"dene bakalım" - Translation from Turkish to Arabic

    • جرب
        
    • جربي
        
    • جربني
        
    • حاولي
        
    • جربيني
        
    • حاول لي
        
    • حاولى
        
    • جرّب
        
    • جرّبني
        
    • جرِّبني
        
    • فلتحاولي
        
    • أن أراك تجربين
        
    • جربنى
        
    • جربيها
        
    • جرّبيني
        
    Kapılardan birini dene bakalım sana yol gösterecek mi. Open Subtitles لا أحد يمنعك جرب اي باب لتري ان كان ينفعك
    dene bakalım. Bizi dava edemeyeceğini öğreneceksin. Open Subtitles جرب ذلك سوف ترى أنك ليس بوسعك مقاضاتنا
    dene bakalım. Olmazsa parmaklarının ucunda durup kendini yukarı kaldır. Open Subtitles نعم، جربي هذا، وربماً تقفين على أطراف أصابعك
    - Tamam, dene bakalım. Open Subtitles يمكنني أن أفعل ذات الأمر بك. حقاً .. جربني.
    Bir dene bakalım. Üzerinde yasal Jiujitsu uygularım. Open Subtitles نعم، حاولي ذلك سوف أوجه لكِ حركات مصارعة قانونية
    dene bakalım. Duygu paylaşımına başlamıştık zaten seni dinliyorum. Open Subtitles جربيني لدينا بعض الوقت، يمكنني التعلم منكِ.
    Pekala büyük baba. dene bakalım. Open Subtitles حسناً يا جدي بيرجر جرب والبسها
    Senin için bişey aldım bunu dene bakalım. Open Subtitles حصلت على شيء من أجلك ، جرب هذا
    - Oh, Evet.. Taşaklarım yumruğuna tekniğini dene bakalım! Open Subtitles حسنا جرب أسلوبى الجنونى مع قبضتك
    Pekala şimdi şunu dene bakalım. Open Subtitles حسناً جربي هذا ، أتحرق لرؤيته عليك
    dene bakalım. Sadece onu daha da sıkılaştırmış olursun. Open Subtitles جربي وستتسببين في تضييقه على عنقها
    O zaman Dewar, Grunewald, Fortnam şeklinde olur. dene bakalım. Open Subtitles إذاً، سيكون من (ديور) إلى (غرانوالد) إلى (فورتنام)، جربي هذا.
    dene bakalım. Bence bu insanlar siyahları kaçırıyor beyinlerini yıkayıp seks kölesi tarzı boktan işler yaptırıyorlar. Open Subtitles ـ جربني ـ أعتقد أنهم يختطفون السود
    - Deli olduğumu düşüneceksin. - dene bakalım. Open Subtitles ـ سوف تخاليني مجنونًا ـ جربني وأرى
    - Bir dene bakalım. Cömert havamdayım. Open Subtitles جربني أنا في مزاج سخي.
    Kafayı çekmeden ölülere ruj sürmeyi dene bakalım. Open Subtitles حاولي أن تضعي أحمر الشفاه على رجل ميت بدون أن تكوني ثمِلة
    Bir yandan 150 kiloluk cüsseyi arabaya bindirirken aramayı sen dene bakalım kolaysa. Open Subtitles حاولي اجراء مكالمة عندما تحملين 300باوند من الوزن الرطب الميِّت إلى سيارة
    dene bakalım. Open Subtitles جربيني ماذا ، هل انتم ي رفاق متشاجران ؟
    dene bakalım. Open Subtitles حاول لي.
    Buna el bombası deniyor. Bir tane atmayı dene bakalım. Open Subtitles يُطلق عليهم القنبلة اليدوية حاولى بقذف واحدة
    Küçük Ben, artık bir babasın, şunu bir dene bakalım, nasıl duracak? Open Subtitles بن) الصغير ، الآن أنت) الأبّ ، جرّب هذا على مقاسك
    - Bunu yapamazsın dostum. - dene bakalım, Namond. Open Subtitles لا يمكنكم فعل ذلك - (جرّبني يا (نايموند -
    dene bakalım. Open Subtitles جرِّبني
    Tekrar dene bakalım şiddet göstermeyi. Open Subtitles فلتحاولي أن تكوني عنيفه مرةً أخرى.
    dene bakalım. Open Subtitles أحب أن أراك تجربين
    Bir dene bakalım. Open Subtitles جربنى -لن يسمحو لك بالعودة
    Tamam dene bakalım ama yavaş çek yoksa seni mahveder. Open Subtitles حسناً ، جربيها الآن ولكن برويّة ، فهذا الشيء سوف يتعبك
    Bir dene bakalım. Open Subtitles جرّبيني. في تمام 33 :

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more