Sonra bunları birbirine bölerek baskılama indeksi dediğimiz bir rakam buluruz. | TED | ونقسم واحدا بالآخر لإنتاج شيء نسميه مؤشر القمع. |
Bu ölçümleri geliştirdik ve burada gördüğünüz, bizim dikkat hunisi dediğimiz bir şey. | TED | حسنا, نحن ابتكرنا هذه الأدوات, وهنا ما تراه نسميه نحن قمع التركيز. |
Akış sitomterisinde taşıyıcı dediğimiz bir araca sahip olmayı başardım; büyük, güçlü bir lazer, üstelik firmasından parayı geri alma garantisi de var, eğer gemide işe yaramazsa geri alacaklardı. | TED | لذا تمكنت من الحصول على ما نسميه جهازاً كبيراً لقياس التدفق الخلوي، وهو ليزر كبير وقوي مع ضمان استعادة الأموال من الشركة إذا لم يعمل على متن سفينة، سوف يعيدونه. |
Bir de Yeni Komşularımıza Oryantasyon Komitesi dediğimiz bir grubumuz var. | Open Subtitles | ثم لدينا كذلك ما نطلق عليه لجنة توجيه الجيران الجدد |
Nörokardiyojenik reaksiyon dediğimiz bir şey. | Open Subtitles | حسناً، لقد كان لديك ما نطلق عليه عليه رد فعل مبهم |
Cam sonrasında -burada emdirildi diyeceğim- üzerinde gerilimli metal dediğimiz bir metal tabaka var. | TED | وكان الزجاج علاوة على ذلك .. أنا فقط استخدم كلمة مخصبة لكن لديه طبقة من المعدن التى نسميه المعدن المجهد |
Ve ikincisi, onlar bizim çok-biçimli dediğimiz bir tiyatroydu, repertuarlarında çok farklı türde gösteriler var. | TED | والثاني هو، انهم ما نسميه بـ مسرح معدد النماذج, هم قاموا بذلك مختلف أنواع العروض في المرجع |
Bizim "Cerebro vascular" dediğimiz bir kaza geçirdin. | Open Subtitles | تعرضت لما نسميه حادِثَة وِعائِيَّة دِماغِيَّة |
Karadul annelik tutkusu dediğimiz bir durumdan mustarip. | Open Subtitles | إنها تمر بما نسميه الغريزة الأمومية للأرملة السوداء |
Aralıklı taşkınlık rahatsızlığı dediğimiz bir rahatsızlığı var. | Open Subtitles | نعتقد أنها تعاني من ما نسميه الخلل الإنفعالي المتقطع. |
Bu üç parçalı temel sisteminin anahtar bileşenlerinden biri orta tampon dediğimiz bir şey. | Open Subtitles | واحدة من المكونات الرئيسية لهذا النظام أساسا من ثلاثة أجزاء شيء نسميه المتوسطة العازلة. |
Kaldırım kenarı dediğimiz bir arsa şeridi üzerindeydi. | TED | كانت على قطاع من الأرض نسميه متنزه، |
Benim kuşlara karşı bakış açım, ben lisede küçük bir çocukken değişti. Bir çocuk vardı, Augur Şahini dediğimiz bir kuşu kanadından ve bacağından yaralamak için nişan almıştı. | TED | لقد تغيرت وجهة نظري تجاه الطيور عندما كنت صبيًا يافعًا في المدرسة الثانوية، وكان هناك ذلك الفتى الذي ضرب، فجرح جناح وساق طير كنا نسميه الصقر المنذر. |
Birincisi paylaşımlı dikkat dediğimiz bir şey. | TED | الأول هو ما نسميه الاهتمام المشترك. |
Bu bizim "Açığa Çıkarma" dediğimiz bir sürecin sadece başlangıcı. | Open Subtitles | هذه البداية فقط لما نسميه عملية الوحي |
Eğer sayıyı 31 'de tutarsak kitapta kullanacağımız resimler tek sayfada ve bizim üç renk dediğimiz bir teknikle basılacak. | Open Subtitles | اذا تمكنا من تخفيض عدد الرسمات الى 31 تماما عندها كل ايضاحات الكتاب يمكنها ان تطبع على كا قطعة ورق بما نسميه , عملية الالوان الثلاثية |