"defin" - Translation from Turkish to Arabic

    • دفن
        
    • الدفن
        
    • للدفن
        
    • يدفن
        
    • دفناً
        
    Size söyledikleri ilk şey, başlamadan önce defin sertifikasına sahip olmanıza gerek var, cinayet işleyip, verandanın altına gömemezsiniz. TED أول مايخبرونك به أنك بحاجة لشهادة دفن قبل أن تتمكن من فعل ذلك إذ ليس من المسموح أن تقتل الناس ثم تدفنهم في الباحة.
    İlki bir cenaze, daha açık olmak gerekirse, yeniden defin. TED الأولى هي عن جنازة --- وبمعنى أدق ، إعادة دفن
    Kadın, defin ritüellerini tamamlamak için İsa'nın mezarına gittiğinde boş olduğunu gördüler. Open Subtitles عندما النساء يذهبن لأداء مناسك الدفن في قبر المسيح، يجدنّ القبر فارغاً.
    defin maraflarıyla ilgili asık suratlıların şikayetleriyle yüzyüze gelmeden önce. Open Subtitles قبل أن نجد أنفسنا نسدل الستائر والشكاوى حول تكاليف الدفن.
    Durum şu ki, defin alanlarının yüksek masrafı aslında çok yanıltıcı. TED الشيئ الجدير بالذكر هو أن السعر المرتفع لهذه الأراضي المعدة للدفن هو في الواقع مضلل جدًا.
    Hayır, yani bu rapora göre ambülans, defin için bir ceset taşıyormuş sadece. Open Subtitles كلاّ، أعني، وفقًا لهذا التقرير سيارة الإسعاف كانت تنقل جثة للدفن
    İslami bir defin isterdi. Open Subtitles كان سيود ان يدفن على الطريقة الاسلامية.
    Şarkıcı, Meksika'daki çocuk defin törenlerinde söylenen bu şarkıyla bizleri hüznün doruğuna çıkarıyor. Open Subtitles المغنون يأخذوننا إلى قمّة الحزن إلى التقاليد المكسيكية في دفن الأطفال
    Bedeni özel bir defin töreni için uçakla Detroit'e götürülecek. Open Subtitles و من المتوقع ان تذهب الجثه الي ديترويت بالطائره لاقامه مراسم دفن خاصه
    - Az önce... burasının, Amerikan Yerlilerine ait bir defin alanı... olduğuna dair kanıtlar bulduk. Open Subtitles لقد عثرنا للتو علي دليل أن هذا المكان من المحتمل أن يكون مكان موقع دفن يخص الهِنْودّ الحْمَر
    John Doe'muzun Amerikan yerlisi olduğunu doğruladı, yani orası tekrar bir Kızılderili defin alanı oluyor. Open Subtitles لكن الحمض النووي للضحية يؤكد أنه كان من جنس الهنود الحمر لذا فالموقع بشكل ما يكون موضع دفن لهندي أحمر واحد
    Babamdan akşama kadar haber alamazsam, kardeşimin defin işlemlerini kendim yapacağım. Open Subtitles إذا لم أسمع شيئاً من أبي بحلول الليل سأنظم دفن أختي بنفسي
    defin alanın küçük boyutuna ve yüksek masrafına bakarlar ve büyük para kazanılabileceğini görürler. TED وكما تعلمون، فهم ينظرون إلى الحيز الصغير لمساحة قطعة الدفن والسعر المرتفع، ويبدو أن الأمر مربح جدًا
    En yaygın olanlar defin ve yakılma ancak aynı zamanda bedeninizi bilim için bağışlayabilirsiniz. TED الخياران الأكثر شيوعًا هما الدفن أو الحرق، ولكن يمكنكم التبرع بأجسادكم للعلم.
    Aile, bir mezar yeri istedi. defin işlemini yarın öğleden sonraya erteledim. Mefhum, gece burada kalacak. Open Subtitles طلبت العائله الدفن غداّ لذا سنبقى على الجثه للمساء
    Ve defin odasında... dört altın türbe. Open Subtitles . .وبداخل غرفة الدفن . توجد أربعة أضرحة ذهبية
    Eski muharipler dairesi defin için kalıntıları yollayacak. Open Subtitles شؤون قدامى المحاربين يقوم بالترتيبات لإرسال البقايا هناك للدفن
    defin işlemi hazırlıkları... kesinlikle kolay bir şey değildir... Open Subtitles اعداد الجثة للدفن ليس أمر من السهل فعله أبدا
    Tek bir fotoğraf kadar küçük bir şeyle Sevilenler ayrıldıklarınıza benzer somut nesneler oluşturabilir defin veya yakın için bir kayıp figürü sizin ve ailenizin sonunda... Open Subtitles مع على الأقل صورة واحدة الأحباء يمكنهم إنشاء مظهر ملموس لماضيهم وشخصية الحرمان, للدفن أو الحرق
    John bize en büyük pişmanlığının bu olduğunu söyledi, çünkü çabucak kaçmak zorundaydık ve babamın defin işlemlerini halledemedi. Open Subtitles "جون" أخبرني أن أكثر شيء ندم عليه... أنه كان علينا الفرار سريعاً، دون أن يدفن أبي بطريقة لائقة.
    Acaba Kieran neden bunca zaman Sean'a bir defin düzenletmedi? Neden ait olduğu yerde, ailesinin yanında değildi? Open Subtitles طيلة ذلك الوقت تسائلت لِما (كيرين) لم يدفن (شون) حيث ينتمي مع الأسرة.
    Bizim iki çocuktan kalanları bulun ve şerefli bir defin töreni yapın. Open Subtitles اعثروا على ما تبقّى من أولاءك الفتيان وقوموا بدفنهم دفناً مشرّفاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more