Bu demek değil ki büyük ilaç firmaları yenilik için harcama yapmıyorlar. | TED | وهذا لا يعني أن " بيغ فارما" لا تنفق من أجل الابتكار. |
İçinde para var demek değil ki bu | Open Subtitles | ذلك لا يعني أن تكون الحقيبة ممتلئة بالنقود |
Ama bu demek değil ki psikotik zorluklardan uzak durabildim. | TED | وهذا لا يعني أنني قد انتهيت من كل الصراعات النفسية. |
Bu demek değil ki bir parçam onu hep sevmeyecek, ve belki de bir gün tekrar birlikte oluruz. | Open Subtitles | لا يعني أنني أريد أن أكون مثل هذا . ربما سوف نجد طريقة يعود يوم واحد. |
Bu aptal bir futbol takımına gireceğim demek değil ki. | Open Subtitles | هذا لا يعني أني أريد الإختبار لأحدى فرق كرة القدم الغبية |
İkincisi mülk sınırının neresini olduğunu seninle ben biliyoruz, ama bu demek değil ki Arnie de biliyor. | Open Subtitles | وثانياً، أنا وأنتِ نعرف الحدود لا يعنى أن (أرنى) يعرفها |
Ama bu demek değil ki seni Krav'da hala pataklayamam. | Open Subtitles | لكنّ هذا لا يعني أنّي لا أستطيعُ الهيمنةَ عليكِ بالـ "كراف". |
Evet, haklısın ama bu demek değil ki her şey siyah ve beyaz olacak, değil mi? | Open Subtitles | حسنًا ، نعم ولكن هذا لا يعني أن كل شيء يجب ان يكون اما أسود أو أبيض ، صحيح ؟ |
Bu demek değil ki her şey eskisi gibi olabilir. Ne demek oluyor bu? | Open Subtitles | هذا لا يعني أن الأمور ستعود كما كانت |
Polislik görevini yapıyorum ama bu demek değil ki ormana geri dönüp maymun pisliğini temizleyeceğim. | Open Subtitles | ...أنا أقوم بالعمل البوليسي ، لكن هذا لا يعني أن أعود للغابة ! لتنظيف براز القردة |
Ben de Wade'e kızgın olmanın, seni iyi hissettirmesine sevindim, ama bu demek değil ki herkes kurbağa. | Open Subtitles | وأنا في غاية السعادة أن غضبكِ علي (ويد حَسن من شعوركِ لكن هذا لا يعني أن جميع الرِجال ضفادع |
- Bu demek değil ki... | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعني أن |
Bu demek değil ki; içinde olana ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني أنني احتجت ما بداخله لذا فلا تحكم عليَّ يا رجل |
Bu demek değil ki, hayatının geri kalanı boyunca pişman olacağın bir şey yapmana ses çıkarmayacağım en azından her aşamasında mücadele etmeden. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنني سأجعلك تفعل شيئاً ستندم عليه بقية حياتك بدون مقاومتي إياك بكل خطوة |
ama bu demek değil ki elimden geleni yapıp manyak olmaya çalışmayacağım. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني أنني لم أبذل ما بوسعي و أحاول أن أنجح في هذا مدهش |
Biliyorum ki artık birlikte değiliz, ama bu demek değil ki seni umursamıyorum. | Open Subtitles | أعلم أننا لم نعد مع بعضنا لكن لا يعني أني توقفت عن الاهتمام بك |
Bu demek değil ki... | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني أني... |
- Bu demek değil ki Ellen... - Ben hiçbir şey yapmadım! | Open Subtitles | (ذلك لا يعنى أن (إلين - ! |
Ama bu demek değil ki her adama içine düşecekmiş gibi bakıyorum. | Open Subtitles | -لكن هذا لا يعني أنّي أحدّق بكل رجل أراه . |
Bu çalışamazsın demek değil ki. | Open Subtitles | ذلك لا يعني أنه ليس بإمكانك البحث عن وظيفة. |