"demek gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • مثل قول
        
    • كأنك تقول
        
    • كقول
        
    • وكأنك تقول
        
    • يشبه قول
        
    • مرفئي
        
    • مثل القول
        
    Zorla söylemen dışında bu da evet demek gibi değil mi? Open Subtitles اليس ذلك مثل قول نعم, بـ القوة حقا فحسب ؟
    Zorla söylemen dışında bu da evet demek gibi değil mi? Open Subtitles اليس ذلك مثل قول نعم, بـ القوة حقا فحسب ؟
    Masaüstündeki mavi simgenin bilgisayarın gerçekliği olmadığını biliyorum demek gibi, fakat güvenilir büyütecimi bırakıp daha yakından baksam, yalnızca küçük pikseller görürüm işte bu, bilgisayarın gerçekliğidir. TED إنها مثل قول اعرف إن الأيقونة الزرقاء على الشاشة هي ليست الحاسوب في الواقع ولكن لو أخذت عدسة مكبرة وأنظر عن قرب فعلا سأرى البكسلات الصغيرة وهذه هي حقيقة الحاسوب. حسنا ، ليس فعلا
    Bu "kajillion bajillion dolar" istiyorum demek gibi birşey Open Subtitles ,كأنك تقول "أريد كاجاليون باجيليون دولار"
    Seni tanımak demek politik çevrelerde ben aya gittim demek gibi birşey. Open Subtitles ،في الدوائر السياسية ذلك كقول أنك ذهبت إلى القمر
    Bütün sarışınlar aptaldır demek gibi. Open Subtitles ان هذا يبدوا وكأنك تقول ان كل الشقراوات مغفلات
    Kod kırmızıya geçtik, bu da aslında "aman be nolcak sadece kolum yanıyor" demek gibi bir şey. Open Subtitles ,لقد تم تخفيض المؤشر الى اللون الاحمر ,و الذي يشبه قول ان النار مشتعله في ذراعي فقط
    Hemen kayıkhanemi boyamak için kanını kurutalım. " demek gibi bir şey. Open Subtitles لنسيح دمه و ندهن مرفئي"
    "Dağa tırmanamıyor, o sadece bir insan" demek gibi... Open Subtitles ذلك مثل القول إنه لا يستطيع تسلق الجبل إنه فقط رجل
    Bu sanki, hiçbir şey yaşamadık demek gibi. Open Subtitles أنه مثل قول بأن هذا لم يحدث أبداً
    Şöyle demek gibi: Open Subtitles هذا مثل قول هكذا تحلق بالطائرة:
    Ama şöyle demek gibi oluyor... Open Subtitles لكنّه مثل قول: ..
    "Seni seviyorum" veya "Seni çok seviyorum" demek gibi. Open Subtitles أجل، إنه مثل قول "أحبك" أو "أحبك حقاً"
    Bu, Vidya ilçemizin Julia Roberts'ı demek gibi. Open Subtitles ذلك مثل قول (فيديا) جوليا روبرتس في منطقتنا
    - Bu eski bir arkadaşa güle güle demek gibi. Open Subtitles --أنها مثل قول وداعا لصديق قديم.
    "Katılmıyor değilim" demek gibi oluyor, sadece "katılıyorum" de. Open Subtitles و كأنك تقول: " أنا لا أعارض " لغرض الموافقة فحسب
    Bu "yemişim toplu taşıma araçlarını" demek gibi bir şey. Open Subtitles الأمر و كأنك تقول "تباً لنظام النقل العام"
    "2000 ve 6" demek "Yıl 2000 bu arada rakam da 6" demek gibi bir şey. Open Subtitles "ألفين و ستة" كأنك تقول العام 2000 و بالمناسبة الرقم 6
    Bu gerçekleşen şeyin insanlığını gösteriyor ve kişisel ilişkileri, ama bu aynı zamanda ikinci el eşya satışıyla ve komşunun çocuğuna bakmak ile aynı şey demek gibi. TED هذا فعلاً يعبر عن إنسانية ما يجري, والعلاقات الشخصية لكن ذلك أيضا كقول أنه نفس الشيء مثل ساحه بيع او بيع الخبز او مجالسة الأطفال.
    Plastik vajinaya yeni moda demek gibi mi? Open Subtitles كقول المهبل البلاسنيكى شئ رمزى
    "Hamileyken içki içme" demek gibi bir şey o. Open Subtitles إنه أحد الأمور التي يجب ان يقولوها كقول"لا يمكنك أن "تشربي و أنت حامل
    Bunu değiştiremezsin. Bu, gökkuşağına renksiz ol demek gibi bir şey. Open Subtitles وكأنك تقول لـ"قوس قزح" أن لا يصبح ملوناً
    Clark. Hadi ama. Bu Tommy Lee'ye sadece bir davulcu demek gibi. Open Subtitles (كلارك)، هيّا، وكأنك تقول إن (تومي لي) مجرد عازف طبل
    Bu, kıza sümüklü demek gibi bir şey. Open Subtitles هذا يشبه قول انها تعاني من سيلان بالأنف
    Hemen kayıkhanemi boyamak için kanını kurutalım. " demek gibi bir şey. Open Subtitles لنسيح دمه و ندهن مرفئي"
    Bu, bir kimyager aşçı olmadığı için yemekleri de analiz edemez demek gibi bir şey. Bu aptalca. Open Subtitles وهذا مثل القول أن الكيميائي لا يمكنه تحليل الطبخ ، لأنه ليس طاهيا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more