"de bile" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا على
        
    • حتى في
        
    • كلا على
        
    - Hiç de bile. Sana bu hediyeyi verme fikri, banliyöde yaşadığın her günü aşma fırsatı ve bir rock yıldızıyla seks yapma hikâyesi sana yıllarca akşam yemeklerinde çok büyük bir üstünlük sağlayacak, işte benim için eğlenceli kısmı burası. Open Subtitles لا, على الاطلاق أنا أعطيك هذه الهبة هذه الفرصة لتثيري حياتك البئيسة
    Hiç de bile. Kilise hademeliği ya da bölge papazlığı gibi bir şey. Open Subtitles لا , على الإطلاق إنها مثل راعي الكنيسة أو الخوري
    Yok. Hiç de bile. Özür dilerim, Anna. Open Subtitles لا , على الاطلاق اسف يا آنا , لم اقصد الوقاحة
    İkinci işim de bile, başka bir iş bulmak zorundayım! Open Subtitles حتى في عملي الثاني علي أن احصل على وظيفه آخرى
    fakat önümüzdeki 40 yılda, bu değişimin Çin'de bile dramatik bir hal alacağı aşikar. TED ولكن خلال أربعون سنة ستتغير بشكل كبير حتى في الصين
    Bangladeş'de bile boş yerler var. TED حتى في بنغلاديش , توجد بعض الأماكن الفارغة.
    Bir gün boyunca bunu gözüme soktuğun halde mi? Hiç de bile. Open Subtitles بعد أن أعطيتني إشعارًا قبل 24 ساعة لا على الإطلاق
    Hiç de bile, burada olmayı ben istiyorum. Open Subtitles لا على الأطلاق أنا أريد أن أكون هنا
    Hayır, hayır hiç de bile. Open Subtitles لا لا , لا على الاطلاق , ليس بعد
    Hayır. Hiç de bile. Ancak biraz vakit alacak. Open Subtitles لا على الاطلاق ولكن هذا سيأخذ وقتاً
    Hiç de bile. Az biraz ürkütücü o kadar. Open Subtitles لا على الاطلاق ، ولكن غريب قليلاً
    Hiç de bile. Bundan çok etkilendim. Open Subtitles لا على الإطلاق، تأثرت بشكل لا يصدق
    Hiç de bile. Stresli bir gün yaşadın. Open Subtitles لا على الاطلاق كان يومك مرهقاً
    Hiç de bile. Ben sadece destek için buradayım. Open Subtitles لا على الاطلاق انا فقط هنا للتشجيع
    Bir UZI kanlı canlı birinden üstün gelir, Çin de bile. Open Subtitles حسنا، أوزي تسبق فوضى دموية، حتى في الصين.
    Böyle kumaşı Delhi'de ya da Bombay'de bile bulamazsın. Open Subtitles فقط خذية مادة مثل هذا صعب الإيجاد حتى في دلهي أو بومباي
    Böyle kumaşı Delhi'de ya da Bombay'de bile bulamazsın. Open Subtitles مثل هذه الثياب صعب إيجادها حتى في دلهي أو بومباي
    Cennet bir süreliğine kapanmış olabilir, Ben hep açığım, Noel'de bile. Open Subtitles حتى لو ان الجنه مغلقه فانا مفتوح حتى في الكريسماس
    Ve insanlar incir gönderirdi, Noel'de bile değil ekimin ortasında. Open Subtitles وبعض النّاس تقوم بإرسال التين ليس في أيّام عيد الميلاد حتى في منتصف شهر أكتوبر
    Kocaman bir Evren'de bile gezegenimizin gerçekten de nâdide bir Dünya olabileceğini anlamaya başlıyoruz. Open Subtitles حتى في الكون الضخم، يمكنك أن تبدأ برؤية سبب كون كوكبنا أرضاً نادرة.
    Hayır, hayır, hiç de bile. Open Subtitles كلا, كلا, كلا, كلا على الإطلاق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more