"dehanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • العبقرية
        
    • العبقري
        
    • عبقريتك
        
    Eserin görkemli de olsa, itibarı tümüyle sana ait değildi, herkes bu vücutsuz "dehanın" sana yardımcı olduğunu bilirdi. TED إذا كان عملك رائعاً حقاً يمكنك أن تأخذ كل الفضل فيه، يعرف الجميع أن لديك هذه العبقرية غير المجسدة التي ساعدتك.
    dehanın herhangi bir maddi sebep olmaksızın zuhur etmesine duyulan öfke. Open Subtitles الغضب .. حيث تبدو العبقرية تظهر مندونأيّسبب ماديإطلاقاً..
    18. Yüzyıla bayılıyorum. Terbiye ve dehanın çağı. Open Subtitles أنا أعشق القرن الثامن عشر, زمن العبقرية والإبداع
    Bunu öğrenince çok hoşuma gitti; çünkü Romalılar, "dehanın" zeki bir birey anlamına geldiğini düşünmüyorlardı. TED يا للعظمة، لأن الرومان لم يعتقدوا في الواقع أن العبقري كان شخص محدد ذكي.
    Bir sonraki dehanın nerede ortaya çıkacağını hiç bilemezsiniz. Open Subtitles لاتعلمون أبدا من أين يأتي العبقري القادم
    dehanın, onlar için bir şeylere değeceğini sanmıştım. Open Subtitles ظننت أن عبقريتك سوف تُساوي شيئاً بالنسبة لهم
    dehanın herhangi bir maddi sebep olmaksızın zuhur etmesine duyulan öfke. Open Subtitles الغضب .. حيث تبدو العبقرية تظهر مندونأيّسبب ماديإطلاقاً..
    Bay Markham der ki, dehanın fiyat etiketi olmaz! Open Subtitles السيد " ماركام " له مقولة لا تضع سعر يثمن العبقرية
    Sezgisel doğaçlama dehanın sırrıdır. Open Subtitles الإرتجال الحدسي هو سر العبقرية
    dehanın herhangi bir maddi sebep olmaksızın zuhur etmesine duyulan öfke. Open Subtitles الغضب ‎. ‎. حيث تبدو العبقرية تظهر ‎.
    Benzer şekilde, yaratıcı dehanın da maskülen bir yerde bulunduğu söylenir. Bize gerçekten kim olduğumuzu söyleyebilecek şey maskülendir ve evrensel hikâyeyi hepimizin adına maskülen anlatacaktır. Kadın sanatçılar ise sadece kadın deneyimlerinden bahseder, kadın sorunları sadece kadınları ilgilendirir ve erkeklerle tesadüfen bağlantılıdır - aslında, sadece bazı erkeklerle. TED بالمثل، أخبرونا أن العبقرية تسكن في الذكر، إنه الذكر الذي سيقدر على إخبارنا من نكون حقيقةً، أن الذكر هو من سيروي القصة الكاملة نيابةً عنا جميعًا، بينما الفنانات من النساء سيتكلمن فقط عن خبراتهن، قضايا المرأة تتعلق بها فحسب و تمثل اهتمام عابر للرجل -- و بالفعل بعض الرجال فقط.
    Bu Gibarian'ın buluşuydu.dehanın tüm ürünleri gibi; çok basit. Open Subtitles كان هذا من إختراع (جيبريان)، بسيط للغاية ككل الإختراعات العبقرية
    Bir dehanın boyunu verecekti! Open Subtitles سيعطينا حق العبقرية
    (Gülüşmeler) Buradaki diğer kişi ise Edison genellikle sıkıcı olarak çamur atılmış olan ve -- en meşhur sözü de: "dehanın %1'i iham %99'u terdir. TED ( ضحك ) الشخص الآخر هو إديسون ، الذي يُذم أغلب الأحيان لكونه يفتقر للإلهام و هو أعني، مقولته الأكثر شهرة هي ، " العبقرية هي" واحد في المئة إلهام و 99 في المائة تعب و عرق".
    Onu kötüye kullanan dehanın ellerine teslim etmek. Open Subtitles توصيلها الى يد العبقري الذي يستطيع ايقاف هذا الشيء
    Bir sonraki dehanın nerede ortaya çıkacağını hiç bilemezsiniz. Open Subtitles لن تعلم أبدًا من أين سيأتي العبقري القادم
    Godfrey Endüstrileri'nin arkasındaki dehanın o olduğunu sanıyordun biliyorum. Open Subtitles أعلم بأنك دوماً اعتبرته العبقري خلف صناعات جودفري
    Dinle şimdi, dehanın konuştuğu an burası. Open Subtitles كلا , اسمعي هنا يبدأ عمل العبقري
    "dehanın," böyle büyülü bir varlık olduğuna, sanatçıların stüdyolarının duvarlarında yaşadığına - şu ev cini Dobby gibi - bazen de ortaya çıkıp böyle gizlice sanatçıya eserinde yardımcı olduğuna, esere biçim verdiğine inanıyorlardı. TED لقد أعتقدوا أن العبقري كان هذا، نوع من الكيان الإلهي السحري ، الذي يعتقد أنه حرفياً يعيش في جدران أستديوهات الفنانين، نوع مثل دوبي في منزل قزم، والذي سيجئ من الخفاء ويساعد الفنان في عمله وسيقوم بتشكيل نتائج هذا العمل.
    Herkese bu "dehanın bedeli" hikayesini anlatıyorum. Open Subtitles أشرح "نتائج عبقريتك" لأي شخص يريد أن يستمع
    Bana dehanın ne olduğunu göster. Open Subtitles أرني كل عبقريتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more