"dedemi" - Translation from Turkish to Arabic

    • جدي
        
    • جدّي
        
    • جدى
        
    • بجدي
        
    - Bu yüzden dedemi seviyorum. - Hepimiz dedeleri severiz. Open Subtitles ـ لهذا السبب أحب جدي ـ حسناً، جميعنا نحب جدكِ
    Ama korkuyordum, o varoluş asansörüne binip dedemi görmeye gitmek, uyurken boşluk tarafından yutulmaktan kulağa daha hoş geliyordu.. TED لكنني كنت خائف. وفكرة أخذ ذلك المصعد الكوني لرؤية جدي كانت أفضل بكثير من أن يبتلعني العدم عندما أخلد للنوم.
    Annem, ninemin dedemi ateşe verdiğini gördüğünde 12 yaşındaydı. TED كانت والدتي في عمر 12 عاماً حينما رأت جدتي ترفع السلاح في وجه جدي.
    Ben de dedemi istiyorum demiştim. Open Subtitles وسألتني ماذا أريد في الكريسماس وأنا أخبرتك أني أريد جدّي
    dedemi bulmalıydım , ve ben de gittim ve Doo-Dah'ımı buldum. Open Subtitles كان على إيجاد جدى (و لذلك ذهبت و وجدت (دوو داه
    İkiniz de bana dedemi hatırlatıyorsunuz. O gülüşünüz... Open Subtitles وأنتما تذكرانني بجدي الطريقة التي يبتسم فيها
    Kapa çeneni! dedemi almaya istasyona gideceksin, değil mi? Open Subtitles أنت ستذهب إلي المحطة لتستقبل جدي اليس كذلك؟
    dedemi hemen çıkarabildiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنك إستطعت إخراج جدي بهذه السرعة
    Hep aile önce gelir dersin, dedemi görmem gerekir, değil mi? Sana mani olmuyorum. Open Subtitles أنت دائما ما تقول العائلة تأتي أولا يجب علي رؤية جدي , أليس كذلك ؟
    Hem haklısın, bu, dedemi onurlandırmak için iyi bir yol. Open Subtitles وأنت محقة إنها طريقة جميلة لتكريم جدي أجل
    dedemi en son dokuzuncu doğum günümde görmüştüm. Open Subtitles في اخر مرة رأيت فيها جدي كان في عيد ميلادي التاسع
    Ne yazık ki dedemi geri getirmeyecek di mi ? Ve ben..artık hiçbişey de yapamam di mi ? Çeneni kapatmaya çalışsan Open Subtitles لسوء الحظ ، فإنه لا يجلب جدي ، أليس كذلك؟ حاول إبقاء فمك مغلقا.
    dedemi ilk kez 9 yaşındayken ayakta gördüm. Open Subtitles لقد كنت في التاسعة من عمري عندما رأيت جدي يقف
    Her gün dedemi kokluyorum. Open Subtitles أنا أشم رائحة جدي كل يوم و أنام معه في الغرفة
    Bir teknede gizlice Amerika'ya gelip bir imparatorluk kurmuş dedemi. Open Subtitles جدي الذي إختبئ على قارب قادم لأميركا وبنى إمبراطورية
    Ama soykırımdan yüz yıl sonra Türkler büyük dedemi sokak lambası direğine asınca ana dilimde bir şarkı yapıp bundan bahsetmek istedim. Open Subtitles لكن بعد مائة سنة بعد ان قام الأتراك بشنق جدي العظيم على عمود الاضاءه احاول الغناء عنهم بلسان محلى
    Kendi dedemi bile davamızı desteklemeye ikna edemezsem Prens adamlara öncülük yapma ve savaşma yeteneğime güçlükle itibar eder. Open Subtitles الأمير بالكاد سيراهن على قدراتي لقيادة الرجال أو شن حرب إذا لم أكن حتى قادر على إقناع جدي
    Ben dedemi seviyorum. Open Subtitles توأمها الروحي كان جدّي. دعينا لا نُنكر سبب وجودي.
    Ben de dedemi istiyorum demiştim. Open Subtitles وسألتني ماذا أريد في الكريسماس وأنا أخبرتك أني أريد جدّي
    Bunun olmasını izledikten sonra seni dedemi tıktığın cehennem deliğine tıkacağım. Open Subtitles وبعد أن أشاهد تلك المسرحية، سأضعك في ذات حفرة الجحيم التي وضعت بها جدّي
    dedemi sadece annemle ziyarete gittiğimde görüyorum. Open Subtitles انا فقط أزور جدى عندما أكون مع أمى
    - Merhum dedemi hatırlattı bana. - İskoç muydu? Open Subtitles هذا يذكرني بجدي - أكان "اسكتلدني" ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more