değildi ve ben hiç kıtlık yaşamamıştım. TED عائلتي لم تكن فقيرة وبالنسبة لي، لم أجرب الجوع قط
    Ama değildi ve söylediği an buna pişman olmuştu. Open Subtitles لكن لم يكن كذلك و نجم على اللحظة التي قال فيها هذا
    Hiçbir zaman değildi ve bunu biliyordum. Open Subtitles لم يكن كذلك و علمت بهذا
    Ve bu, onun için yeterince iyi değildi ve bu soru onu yıllarca çileden çıkarttı. TED والنتيجة لم تكن كافية على الإطلاق بالنسبة له, ولقد إستهوته هذه المعضلة لسنوات
    Bu balıkları avlamak hedeflerinde değildi ve gereksiz şekilde denize geri atılıyorlardı. TED الأسماك المعاد طرحها هي الأسماك التي لم تكن مستهدفة بالصيد والتي يتم طرحها في البحر بشكل مستهتر.
    Resmi, organize edilmiş bir öğrenme süreci değildi ve bunu kabul etmekten mutluyum. TED لم تكن عملية تعليم رسمية ومنظمة، وأنا سعيدٌ للاعتراف بذلك.
    Pi ülkesi elbette en huzurlu yer değildi ve bu yüzden krallığın sayılarının, silahşörlere ihtiyacı vardı. TED أرض باي لم تكن بالضرورة المكان الأكثر سلمية، ولهذا السبب احتاجت أرقام المملكة للفرسان.
    Kariyerler belirlendi, yani alet takımım çok etkili değildi ve hüsrana uğramıştım. TED تم تحديد الوظائف، وبذلك لم تكن أدواتي فعالة للغاية، وكنتُ محبطًا.
    İlki değildi ve sonuncuda olmayacak. Ama mücadele için güçlü olunmalı, değil mi? Open Subtitles لم تكن الأولى ولن تكون الأخيرة ولكن أبقى قوياً في الكفاح ، صحيح ؟
    Aramız pek iyi değildi ve işten konuşmadık. Open Subtitles لم تكن الامور بيننا جيدة ولم نستطع أن نتحدث عن العمل
    Endişe doğru sözcük değildi. Ve sonunda Tom arabaları gördü. Open Subtitles "القلق"لم تكن الكلمة الصحيحة ، وبعد ذلك توم إكتشفَ السيارات.
    Gidip baktığımda Coniine şişesi yerinde değildi ve neredeyse boşalmıştı. Open Subtitles لذا ذهبت لألقاء نظره ورأيت زجاجة الكونيوم لم تكن فقط خارج مكانها بل وفارغه أيضاً
    Ondan hoşlandım ama bizden biri değildi ve sonuçta bu iş olmadı. Open Subtitles وقد أحببتها، ولكنها لم تكن منّا ولم تفلح
    - Mm-hmm. Tamam, o evli değildi ve Flack onun erkek arkadaşı konusunda hiç bir şey söylemedi. Open Subtitles حسنا، أنها لم تكن متزوجة ولم فلاك لم يقل أي شيء عنها وجود صديقها.
    Eve geri döndü, kadın burada değildi, ve bekledi. Open Subtitles لذا هو عاد إلى المنزل هي لم تكن هناك لذا أنـتـظـر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more