| Bu uygulamayı yüklemem şartıyla kabul etti. Annem beni delirtiyor, bak. | Open Subtitles | حصلت عليه بشرط أن أُثبِت هذا التطبيق والدتي تقودُني للجنون, أُنظرن |
| Vay canına. Harika haberler. Çoğu insanın bu haberleri bilmemesi beni delirtiyor. | TED | هو خبر رائع. وما يدفعني للجنون هو أن يبدو أن معظم الناس لا يعرفون هذا الخبر. |
| Bu beni gerçekten de delirtiyor. Sana başkasıyla görüştüğünü düşündüren şey nedir? | Open Subtitles | ـ وهذا الامر يدفعني للجنون ـ وما الذي يجعلك تظن ذلك؟ |
| Güzel olanlar deli oluyor. Güzellik kadını delirtiyor. | Open Subtitles | إذا كانو جميلات سيكونو مجانين فالجمال يقود المراة إلى الجنون |
| Böyle konuşmandan nefret ediyorum. Beni delirtiyor. | Open Subtitles | اكرهك عندما تتحدثين هكذا ذالك يسبب لي الجنون |
| Kesin bir delil yok ama dinî inançları güçlü olanların delillerin incelenmesine bile karşı çıkmaları beni delirtiyor. | Open Subtitles | لا يوجد دليل قاطع على ذلك يُصيبني الأمر بالجنون عندما الأرثوذوكس يرفضون فحص الأدلّة حتّى |
| Bu beyaz sürtük beni delirtiyor. | Open Subtitles | هذه الساقطة البيضاء تثير جنوني. |
| Sayın Yargıç, yumuşatarak söylüyorum, Alkatraz insanları delirtiyor. | Open Subtitles | سيدى القاضى أنا أقول بالمعنى المجرد أن الكتراذ يدفع الناس للجنون |
| Sayın Yargıç, yumuşatarak söylüyorum Alkadraz insanları delirtiyor. | Open Subtitles | سيدى القاضى انا اقول بالمعنى المجرد ان ألكتراز يدفع الناس للجنون |
| Bu beni delirtiyor! Buna bir kez daha dayanamam! | Open Subtitles | إن هذا يقودنى للجنون لا أريد أن أفعل ذلك |
| - Pembeyle pek gitmez. - Pembe, bu bahar moda değil. - Billy Blim, insanları delirtiyor. | Open Subtitles | الوردي ليس موضة هذا الربيع بيللي بليم يقود الناس للجنون |
| Bana Jake'in hazır olduğunu söyle. Annemler beni delirtiyor. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني انه جاهز والدي يقودواني للجنون |
| Böyle kıskanç davrandığında zaman ondan nefret ediyorum. Tanıştığımız günden beri hep kıskançlık yapıyor. Bu da beni delirtiyor. | Open Subtitles | اكرهه عندما يكون كذلك انه غيور منذ تعارفنا انه يقودني للجنون |
| Bilirsin, ben kötü görünüyorum ve kötü hissediyorum ama o beni çılgınca delirtiyor, anlıyor musun? | Open Subtitles | .كماتعلم,أشعر بالسوء,لكنها. لكنها تدفعني للجنون , أتفهمني؟ |
| Böyle konuşmandan nefret ediyorum. Beni delirtiyor. | Open Subtitles | اكرهك عندما تتحدثين هكذا ذالك يسبب لي الجنون |
| Evet benim. Özür dilerim, Bayan Wilson, fakat bu beni delirtiyor. | Open Subtitles | نعم بالفعل , انا اسفة يا سيدة ويلسون لكن هذا سيوصلني الى الجنون |
| Tüm bu yeni kokular beni delirtiyor. | Open Subtitles | كل تلك الروائح الجديدة تقودني إلى الجنون |
| Dip not: Karının muhteşem vücudu beni hala delirtiyor. | Open Subtitles | كلام تافه، أن جسم زوجتك مازال يصيبني بالجنون |
| Şu eski müzik seni delirtiyor. | Open Subtitles | وتلك الموسيقى التي تعشقها ستصيبك بالجنون |
| - Gayet rahat bu konuda ve bu beni delirtiyor. - Sana bir şey sorayım. | Open Subtitles | إنها تقبل بذلك، وهذا يثير جنوني - دعني أسألك سؤالا - |
| Bu sıcaklar beni delirtiyor. Buna daha fazla dayanabilir miyim, bilmiyorum. | Open Subtitles | هذه الحرارة تجعلنى أبدو مجنونا لست أدرى إن كان يمكننى أخذ |
| - Tahmin edeyim, bu adamın sesi beni zaten delirtiyor. | Open Subtitles | دعيني أخمّن، صوت هذا الرجل من الآن بدأ يفقدني صوابي |
| -Hey -Dişime bir şey sıkıştı da. -Beni delirtiyor. | Open Subtitles | لدي شيء ملتصق في أسناني، إنه يجنّنني |
| Beni delirtiyor. | Open Subtitles | هو يُوصلُني بندقَ. |