| Saldığın o atlar demiryoluna 300 dolara patladı. | Open Subtitles | تلك الخيول التي حررتها كلفت السكة الحديد 300 دولار |
| Sanırım iki gün sonra geçide ulaşabiliriz oradan da demiryoluna üç dört gün sürer. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنصل إلى مفترق الطرق ... خلال يومين بعد ذلك سيتبقى لنا ثلاث أو أربع أيام حتى نصل إلى السكة الحديد |
| - Karın toprağı demiryoluna sattı. | Open Subtitles | زوجتك باعت ممتلكاتها لشركة السكك الحديدية |
| Rus inşaat çalışan grupları otobüslerle günlük olarak taşınırlar yeni demiryoluna yardım etmek için. | Open Subtitles | مجموعة من عُمّال روسيّين يتم نقلهم بباص بشكل يومي للمساعدة في خط السكك الحديدية الجديد |
| Babam bu demiryoluna başladığında yaptırmıştı. | Open Subtitles | صنعتها والدي عندما بدأ ببناء سكة الحديد هذة |
| demiryoluna mil başına ödeme yapılmış. | Open Subtitles | السّكّة الحديديّة تحصل على المال على كلّ ميل. |
| Ne mi oldu, beni Rangoon demiryoluna gönderdiler. | Open Subtitles | حسناً ... ما حدث هو أمسكوا بى على محطة سكة حديد "رانجون" القديمة |
| En iyisi hemen demiryoluna ulaşmak. | Open Subtitles | أفضل شئ هو الإسراع إلى السكة الحديد |
| Hollander'ın toprağımızı demiryoluna satmasına da engel olamayız. | Open Subtitles | ولا نستطيع أيضاً أن نمنع (هولاندر) من بيع أرضنا إلى السكة الحديد |
| Geceyi ahırda geçirebilirsiniz ve yarın sabah sizi demiryoluna kadar götürürüm. | Open Subtitles | تستطيع أن تبيت ليلتك في مخزن الحبوب... وغداً سأصحبك حتى أخر... السكك الحديدية. |
| - demiryoluna et satacak konumda olmadığım için demiryolu kontratlarını feshettim. | Open Subtitles | أنا ألغيت عقود،"السكك الحديدية" لأنني في منصب لا يسمح لى بالتفاوض على بيع اللحوم "للسكة الحديد". |
| Tronstad, tekrar demiryoluna başka bir göz atalım. | Open Subtitles | ترونستد) لنلقِنظرة) أخرى على خط السكك الحديدية |
| Oyleyse herhalde daha zarif bir yer istiyeceksin... demiryoluna veya timarhaneye fazla yakin olmayan bir yer | Open Subtitles | على الاغلب انك ترغب بأحد الأماكن الراقية ليس قريبا من سكة الحديد او مصحة عقلية |
| Bohannon durdurulmazsa ve ben demiryoluna dönmezsem senin düşüşün benimkinden çok daha kötü olur. | Open Subtitles | سقوطك سيكون أكبر من سقوطي بكثير إذا لم توقف بوهانان وإذا لم أرجع للعمل في سكة الحديد |
| Anladığım kadarıyla, demiryoluna büyük ve küçükbaş hayvan sağlamak için Bay Durant birkaç şirket kurmuş. | Open Subtitles | كل ما استطيع قوله أن السيد دورنت أنشأ عدة شركات ليزود شركة سكة الحديد بالماشية |
| Arkadaşınız olsun ya da olmasın demiryoluna sabotaj düzenlediği için asılacak. Başına nöbetçi dikeceğim. | Open Subtitles | سواء كان صديقكِ أم لا، سيُشنق لتخريب السّكّة الحديديّة. |
| Sen de muaf olurdun demiryoluna olan borcundan. | Open Subtitles | إنّكَ كنت لتكون حرًّا... من دينكَ تجاه السّكّة الحديديّة. |
| Ne mi oldu, beni Rangoon demiryoluna gönderdiler. | Open Subtitles | حسناً ... ما حدث هو أمسكوا بى على محطة سكة حديد "رانجون" القديمة |
| Carmen Davis'in evi de demiryoluna komşuydu. | Open Subtitles | (لقد كان بيت(كارمن دايفس بجانب شريط سكة حديد أيضاً |
| Ben olsam da, olmasam da, seni demiryoluna bağlayan bir anlaşma. | Open Subtitles | عقد ملزم "للسكك الحديدية" سواء كنت هنا أم لا. |