Jack Dempsey'nin ağır siktlet şampiyonluğunu bir New York'luya kaybetmesi gibi bir şey. | Open Subtitles | مثل جاك ديمبسي خسر لقبه في الوزن الثقيل من أجل فتاة من نيويورك |
Lynn Dempsey yönetici asistanıymış. Kimyasal maddeler konusunda deneyimi yok. | Open Subtitles | لين ديمبسي كانت مساعدة تنفيذية ليس اديها اي خبرة بالكيماويات |
Lynn Dempsey'le aranızda romantik bir ilişki mi vardı Bay Hill? | Open Subtitles | كنت في علاقة عاطفية مع الانسة ديمبسي اليس كذلك سيد هيل؟ |
Görünüşe göre Dempsey gerçek yumuşaklıktı. | Open Subtitles | يبدو أن ديمسي أصبح ليناً أمامك أنت ورجالك ثلاثة أيام لتثملوا وتفيقوا ثم تعودوا للمزرعة جاهزين للعمل |
Ama görünüşe göre Dempsey onu mahveden insanların sevdiklerinin peşinden giderek canlarını yakıyor. | Open Subtitles | لكن يبدو أن توقيع (ديمسي) هو إذاية من آذاه عن طريق التعرض لأحبائهم. |
Cheryl Dempsey'e yaptıklarını gördükten sonra bu herif için nefretten başka bir şey hissedemem. | Open Subtitles | بعد ما رأينا ما فعل بـ شيريل دمبسي لا أشعر إلا بالقرف تجاه هذا الرجل |
Dempsey"nin teknesine en hızlı nasıl ulaşabileceğimizi çözdük mü bu iş tamam. | Open Subtitles | لذا كُلّ ما علينا هو ان نَفْهمُ الطريق الأسرع للوُصُول إلى مركبِ ديمبسي |
Patron, Bay Dempsey seninle gurur duyacak. | Open Subtitles | الرئيس، السّيد ديمبسي يَجِبُ أَنْ يَكُونَ فخور بك جدا. |
Dempsey ve hatta öncelikli hedeflerine ulaşmak için kendisini bile feda edecektir. | Open Subtitles | مثل ديمبسي, و في النهاية, حتى نفسه حتى ينتهي من التخلص من اهدافه الرئيسية |
Polisler Dempsey'le ilgili bir şey bulamadı. | Open Subtitles | حسنا, الشرطة المحلية لم تجد اي دليل عن ديمبسي |
Bayan Dempsey'nin patronu bir haftalığına şehir dışında. | Open Subtitles | رئيس الأنسة ديمبسي خارج العمل هذا الأسبوع |
Lynn Dempsey kredi için New Jersey Federal Bankası'na başvurmuş. | Open Subtitles | لين ديمبسي تقدمت بطلب للحصول على قرض في بنك نيوجيرسي الفيدرالي |
Lynn Dempsey'nin kaseye biraz şeker bıraktığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم ان لين ديمبسي استبدلت بعض الحلوى من الوعاء |
Yani öyleyse Hill, Dempsey'yi ofisteki partiye sızmak için kullanmıyordu. | Open Subtitles | اذن, هيل لم يكن يستغل ديمبسي للوصول لحفلة الشركة |
O ve Dempsey, Başkan Martinez'e suikast girişimi için işbirliği yapıyordu. | Open Subtitles | هو و (ديمسي) كانا متواطئين معاً في محاولةِ اغتيال الرئيس (مارتينز). |
O bile Dempsey'e karşı duramıyorsa sen nasıl bir şansın olduğunu sanıyorsun? | Open Subtitles | و إن لم يستطع التصدّي لـ (ديمسي)، فأيُّ فرصةٍ تخالُ نفسَكَ تملكها؟ |
Patrick Dempsey falan değilim yani. | Open Subtitles | انا لست باتريك ديمسي هنا تعرفين ؟ |
Dempsey. | Open Subtitles | سأحتاجك يا ديمسي |
Eğer Dempsey benim yaşadıklarımı yaşasaydı son savaşını kaybetmezdi. | Open Subtitles | لو قام (ديمسي) بالتريض الذي أقوم به، ما كان ليفوّت طائرته الأخيرة |
Victoria ve James Dempsey çifti 19 yaşındaki kızları Cheryl Dempsey'i haftasonu evde yalnız bıraktılar. | Open Subtitles | ـ فيكتوريا و جايمس دمبسي عادوا للبيت بعد تركهم لإبنتهم البالغة 19 عاماً ـ شيريل دمبسي ، وحيدة لنهاية الأسبوع |
Dempsey'lere aylarca süren ısrarlar sonrasında kızlarıyla bir görüşme yapabildik. | Open Subtitles | ـ بعد شهرين من الضغط على آل دمبسي حصلنا على مقابلة مع إبنتها |
Söylesenize Bayan Dempsey, eğer bu gece dışarı çıkıp, şu çocuklarla oynayabilseydiniz, hangi oyunu oynamak isterdiniz? | Open Subtitles | أخبريني ياسيدة (ديمباسي)، لو كان بإمكانك الخروج واللعب مع أولئك الأطفال الليلة، ماذا ستختارين للعب؟ |
İsmim Amber Dempsey, büyüdüğümde hoş bir turta olmak istiyorum. | Open Subtitles | اسمي (آمبر دمبزي) وعندما أكبر أريد أن أكون محبوبة |