10 dakika çılgın satışında sen de benim kadar heyecanlı mısın? | Open Subtitles | هل أنتِ مُتحمسة بشأن حملة تخفيضات العشر دقائق المجنونة مثلي ؟ |
"çünkü bu sen de benim kadar çaresizsin demek olur" | Open Subtitles | " لأن ذلك سيعني أنك ستكون يائس مثلي تماما ً |
Bir de, sen de benim kadar iyi biliyorsun ki, Andy ile o tatile gidecek. | Open Subtitles | بالإضافة يجب أن تعرفي جيداً مثلي, بأنها ذاهبة مع, أندي |
Müdür, siz de benim kadar iyi biliyorsunuz ki mahkûmların konuşmaları rasgele olarak kaydediliyor. | Open Subtitles | أنت تعلم كما أنا أعلم, بأننا نُراقب مُكالمات السُجناء بشكل عشوائي |
Eldiven kullanmaktan çekinmezsen eminim sen de benim kadar atış yapabilirsin. | Open Subtitles | واثق أنك ستصطاد بقدر ما أنا أفعل إذا تخليت عن كهرك إتجاه القفازات. |
Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki onların beraber olması doğru değil. | Open Subtitles | وانت تعلم كما انا اعلم أنهما ثنائى ليس مقدراً لهما أن يكونا سوياً |
Sen de benim kadar onlarla birlikte olsaydın bunun geleceğini hissederdin. | Open Subtitles | عندما تمر بهذا الموقف كثيرا مثلي يمكنك توقع ما سيحدث |
Ama sen de benim kadar iyi biliyorsun ki, bunu yapmak kalmazdım. | Open Subtitles | لكنك تعلم مثلي أنني سأفعل مع أنني لا يجب أن أفعل |
Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki hiçbir hakim bunu imzalamaz. | Open Subtitles | إنك تعرف مثلي تماما ، أنه لا يوجد قاضي سيوقع على تصريح كهذا |
Bu çok harika olacak. Siz de benim kadar heyecanlı mısınız? | Open Subtitles | سيكون هذا رائعاً للغاية أأنتم متحمسون مثلي يا رفاق؟ |
Eminim bu işin bitmesini sen de benim kadar istiyorsun. | Open Subtitles | اراهن انكِ مستعدة لنسيان هذا الأمر مثلي تماماً |
Eminim bu işin bitmesini sen de benim kadar istiyorsun. | Open Subtitles | اراهن انكِ مستعدة لنسيان هذا الأمر مثلي تماماً |
Daha da ilginç olan, bunu senin de benim kadar bilmen. | Open Subtitles | لكنّ السؤالَ الأهم هو أنّك كنتَ تعرف ذلكَ مثلي تماماً |
Hayatım, garip geldiğini biliyorum, tamam mı? Ama senin için çok da sürpriz olmasa gerek ve zaman içinde, sen de benim kadar mutlu olacaksın. | Open Subtitles | عزيزي أعلم أن ذلك غريب , حسنا و مع الوقت , ستصبح سعيدا مثلي |
Sen de benim kadar onu geri istiyorsun ama bu konuda kendini tutuyorsun. | Open Subtitles | ترغب باستعادتها مثلي لكن لا تريد اظهار ذلك |
Son iki yılımı hayata dair benden çok şey bildiğinizi düşünerek geçirdim ve şimdi fark ettim ki siz de benim kadar aptalsınız. | Open Subtitles | لقد قضيت آخر سنتين افكر أنكم يارفاق تعرفون الحياة أكثر مني ولقد اكتشفت انكم يا رفاق مجرد أغبياء مثلي |
Bak Profesör, sen de benim kadar iyi biliyorsun ki bunların gökte gözleri var. | Open Subtitles | أصغِ يا أستاذ.. أنتَ تعرف كما أنا أعرف إن لديهم أجهزة مراقبة في الفضاء |
Siz de benim kadar iyi biliyorsunuz ki, hanım efendi, bu tek taraflı bir konuşma. | Open Subtitles | أنا متأكد أنك تعلمين كما أنا , سيدتي أن هذا حديث من طرف واحد |
Sen de benim kadar tadını çıkarttın. | Open Subtitles | أنتي تمتعتي به بقدر ما أنا تمتعة |
Kız kardeşini sen de benim kadar iyi tanırsın, Emma. | Open Subtitles | انت تعرفين اختك يا ايما كما انا اعرفها جيدا |
Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki o başarı oranları fareler üzerinde yapılan araştırmalara ait. | Open Subtitles | تعلمين كما أعلم أن هذه الإحصاءات أتت من دراسات على الفئران. |
Çünkü sen de benim kadar Koruyucu için en iyisini istiyorsun. | Open Subtitles | لأني أعتقد أنك تريدين ما هو أفضل للحامية بقدر ما أفعل |
Sen de benim kadar biliyorsun, daha büyük şeyler söz konusu. | Open Subtitles | تعلم مثلما أعلم بأن الأشياء الأكثر أهمية مهدّدة بالضياع. |