Tabii ki, demek istediğin Roma zengin ve biz de onu o şekilde tutmalıyız. | Open Subtitles | بالطبع ما تعنيه هو أن روما غنيه ويجب أن نحافظ على ذلك |
demek istediğin, eziyet görmezken eziyet gördüğünü mü sanıyor? ! | Open Subtitles | أنت تقصد بقولك بإنها تفكر . فقط بتعرضها للتنمر وهي لم تتعرض |
demek istediğin, üniversite eğitimi almış birine cidden bundan mı bahsettin? | Open Subtitles | أتقصد أنك تحدثت بشكل جديّ عن المسألة مع رجلٍ متعلّم جامعياً؟ |
demek istediğin şey, ne anneni ne de babanı bilmediğin mi? | Open Subtitles | أتعنين ، أنكى لا تعرفى من هى أمك او أبيك أو احدهما ؟ |
demek istediğin, bir şey... onun kaçmasına mı neden oldu? | Open Subtitles | أتقصدين شيء ما يجعلها تهرب من المنزل؟ |
Sıkı mı tutalım? demek istediğin kovadaki avukattan kimseye bahsetmemem. | Open Subtitles | أوه، تَعْني مثل لَن أخبرْ أي أحد حول المحامي المقتول |
demek istediğin buysa, o benim nereye gideceğimi ya da kiminle görüşeceğimi emredemez. | Open Subtitles | هي لا تحدد اين اذهب ومن اقابل ان كان هذا قصدك |
demek istediğin buysa Almanlardan nefret ediyorum. | Open Subtitles | بالتاكيد انا اكره هؤلاء الالمان البشعين ان كان هذا ما تقصده |
demek istediğin, Uydu Beş'i yönetenin bu şey olduğu mu? | Open Subtitles | تعني أن هذا الشئ هو مدير القمر الصناعي رقم خمسة ؟ |
demek istediğin geliş açısını olabildiğince değiştirmek ve böylece atıklar atmosferde yanacak? | Open Subtitles | أوو انت تقصد تغيير زاوية الدخول بما يكفي وبذلك فأن الحطام سيحترق في الغلاف الجوي ؟ |
Sonuna kadar orada durmadım, eğer demek istediğin buysa. | Open Subtitles | لم أبقَ حتّى النهاية تماماً إن كان هذا ما تعنيه |
demek istediğin eğer insan kalbi yemezse, gerçek görünümü ortaya mı çıkacak? | Open Subtitles | ما تعنيه هو... إن لم تجد قلب لتأكله فسوف تكشف شكلها الحقيقي؟ |
Aletini tutamazdı pantolonunda, demek istediğin buysa. | Open Subtitles | لم يكن يستطع أن يبقي عضوه في بنطاله إذا كان ذلك ما تعنيه |
Yani, demek istediğin bu civarda mı yaşıyorsun? | Open Subtitles | .... إذن , أنت تقصد أنت تعيش بالقرب من هنا؟ |
demek istediğin kendini bir balığa dönüştürebilir misin? | Open Subtitles | أنت تقصد أنه يمكن التحول إلى سمكة؟ |
demek istediğin baş belası mı? | Open Subtitles | أنت تقصد الأكثر إزعاجاً |
demek istediğin buradan ara yapıp alabiliriz ama kimse bizi takip edemez mi? | Open Subtitles | أتقصد أننا بوسعنا إجراء واستقبال مكالمات هاتفيّة من هنا ولا أحد يستطيع تعقّبنا؟ |
Bekle... demek istediğin polislik işini kullanıp, onu konuşmaya zorlamak mı? | Open Subtitles | أتقصد أنّ علينا إستغلال أمر الشرطة هذا لحثه على الكلام؟ |
demek istediğin; sen onun yatağındaydın, o ağlamadı ve onun aptal sesinden hasta olup, susmasına razı olana kadar iki saat boyunca yalvarmadı mı? | Open Subtitles | أتعنين أنكِ كنتِ في سريره ولم يلح عليكِ مترجياً لمدة ساعتين كاملتين حتى تضيقين ذرعاً |
Bu şekilde onların devam etmelerine yardım edebiliriz. Oh. demek istediğin kalamazlar. | Open Subtitles | أتقصدين بأنه لا يستطيع البقاء؟ |
demek istediğin derimin ve kaslarımın kemiklerimden yanarak ayrılması mı? | Open Subtitles | تَعْني جلدَي و عضلاتى أحتِرقت مِنْ العظمِ؟ |
Hepsini değil, şahsen kaybettiğim kadarını bile değil bu yüzden paylaşmayacağım demek istediğin buysa. | Open Subtitles | ليس باكمله، لم يكن حتى ما خسرته انا لوحدي لذا لن اتشاركه مع احد ان كان هذا قصدك |
Parkta neler oldu? Ateş eden ben değildim, demek istediğin buysa. | Open Subtitles | لم أكن الشخص الذي يطلق النار على الناس إن كان هذا ما تقصده. |
demek istediğin, Uydu Beş'i yönetenin bu şey olduğu mu? | Open Subtitles | هل تعني أن هذا الشئ هو المسئولعنالقمرخمسة. |
demek istediğin, 1999'daki cinayet mahalline parmak izlerimi yerleştirdiniz. | Open Subtitles | انت تقصد عندما لفقت الدليل لي ووضعت بصماتي في مسرح الجريمة الجريمة الثالثة في عام 1999 |
demek istediğin, oraya gitmemden başka bir seçenekse, yok. | Open Subtitles | أي شيء ؟ إذا كنت تعني فرصة أفضل من دخولي إلى هناك |
Üzgünüm, Alice. demek istediğin bu muydu? | Open Subtitles | عذراً ( أليس ) ، هل هذا ما عنيتيه بقولك ؟ |
Yani demek istediğin birbirlerini inciterek, aslında kendilerini incitiyorlar. | Open Subtitles | ... إذاً ما تقوله هو أن عن طريق إيذاء كل طرف للآخر فإنهما فعلياً يؤذون أنفسهم |
Hayır demek istediğin, sen biraz para kazanacaksın. | Open Subtitles | المالِ بعض على ستحصل أنك تعني أنت لا، |